Haber Merkezi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Anadolu Buluşmaları kapsamında geldiği Batman'da partisinin İl Başkanlığı açılışında vatandaşlara seslendikten sonra basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Vatandaşın en önemli meselesinin işsizlik olduğunu söyleyen Erbakan, şu açıklamalarda bulundu:
“Anadolu'nun diğer bölgelerinden 3 asır önce İslam toprağı olmakla müşerref olmuş ve çok önemsediğimiz bölgedeyiz, topraklardayız. Sahabe-i kiram efendilerimizin kabirleri ile bezeli ve yıllar boyunca irşadın merkezi olmuş, çok değerli mürşitler, hocalar, alimler yetiştirmiş, takva sahibi insanlar yetiştirmiş bereketli topraklardayız. Bu topraklar inşallah bölünmenin, parçalanmanın merkezi değil bin seneden beri olduğu gibi birliğin, beraberliğin, kardeşliğin, bütünün merkezi olacaktır, inancına sahibiz.”
'Bu topraklar huzurun ve barışın merkezi olacaktır'
“Yüzyıllar boyunca alimler, hocalar, mürşitler yetiştiren bu topraklar çatışmanın değil; huzur ve barışın merkezi olacaktır. Diyarbakır-Batman bu bölge sözde Büyük İsrail projesinin vilayeti değil yeniden büyük Türkiye'nin vilayeti, İslam birliğinin vilayeti olacaktır, bu inanca sahibiz. Bu bölgenin insanları tarih boyunca, asırlar boyunca nasıl ki dış güçlerin Emperyalistlerin oyunlarını bozdularsa, bu dönemde de yeni dönemde de yine bu oyunu bozacaklardır.”
Bölgenin kalkınması ve işsizliği bitirmek için yola çıktık
Erbakan bölgenin kalkınması ve bölge insanının iş sahibi olması için yola çıktıklarını belirterek “Yeniden Refah Partisi olarak bölge insanına sanayiye, istihdama, üretime yönelik beton ve çimento, AVM, rezidans ekonomisi değil; sanayi, üretime, istihdama, ihracata ve yüksek teknolojiye yönelik yatırımlar yapmak, buradaki insanımızın refah seviyesini artırmak, bu bölgenin gerçekten kalkınmasını sağlamak ve bu bölge insanının da iş sahibi olmasını sağlamak isteğiyle yola çıktık.” şeklinde konuştu.
Vatandaşın en önemli gündemi işsizlik
Ülkenin 4 bir yanını gezdiklerini ve en önemli gündem maddesinin işsizlik olduğunu vurgulayan Erbakan;
“Türkiye'nin dört bir yanını geziyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesini daha yoğun bir şekilde gezdiğimizde 4 madde ile karşılaşıyoruz. Türkiye'de vatandaşın en önemli birinci maddesi işsizlik maddesidir. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin yüzünüze acı bir gerçek olarak işsizlik problemi çarpıyor. Yüzde 40 genç işsizlik oranı olduğunu yurt içi ve yurt dışı bağımsız raporlar ortaya koyuyor. Birçok bölgede iki gençten bir tanesi işsiz. Toplamda 10 milyon işsiz var, bu Yunanistan nüfusundan daha fazla.” dedi.
Gençlerimize istihdam imkanı sağlanamıyor
Gençlerimizin gelecek ve iş kaygısı taşıdığını belirten Erbakan, “Bir buçuk milyona yakın üniversite diplomalı işsizler ordumuz, TSK ordusunu üçe katlamış. Neden böyle oluyor? Devlet beton, çimento ve AVM, rezistans ekonomisini; borç, faiz ekonomisini yürütüyor da onun için. Üretim, istihdam ve ihracat ekonomisi, üretime ve istihdama yönelik yatırım 19 senedir yapılmadığı için maalesef ki artan nüfusa, genç nüfusa istihdam imkanı sağlanamıyor.” ifadelerini kullandı.
“Devletin görevi vatandaşa onurlu bir yaşam sunabilmektir”
Devletin en önemli görevinin vatandaşına onuruyla yaşayacağı yaşam standartları sağlamak olduğunun altını çizen Erbakan;
“Devletin görevlerinden bir tanesi, vatandaşa onuru ile yaşayacağı, sosyal yardımlara ihtiyaç duymadan geçimini sağlayacağı gelir seviyesini sağlamaktır. Asgari ücret açlık sınırının altındadır. Memur maaşı yoksulluk sınırının altındadır. Yoksulluk sınırı 4 kişilik bir aile için 2021 yılında 10 bin lira olarak hesaplanıyor. 10 bin lira gelirin altında bir geliriniz varsa 4 kişilik aile yoksul sayılıyor, öyle bir dönemdeyiz ve bu hesaba göre Türkiye'de halkın yüzde 40'ı açlık sınırında, yüzde sekseni de yoksulluk sınırının altında. Neden? Çünkü yüzde 40’lık kesim asgari ücret ve altı bir gelirle yaşıyor, yüzde 80'lik kesim de yoksulluk sınırının altında gelirle yaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşın borcu 130 kat arttı
AK Parti Hükümeti döneminde devlerin ve vatandaşın borçlarının arttığına dikkat çeken Erbakan, “2002 yılında özel sektörün 88 milyar borcu var. 2020 yılında bu borç üç buçuk trilyon lirayı aşmış. Vatandaşın bankaya borcu 2002 yılında 6 milyar lira, 2020 yılına gelindiğinde 800 milyar oluyor. Vatandaşın bankaya borcu bu iktidar döneminde 130 misli artmış. Bu bir dünya rekorudur. Tabi ki acı bir rekor. Çiftçinin borçları son 15 senede 40 misli artmış. Kasım ayından aralık ayına şirket kapanmaları yüzde 221 artmış. Kasım ayından aralık ayına gerçek kişi ticari işletme kapanmaları yüzde 243 artmış. Kapanma oranlarında 2019 Aralık ile 2000 Aralığı kıyaslarsanız şirket kapanmaları bir senede yüzde 43 artmış. Gerçek kişi ticari işletme kapanmaları bir senede yüzde 141 artmış.” açıklamasında bulundu.
Özel Haber - dikGAZETE.com