Sosyal medyada yayınlanan eşini darp ettiği görüntülerle büyük tepki toplayan kolej sahibi Talip Emiroğlu, yazılı bir açıklama yaparak kendini savundu.
Eski eşinin 1.5 yıl önce çektiği görüntüleri yayınlayarak kendisine karşı bir linç kampanyası başlattığını savunan Talip Emiroğlu, “20 Eylül 2014 tarihinde esi eşim Pelin Ekşioğlu’nun önceden planlayarak çıkardığı aile içi kavgada, Pelin Hanım’ın cep telefonuyla çektiği görüntüler, bir buçuk yıl sonra sosyal medyada yayınlanarak bana karşı bir linç kampanyası başlatılmıştır. Öncelikle sosyal medyada bu şekilde yer aldığım için kamuoyundan özür dilerim, çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
“ESKİ EŞİM SİLAH ÇEKEREK CANIMA KAST ETTİ”
Görüntüler öncesinde eski eşi Pınar Emiroğlu’nun kendisine silah çekerek canına kast ettiğini iddia eden Emiroğlu, “Bu film öncesinde eski eşim tarafından darp edildiğim fotoğrafları ile birlikte mevcut olup, buna ilişkin savcılık soruşturması da devam etmektedir. Söz konusu CD’nin öncesinde eski eşim kurguladığı planı başlatmak için benim yanıma gelerek küfür ve hakaretlerde bulunmuş, tüm bu tahriklerine cevap vermememe rağmen, bu kere elinde kamera ile girmiş, tekrar hakaretlerini ağırlaştırarak yinelemiş ve 4 kere odadan çıkarmama rağmen yine odaya gelerek elinde cep telefonuyla çekim yapmıştır. Yapmış olduğu çekimin de sadece kendi istediği kısımları keserek yayınlamıştır. Bütün bu tahrikler karşısında, özellikle çocuklarımın önünde küfür etmemeyi başaramamış olmak zaten beni derinden üzüyor. Benim için en büyük ceza bu durumdur. Ancak herhangi bir şiddet yoktur, sadece sözlü kavgadan ibarettir. Aynı eşimin de bana küfür ve hakaretleri duyulmaktadır” diye konuştu.
“ANNE NİÇİN ÇOCUKLARINI İNTERNETE KOYAR”
Gerçekten şiddet gören bir insanın film çekemeyeceğini iddia eden Emiroğlu, “Sorumlu bir anne her ne olursa olsun niçin iki kız çocuğunun yer aldığı bu çektiği filmi 1.5 yıl sonra yayınlar. Baba düşünmedi diyelim anne çocuklarının geleceğini niçin düşünmez? Anne niçin çocuklarını internete koyabilir? Bunun maddi bir karşılığı veya telafisi olabilir mi?. Çocuklarına bunu yapan, boşanacağı eşine neler yapabilir. Bu hususu empati yapmanızı istiyorum” şeklinde konuştu.
“KADINA ŞİDDETE ODAKLANAN KAMUOYUNUN HASSASİYETİ ESKİ EŞİM TARAFINDAN NAKDE ÇEVRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”
Eski eşinin 20 Eylül 2014 tarihinde videoyu çekerek kendisine boşanma davası aştığını vurgulayan Emiroğlu şunları kaydetti:
“Bu senaryonun bedeli olarak da ailesi ile birlikte benden 70 milyon TL para istediler. Eğer olsaydı hiç düşünmeden verirdim ve çocuklarımı boşanma sürecinde perişan etmezdim. Dava açar açmaz çocuklarımı kendi okulumdan alıp, başka okullara verdiler. Benimle görüştürmediler. Mahkeme kararıyla 15 günde bir görüşmeye çalıştığımda artık her şey çok ama çok zordu. Çünkü onları bana karşı doldurmuşlardı. Kadına şiddete odaklanan kamuoyunun bu hassasiyeti eski eşim tarafından nakde çevrilmeye çalışılmaktadır. Hatta 1.5 yıldır babaya ve çocuklarına yapılan şiddetin üstü örtülü kaldı. Sonuçta büyük bir tezgahın içerisinde olduğumu anlamıştım. Çocuklarım onlardaydı. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kitap yazdım. Yaşadıklarımdan esinlenerek her şeyi ‘babanın adı var’ kitabında yazdım. Kitap ile birlikte tezgah ortaya çıkınca bu saldırıya uğradım. Çünkü artık yargıyı yanıltamayacaklarını anladılar. Beni yargılamadan önce lütfen herkes bu kitabı okusun. Babaya şiddetin nasıl olduğunu, nasıl çocukların kullanıldığını herkes anlasın. 30 yıldır Türk eğitiminin içindeyim. Dün iyiydim de bugün kötü olmadım. Çalmadım çırpmadım. Namussuzluk yapmadım. Vatanıma, milletime bağlı kaldım. Binlerce çocuk okuttum. Hepsi güzel insanlar oldu çok şükür. Binlerce burslu öğrenci okuttum, hepsi ile iftihar ediyorum. Hiç kimse yaşanmak zorunda bırakılmış olumsuz bir durumdan dolayı tek taraflı değerlendirilmemeli. Bazı insanlar yayınlanan bu videoyu görüp bana ağza alınmayacak küfürler ediyor. Benim yaşadıklarımı onlar yaşasaydı kim bilir neler yapardı diye düşünüyorum. Bu yorumları yapanlar kendilerine silah doğrultulduğunda ne hissederler bir de onu düşünsünler. ‘Biz seni tanıyoruz, çamura bulanmakla değerini kaybetmezsin’ diye mesaj atanlara teşekkür ediyorum. Tepki gösterenlere saygı duyuyorum. Çünkü onlar gördüklerini değerlendiriyor. Ama lütfen görünmeyenlere empati diyorum.”
(İHA)
Eski eşinin 1.5 yıl önce çektiği görüntüleri yayınlayarak kendisine karşı bir linç kampanyası başlattığını savunan Talip Emiroğlu, “20 Eylül 2014 tarihinde esi eşim Pelin Ekşioğlu’nun önceden planlayarak çıkardığı aile içi kavgada, Pelin Hanım’ın cep telefonuyla çektiği görüntüler, bir buçuk yıl sonra sosyal medyada yayınlanarak bana karşı bir linç kampanyası başlatılmıştır. Öncelikle sosyal medyada bu şekilde yer aldığım için kamuoyundan özür dilerim, çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
“ESKİ EŞİM SİLAH ÇEKEREK CANIMA KAST ETTİ”
Görüntüler öncesinde eski eşi Pınar Emiroğlu’nun kendisine silah çekerek canına kast ettiğini iddia eden Emiroğlu, “Bu film öncesinde eski eşim tarafından darp edildiğim fotoğrafları ile birlikte mevcut olup, buna ilişkin savcılık soruşturması da devam etmektedir. Söz konusu CD’nin öncesinde eski eşim kurguladığı planı başlatmak için benim yanıma gelerek küfür ve hakaretlerde bulunmuş, tüm bu tahriklerine cevap vermememe rağmen, bu kere elinde kamera ile girmiş, tekrar hakaretlerini ağırlaştırarak yinelemiş ve 4 kere odadan çıkarmama rağmen yine odaya gelerek elinde cep telefonuyla çekim yapmıştır. Yapmış olduğu çekimin de sadece kendi istediği kısımları keserek yayınlamıştır. Bütün bu tahrikler karşısında, özellikle çocuklarımın önünde küfür etmemeyi başaramamış olmak zaten beni derinden üzüyor. Benim için en büyük ceza bu durumdur. Ancak herhangi bir şiddet yoktur, sadece sözlü kavgadan ibarettir. Aynı eşimin de bana küfür ve hakaretleri duyulmaktadır” diye konuştu.
“ANNE NİÇİN ÇOCUKLARINI İNTERNETE KOYAR”
Gerçekten şiddet gören bir insanın film çekemeyeceğini iddia eden Emiroğlu, “Sorumlu bir anne her ne olursa olsun niçin iki kız çocuğunun yer aldığı bu çektiği filmi 1.5 yıl sonra yayınlar. Baba düşünmedi diyelim anne çocuklarının geleceğini niçin düşünmez? Anne niçin çocuklarını internete koyabilir? Bunun maddi bir karşılığı veya telafisi olabilir mi?. Çocuklarına bunu yapan, boşanacağı eşine neler yapabilir. Bu hususu empati yapmanızı istiyorum” şeklinde konuştu.
“KADINA ŞİDDETE ODAKLANAN KAMUOYUNUN HASSASİYETİ ESKİ EŞİM TARAFINDAN NAKDE ÇEVRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”
Eski eşinin 20 Eylül 2014 tarihinde videoyu çekerek kendisine boşanma davası aştığını vurgulayan Emiroğlu şunları kaydetti:
“Bu senaryonun bedeli olarak da ailesi ile birlikte benden 70 milyon TL para istediler. Eğer olsaydı hiç düşünmeden verirdim ve çocuklarımı boşanma sürecinde perişan etmezdim. Dava açar açmaz çocuklarımı kendi okulumdan alıp, başka okullara verdiler. Benimle görüştürmediler. Mahkeme kararıyla 15 günde bir görüşmeye çalıştığımda artık her şey çok ama çok zordu. Çünkü onları bana karşı doldurmuşlardı. Kadına şiddete odaklanan kamuoyunun bu hassasiyeti eski eşim tarafından nakde çevrilmeye çalışılmaktadır. Hatta 1.5 yıldır babaya ve çocuklarına yapılan şiddetin üstü örtülü kaldı. Sonuçta büyük bir tezgahın içerisinde olduğumu anlamıştım. Çocuklarım onlardaydı. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Kitap yazdım. Yaşadıklarımdan esinlenerek her şeyi ‘babanın adı var’ kitabında yazdım. Kitap ile birlikte tezgah ortaya çıkınca bu saldırıya uğradım. Çünkü artık yargıyı yanıltamayacaklarını anladılar. Beni yargılamadan önce lütfen herkes bu kitabı okusun. Babaya şiddetin nasıl olduğunu, nasıl çocukların kullanıldığını herkes anlasın. 30 yıldır Türk eğitiminin içindeyim. Dün iyiydim de bugün kötü olmadım. Çalmadım çırpmadım. Namussuzluk yapmadım. Vatanıma, milletime bağlı kaldım. Binlerce çocuk okuttum. Hepsi güzel insanlar oldu çok şükür. Binlerce burslu öğrenci okuttum, hepsi ile iftihar ediyorum. Hiç kimse yaşanmak zorunda bırakılmış olumsuz bir durumdan dolayı tek taraflı değerlendirilmemeli. Bazı insanlar yayınlanan bu videoyu görüp bana ağza alınmayacak küfürler ediyor. Benim yaşadıklarımı onlar yaşasaydı kim bilir neler yapardı diye düşünüyorum. Bu yorumları yapanlar kendilerine silah doğrultulduğunda ne hissederler bir de onu düşünsünler. ‘Biz seni tanıyoruz, çamura bulanmakla değerini kaybetmezsin’ diye mesaj atanlara teşekkür ediyorum. Tepki gösterenlere saygı duyuyorum. Çünkü onlar gördüklerini değerlendiriyor. Ama lütfen görünmeyenlere empati diyorum.”
(İHA)