ANKARA - MUSA SAMUR
Türkiye Eskrim Federasyonunun 2014 yılında milli takımı emanet ettiği Azerbaycan asıllı Ukraynalı antrenör Valery Shturbabin, "önce disiplin" diyerek işe başladığını söyledi.
Valery Shturbabin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de eskrime dair potansiyelin yüksek olduğuna vurgu yaparak, minikler şampiyonasına yaklaşık bin 800 kişinin katıldığına dikkati çekti.
Bu katılımın çok yüksek olduğunu ifade eden Shturbabin, "Ukrayna'da bütün şampiyonada 6 branşta maksimum 300 kişi bir araya gelebiliyor. Bu kadar çok miniklerin arasından sporcu çıkarmak lazım. 'Sporcu yok, merkeze gelmez.' deniyordu. Şimdi dolu, yer yok, alamıyoruz. 'Türkiye'de eskrim yok.' deniliyordu. Ne oldu, çalışınca her şey ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Son dönemde alınan madalyaların devamının geleceğinin garantisi olmadığını kaydeden Shturbabin, "Potansiyel yüksek ama çalışmadan bir şey olmaz." değerlendirmesinde bulundu.
"Vizyon değişti"Göreve başlamadan önce antrenörlerin kendi programlarını uyguladıklarını ancak Türkiye dışına çıkılmadığını belirten Shturbabin, "Benden hemen sonra sporcular değişik ülkelere gitti ama antrenörler götürülmemişti. O zamanki başkana yurt dışına, kampa antrenörlerin de götürülmesi gerektiğini söyledim. Sporcuların güçlü partnerlerle antrenmanlarda karşılaşmaları gerekiyordu. Bunlar olunca vizyon da değişti." şeklinde görüşlerini aktardı.
Sporcuların ya da antrenörlerin öncelikle başarıya inanmaları gerektiğine vurgu yapan Shturbabin, "İnanmıyorlardı. Bunu değiştirdim. İlk önce inanmak lazım. Sonra da analizi getirdim. Çıkıyorlar maç yapıyorlardı ama analiz yapılmıyordu. Maçtan sonra çıkıp gidiyorlardı. 'Ya tribünde oturun ya da salonda çalışın.' dedim. Salondan çıkıyorlar, geç geliyorlar... 'Önce disiplin.' dedim ve başladık. Kafayı da değiştirmek lazımdı, bunu yapmayı da başardık, kendilerine inandılar ve buralara geldik." ifadelerini kullandı.
Türk eskrimcilere rakiplerinin kendilerinden farkı olmadığını anlatmaya çalıştığını ifade eden Shturbabin, "Maça çıkıyorsunuz sizde de iki el, iki ayak, bir kafa var, onlarda da... Bana akıllı sporcu lazımdı. Okula gidiyorlar. Ders, sporla birlikte zorluyor. Bunu da değiştirdim. Boş zamanı kullanmayı bilmeleri gerekiyordu. Şimdi ne zaman boş zamanları var artık salondalar." diye konuştu.
dikGAZETE.com