Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Harun Adıgüzel, AA muhabirine, rulman üretme fikrinin Almanya'daki kuluçka merkezinde ortaya çıktığını, isimlerinin de buradan geldiğini söyledi.
Adıgüzel, 2013 yılında yüzde 100 yerli sermayeyle Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde tesis kurduklarını anlattı.
Otomotiv sektörü ile traktör, ağır vasıta ve tarım makinelerine yönelik ürettikleri rulmanları Almanya, İtalya, Rusya, Ukrayna, Cezayir, Fas, Azerbaycan ve Türkmenistan dahil 25 ülkeye gönderdiklerini bildiren Adıgüzel, "Das Lager Germany olarak 150 çalışanımızla yüksek teknolojili ürünler ortaya çıkarıyoruz. Eskişehir'de bir Ar-Ge merkezi kurarak mühendislerimize kendi dizaynlarımızı yaptırmaya başladık. İnsan yetiştirmek de en önemli hedeflerimizden biri." dedi.
Adıgüzel, stratejik bir ürün olarak nitelendirdiği rulmanların "ince cidarlı" çeşidini de ürettiklerini aktardı.
Yüksek teknoloji isteyen bir sektörde faaliyet gösterdiklerine değinen Adıgüzel, "Türk mühendis ve işçileri tarafından yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz Türkiye'nin ilk ince cidarlı savunma sanayi rulmanı genel olarak askeri sahada veya bazı çok yüksek teknoloji gerektiren tezgahlarda kullanılır. Ölçüleri çeşitlidir. Üretimi zor olduğu için bunu genellikle bütün rulman üreticileri üretemez. Zor bir işi ve kritik bir malzemeyi ürettiğimiz için önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Yerli olsun, kendimiz üretelim ve kendi ürünlerimizi kullanalım"Adıgüzel, uluslararası ilişkilerde ekonomik, askeri ve endüstriyel bakımdan gelişimi engellenmek istenen ülkelere zaman zaman ambargo uygulanabildiğini dile getirdi.
Rulmanın da bu çerçevede değerlendirilebileceğini belirten Adıgüzel, şöyle devam etti:
"Bunları size satmazlar ya da göndermezler. Dolayısıyla siz istediğiniz ürünü yapamazsınız, üretemezsiniz hatta bunu kullanamazsınız. Ne uçağınız ne treniniz ne de otomobiliniz yürür. Rulman da böyle kritik yüksek teknoloji ürünüdür. Biz de bunu yapıyoruz. Aynı zamanda dünyada az olan bu ürünleri ülkemizde üreterek dışa bağımlılığı engellemek istiyoruz. Yerli olsun, kendimiz üretelim ve kendi ürünlerimizi kullanalım. Bu konuda Cumhurbaşkanlığının genelgeleri var. Yerli ürün kullanma talimatı var. Bu açıdan biz de kendimizi buna adapte ediyoruz, ürünler üretiyoruz."
Harun Adıgüzel, mühendislik, girişimcilik, Ar-Ge gibi çalışmaların önemli olduğunu vurguladı.
Üretim yapılsa bile işin esas katma değerinin mühendislik, Ar-Ge ve teknolojik yetkinlik olduğuna işaret eden Adıgüzel, şunları kaydetti:
"Burada paranın, fabrikanın hiç önemi yok, önemli olan bilgi birikimi, tecrübe, bu tecrübeden yola çıkarak üretimi aktif hale getirebilmektir. Allah'a şükürler olsun ki bu ülkemizde yeteri kadar var. Bizim gibi insanlar var ve bunlar üretiyorlar, üretmeye çalışıyorlar. Tamamen yerli ve milli olmasını istiyoruz. Nedeni ise dışa bağımlı olduğunuz zaman Kıbrıs çıkarmasında rulman olmadığı için uçaklarımız uçamadı. Bugün aynı şeyi yaşamamak için rulman dahil her türlü kritik ürünü üretebilmemiz gerekir. Bu yöndeki gelişmeleri özellikle de savunma sanayisinde gördükçe son derece mutlu oluyoruz. İthal lobileri ve yerli iş birlikçileri vardır ve bunlar üretimi istemezler, dışarıya bağımlılığın ve tatlı karlarının devam etmesini isterler ama bizim görevimiz ise milli ve yerli özgün üretimi yapmaktır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com