MUĞLA - Levent Kişi,Durmuş Genç
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın ikinci duruşmasında, tanık olarak dinlenen eski Yarbay Emin Güven'in anlattıkları, sanıklar arasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın mahkemede verdiği ifadelerin birçoğunu yalanlar nitelikte olduğunu ortaya koydu.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda görülen davanın ikinci duruşmasında Yazıcı'nın ifadelerinde adı geçen ve darbe girişimi gecesi birlikte yolculuk ettiklerini söylediği tutuklu yargılanan Güven'in söyledikleri, eski başyaverin daha önceki ifadesiyle çelişti.
Yazıcı, mahkemeye verdiği ifadede, Muhafız Alayının nizamiyesinden çıkarken yanına gelen, daha önce hiç görmediği ve sonra adının "Emin Yarbay" olduğunu öğrendiği kişinin kendisinin de Antalya yönüne gideceğini söyleyip arabasına bindiğini iddia ederek, "Antalya'ya ne zaman gideceğimi nereden biliyor, bilmiyorum. Antalya'ya gideceğimi sadece kendi personelim biliyordu. Nasıl öğrenmiş, nereden öğrenmiş bilmiyorum. Bunun bir izahı yok. Ben de izah edemiyorum." iddiasında bulunmuştu.
Güven ise mahkemedeki ifadesinde, Muhafız Alayına darbe girişiminin planlandığı Ankara'daki villada düzenlenen toplantıya katıldığı tespit edilen Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli Albay Fırat Alakuş ile gittiklerini ve kamelya gibi bir yere geçtiklerini söyledi. Buradaki kamelyada aralarında Yazıcı'ın da yer aldığı 10-15 kişinin bulunduğunu anlatan Güven, eski başyaveri burada tanıdığını belirtti.
Kamelyadaki masada üzerinde "Marmaris" yazan hava fotoğraflarının bulunduğuna dikkati çeken Güven, daha önce Yazıcı'nın, "Kamelyada toplandığımız bir grup askerle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'teki kaldığı yeri tespit amacıyla çalışma yapmadık." ifadesini yalanladı.
Söz konusu toplantının ardından Alakuş'un, "Ali Albay Antalya tarafına gidecek. Birlikte gidin şoförlüğünü yap, yol arkadaşlığı edersiniz." dediğini ifade eden Güven, daha sonra Yazıcı ile aracına yürüyerek gittiklerini ve yola çıktıklarını dile getirdi.
Güven ifadesinde, Yazıcı'nın, "Arabayı ben kullanıyordum. Cep telefonunu kurcalıyordu, bazen benim telefonumu da kurcalıyordu. Bunların bir izahı yok. Alt rütbemdeki birisi nasıl bu kadar rahat hareket edebiliyor ve telefonumu kurcalayabiliyor? Sessiz kalmadım ama izah edemiyorum. 4 aydır düşünüyorum, bunları kendime bile açıklayamıyorum." beyanlarını da yalanladı.
Arabayı Yazıcı'nın değil kendisinin kullandığını kaydeden Güven, telefonunu kurcaladığı iddiasını da kabul etmedi.
Çiğli'ye Yazıcı istediği için gitmişler
Güven, suikast girişimine katılan darbeci askerlerin toplanıp helikopterlere bindikleri İzmir'deki Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne 15 Temmuz gecesi gitmeleriyle ilgili Yazıcı'nın ifadesinin aksine açıklamalarda bulundu.
Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gitmelerini Yazıcı'nın istediğini belirten Güven, "Yazıcı, 'Çiğli 2. Ana Jet Üssü'ne gideceğiz, sen arabayı sür.' dedi. Korktum açıkçası. Bir fırsat bulup inmeyi düşündüm. Çiğli'nin yerini bilmiyordum, Yazıcı söyledi. Çiğli'ye ilk kez gittim. Çiğli girişinde ana nizamiyesinde bizi içeri almadılar. Bir tartışma yaşandı. Kalabalıktı, ayrılamadım. Güvenlik Tabur Komutanının ****luğunda bizi Çiğli Üs Komutanı'nın odasına götürdüler." bilgisini verdi.
İfadesinde, "Marmaris yol ayrımından İzmir'e döndüm, niyetim orduevine gitmekti. Emin Yarbay, 'Komutanım Çiğli'ye gidelim' dedi. Bunun da bir izahı yok. İlk defa oraya gittim." diyen Yazıcı, "Şu an bakınca makul bir karar değil. Ben olayların başladığını öğrendiğim için 'daha emniyetli olur' diye düşündüm sanırım ancak oraya gitmem hayatın olağan akışına uygun değil." itirafında bulunmuştu.
Hata yaptığını kabul edip, sorulara cevap verememişti
Yazıcı mahkemede savunmasını yaparken, "Cumhurbaşkanlığı WhatsApp" grubundan saat 22.45'te yaptığı "Ben Antalya'ya geçiyorum araçla. Bana üst düzey emniyet tedbirli tatbikat var dediler." paylaşımı sırasında baz istasyonu kayıtlarına göre Aydın'ın İncirliova ilçesinde olduğunun ve İzmir'e gittiğinin tespit edildiğinin belirtilmesi üzerine, buna verecek bir cevabının olmadığını söylemişti.
Yazıcı, Ankara Adliyesi'nde savcıya verdiği ifade ise "Darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığımı, Cumhurbaşkanının yanına gitmeyip, İzmir'e gitmekle hatalı olduğumu kabul ediyorum. Kutsi Barış'a (Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı), Cumhurbaşkanının kaldığı otelin adını söylemekle de hata ettiğimi kabul ediyorum." itirafında bulunmuştu.
Savcılıktaki sorgusunda, darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı'nı neden aramadığı, güvenliğinin yerinde olup olmadığını, güvenlik tedbirleri ile ilgili neler yapabileceğini niçin sormadığına ilişkin de Yazıcı, "Bu soruya verilecek mantıklı bir cevabım yoktur." ifadesini kullanmıştı.
dikGAZETE.com
