USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Çevre-Hayat

Evinin altındaki atölyede Türk tarihini ve kültürünü yaşatıyor

Geleneksel atlı okçulukla ilgilenirken ticareti bırakıp deri sanatına yönelen Bünyamin Akbulut, evinin altında kurduğu atölyede, dizilerde kullanılan Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait savaş malzemelerini yapıyor.

Evinin altındaki atölyede Türk tarihini ve kültürünü yaşatıyor
12-10-2020 16:41
Google News
Kocaeli

Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde yaşayan Bünyamin Akbulut, evinin altında kurduğu atölyede Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait savaş malzemeleri tasarlıyor.

Geleneksel atlı okçuluk sporuna merakı olan Akbulut, ok ve kılıç çantası, zırh gibi savaş malzemelerini yapacak birini bulamayınca hobi olarak kendi ürünlerini üretmeye karar verdi.

Zamanla ürün yelpazesinin genişlemesiyle Akbulut, ticareti bırakıp geleneksel sporlara ilgi duyanlar, koleksiyoncular ve müzelerden gelen talepleri karşılamaya başladı.

Evinin altında kurduğu atölyede yaptığı işlerle Türk tarih ve kültürünün yaşatılmasına katkı sağlayan Akbulut, uzun araştırmalar sonucu tasarlayıp ürettiği ürünleri yurt dışına da gönderiyor.

TRT1'de yayınlanan "Uyanış: Büyük Selçuklu" dizisinde de Akbulut'un tasarladığı bazı kostüm ve silahlar kullanılıyor.

"Talep gelmeye başlayınca hobi olmaktan öteye geçti"

Bünyamin Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar Erzurum'da yaşadıktan sonra İstanbul'a daha yakın olmak için 4 yıl önce Kocaeli'nin Karamürsel ilçesine yerleştiğini söyledi.

Erzurum'da okçuluk yaptığı yıllarda deri işleriyle uğraştığını anlatan Akbulut, ilk olarak, ok atmak için kullanılan zihgir isimli yüzüğü, tarihi kaynaklardan araştırıp yaptığını kaydetti.

Akbulut, daha sonra ok ve yay çantasını yapacak kimse bulamayınca ticareti bırakıp deri sanatına yöneldiğini dile getirerek, "Zihgir, ok çantası derken kendi mesleğimiz oldu bu. Talep gelmeye başlayınca hobi olmaktan öteye geçti. Yaptıkça insanlar beğendi." diye konuştu.

Müzeler ve tarihi kaynaklardan faydalandığını belirten Akbulut, "Bu işi doğru yapmak için iyi bir gözlemci ve araştırmacı olmak gerekiyor. Çok araştırırım. Her gittiğim yerde müzeleri gezerim, dönem ürünlerine bakarım." dedi.

"ABD'de çok müşterim var"

Akbulut, bu alanda 9 yıldır çalıştığını belirterek, "Kocaeli'ye gelince sanatçı Kıraç'la tanıştık. Onun 'Kerkük Zindanı' türküsünün klibi için kostüm yaptım. O iş gerçekten çok iyi bir patlama oldu. Daha sonra birçok dizide, tiyatroda, geleneksel sporlarla uğraşan arkadaşlara kostümler yapmaya başladım. Şu anda TRT'de yayınlanan 'Uyanış: Büyük Selçuklu' dizisi var. Onların at kostümlerini, başlıklarını, kılıçlarını, pusatlarını, kemerlerini, deri ürünlerini yapıyorum." ifadelerini kullandı.

Yurt dışından da talep aldığını aktaran Akbulut, "ABD'de bir şirketle çalışıyorum. Oradan çok müşterim var. Onlar hiç durmuyor. Pandemi döneminde iç piyasa durmasına rağmen ABD'den sipariş gelmeye devam etti." dedi.

Akbulut, dönem dizileri Türkiye gündemine oturmadan önce, ürünlerini, geleneksel okçuluk yapanların, az çok merak edenlerin veya müzelerin aldığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Yelpazemiz çok azdı. O yüzden yaptığımız her ürün için 'Bu ne?' gibi sorularla karşılaşıyorduk. Dizilerden sonra bu iş patladı. İnsanlar alıp evine ofisine koyuyor. Sünnetler, düğünler artık geleneksel kıyafetle olmaya başladı. Geçen sene düğünler için çok damat kostümü, sünnet kostümü yaptım."

Dizilerin dünyaya açılmasıyla farklı ülkelerde insanların bu ürünlere ilgi duyduğuna işaret eden Akbulut, "Geçtiğimiz günlerde eşi Türk olan 75 yaşındaki bir Amerikalı geldi, Kayı selamı verdi. İnsanlar bu ürünleri aldıktan sonra dizi başlamadan önce giyip, televizyonun karşısına öyle oturuyor." dedi.

"Çocukların tarihteki değerlerimizi bilmesi lazım"

Bünyamin Akbulut, atölyesinin şehir merkezinden uzak, sakin bir yerde olduğunu belirterek, tasarımlarının güzel bir şekilde ortaya çıkması için sakin bir yerde olması gerektiğini kaydetti.

Acil ve yüklü siparişlerde dışarıdan yardımcı geldiğini aktaran Akbulut, ürünlerin tasarımını yaptıktan sonra işleme geçtiklerini anlattı.

Akbulut, planları arasında çocuklarla ilgili proje de olduğunu dile getirerek, "Onu hayata geçirirsek bu iş temele inecek. Şu an dünyada en büyük veba internet oyunları. Çocuklarımız kimliklerini bırakıp, başka bir kimliğe bürünüyor. Çocuklar 'Bana şövalye kılıcı yapar mısın?' diye soruyor. Bana ters. Şövalye dediğin zaman bana göre karşı cephe. Bizim tarihte o kadar güzel değerlerimiz var ki çocuklarımızın bunları bilmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ