İSTANBUL (AA) - ALİ CEVAHİR AKTÜRK - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla ülke çapında başlatılan ve Ağustos'ta sona erdirilen "demokrasi nöbetleri" Esenler'de bir grup tarafından hala sürdürülüyor.
Esenler Dörtyol Meydanı'nda yatsı namazından sonra toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, sabah namazına kadar "demokrasi nöbeti" tutmaya devam ediyor.
15 Temmuz sürecinden bu yana meydanda aralıksız nöbet tutanlardan biri olan Mustafa Coşkun, "İkinci bir darbe girişimi olur diye bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz. 15 Temmuz'da ne şehit, ne de gazi olabilmeyi beceremedik. Ama o geceden bu yana burada nöbet tutmayı becerebildik." dedi.
FETÖ'den korkmadıklarını belirten Coşkun, arkadaşlarıyla beraber her akşam Dörtyol Meydanı'nda toplandıklarını ifade ederek, "Semaver çaylarımızı yapıyoruz. Beraber şakalaşıyoruz, sabah namazına kadar burada hükümetimize dua ediyoruz. FETÖ’den de korkmuyoruz. Güçleri yetiyorsa, biz her gece Esenler Dörtyol Meydanı’nda bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Her gece yılmadan toplandıklarını dile getiren Coşkun, 15 darbe de olsa yine meydanlarda olacaklarını, kimseden korkmadıklarını belirtti.
Coşkun, "Bu devleti biz kurtardık. Dedemiz, ceddimiz, atamız kurtardı. Şimdi onların torunları olarak burada hazır kıta bekliyoruz." diye konuştu.
"Kimse bu nöbeti hafife almasın"
Coşkun, tuttukları nöbetleri hafife alanlara seslenerek, "Kimse bu nöbetleri hafife almasın, iş işten geçtikten sonra herkes eyvah der, başına vurur. Ama biz iş işten geçmeden hükümetimize, milletimize ve devletimize sahip çıkmak için burada nöbet tutuyoruz." ifadelerini kullandı.
Coşkun, "Eğer Cumhurbaşkanımız bize neden nöbettesiniz derse şayet, dini devlet, mülki millet muhafazası için ve rızaen-lillah için buradayız." dedi.
Hava yağmurlu olduğu zaman arkalarında bulunan çiçekçinin brandasını üstlerine çektiklerini söyleyen Coşkun, şöyle devam etti:
"Yatağımız yorganımız var, uykusu gelen uyuyor, uykusu gelmeyen sohbet ediyor. Güzel bir arkadaşlık ortamı kurduk. Dışarıdan gelen yabancı arkadaşlar var, Suriyeliler var onlar merak ediyor. Pakistan’dan gelen yaklaşık 30 kişilik arkadaşlarımız var, onlara çay ikramı yapıyoruz, karınları açsa yemekler veriyoruz burada."
Milletçe kenetlendiklerine vurgu yapan Coşkun, hiçbir şeyden korkmadıklarını, ölümün şehadet olduğunu ve nöbetleri Allah rızası için tuttuklarını söyledi.
Vatan, millet için nöbette olduklarını anlatan Köksal Şimşek de "Evlatlarımız, dinimiz için sabahlara kadar herkes ailesini bırakmış bir şekilde, burada mücadele veriyoruz, nöbet tutuyoruz." ifadelerine yer verdi.
Kimseden beklentilerinin olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi kefenleriyle bu yola çıktıklarını söyleyen Şimşek, hiçbir sıkıntılarının olmadığını, yaz, kış demeden nöbete devam edeceklerine değindi.
Yaklaşık 3 aydır meydanlarda demokrasi nöbeti tutan 81 yaşındaki Sabit Özalp, şunları aktardı:
"Biz buradayız, yaz demeden kış demeden burada olmaya devam edeceğiz. Devletimizden de, milletimizden de razıyız, işler güzel gidiyor ama bu işlerin de peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar da buradayız, kim bizimle gelmek istiyorsa, biz buradayız."
Esenler Dörtyol Meydanı'nda yatsı namazından sonra toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, sabah namazına kadar "demokrasi nöbeti" tutmaya devam ediyor.
15 Temmuz sürecinden bu yana meydanda aralıksız nöbet tutanlardan biri olan Mustafa Coşkun, "İkinci bir darbe girişimi olur diye bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz. 15 Temmuz'da ne şehit, ne de gazi olabilmeyi beceremedik. Ama o geceden bu yana burada nöbet tutmayı becerebildik." dedi.
FETÖ'den korkmadıklarını belirten Coşkun, arkadaşlarıyla beraber her akşam Dörtyol Meydanı'nda toplandıklarını ifade ederek, "Semaver çaylarımızı yapıyoruz. Beraber şakalaşıyoruz, sabah namazına kadar burada hükümetimize dua ediyoruz. FETÖ’den de korkmuyoruz. Güçleri yetiyorsa, biz her gece Esenler Dörtyol Meydanı’nda bekliyoruz." şeklinde konuştu.
Her gece yılmadan toplandıklarını dile getiren Coşkun, 15 darbe de olsa yine meydanlarda olacaklarını, kimseden korkmadıklarını belirtti.
Coşkun, "Bu devleti biz kurtardık. Dedemiz, ceddimiz, atamız kurtardı. Şimdi onların torunları olarak burada hazır kıta bekliyoruz." diye konuştu.
"Kimse bu nöbeti hafife almasın"
Coşkun, tuttukları nöbetleri hafife alanlara seslenerek, "Kimse bu nöbetleri hafife almasın, iş işten geçtikten sonra herkes eyvah der, başına vurur. Ama biz iş işten geçmeden hükümetimize, milletimize ve devletimize sahip çıkmak için burada nöbet tutuyoruz." ifadelerini kullandı.
Coşkun, "Eğer Cumhurbaşkanımız bize neden nöbettesiniz derse şayet, dini devlet, mülki millet muhafazası için ve rızaen-lillah için buradayız." dedi.
Hava yağmurlu olduğu zaman arkalarında bulunan çiçekçinin brandasını üstlerine çektiklerini söyleyen Coşkun, şöyle devam etti:
"Yatağımız yorganımız var, uykusu gelen uyuyor, uykusu gelmeyen sohbet ediyor. Güzel bir arkadaşlık ortamı kurduk. Dışarıdan gelen yabancı arkadaşlar var, Suriyeliler var onlar merak ediyor. Pakistan’dan gelen yaklaşık 30 kişilik arkadaşlarımız var, onlara çay ikramı yapıyoruz, karınları açsa yemekler veriyoruz burada."
Milletçe kenetlendiklerine vurgu yapan Coşkun, hiçbir şeyden korkmadıklarını, ölümün şehadet olduğunu ve nöbetleri Allah rızası için tuttuklarını söyledi.
Vatan, millet için nöbette olduklarını anlatan Köksal Şimşek de "Evlatlarımız, dinimiz için sabahlara kadar herkes ailesini bırakmış bir şekilde, burada mücadele veriyoruz, nöbet tutuyoruz." ifadelerine yer verdi.
Kimseden beklentilerinin olmadığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi kefenleriyle bu yola çıktıklarını söyleyen Şimşek, hiçbir sıkıntılarının olmadığını, yaz, kış demeden nöbete devam edeceklerine değindi.
Yaklaşık 3 aydır meydanlarda demokrasi nöbeti tutan 81 yaşındaki Sabit Özalp, şunları aktardı:
"Biz buradayız, yaz demeden kış demeden burada olmaya devam edeceğiz. Devletimizden de, milletimizden de razıyız, işler güzel gidiyor ama bu işlerin de peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar da buradayız, kim bizimle gelmek istiyorsa, biz buradayız."