ERZURUM
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları öne sürülen aralarında eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel'in de bulunduğu 4 avukatın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarına başlandı.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayıp gece saatlerine kadar devam edip yaklaşık 12 saat süren duruşmada, avukat olan tutuklu sanıklar eski Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser ile tanıklar ve avukatları hazır bulundu. Van Yüksek Güvenlik Cezaevinde tutuklu olan sanık Fatih Topal, duruşmaya Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
"Fetullah Gülen'i iki kere gördüm"
Sanık Dişkeser, savunmasında, ofisinde ele geçen evrakların birçoğunun müvekkilliğini yaptığı kişilere ait resmi evraklar olduğunu ileri sürdü.
Programdan sadece buluşma günü konusunda yazışmalar yapıldığını öne süren Dişkeser, şöyle konuştu:
"Programlardan biri Line adlı programdı. Viber ise şifreyle girilen programdı. İletişim kurabilmek için karşı tarafın onayı gerekiyordu. Çağrı yoktu, sadece mesajlaşma vardı. Hasan Arslan telefon kullanmadığını internet kullandığını söylemesi üzerine yükledim, kullandım. Aklıma başka birşey gelmedi. Cemaat sohbetlerine tamamen dini duygularla gittim. Sohbetlerde herhangi bir plan yapılmadı, emir verilmedi. Ayrıca Amerika'ya gittiğim doğrudur. Çocukların eğitimi için gittik. Orada Hasan Arslan ayarlama yaptığını söyledi. Fetullah Gülen'i iki kere gördüm, o da mescitteydi. Birebir görüşmemiz olmadı. Gitme amacımız bu değildi."
"Oraya gittiğimizde de bireysel görüşmemiz olmadı"
Sanık Laloğlu da Amerika'ya gidiş iddialarının doğru olduğunu anlatarak "Amaç sadece çocukların yurt dışında okuyabilmeleri için eğitim kursu ayarlayabilmekti, Gülen'le görüşme değildi. Teklif geldiğinde hoşumuza gitmedi. Oraya gittiğimizde de bireysel görüşmemiz olmadı." dedi.
Laloğlu, katıldıkları sohbetlerin sadece dini amaçlı, saf ve temiz toplantılar olduğunu öne sürerek, şöyle dedi:
"Yapıyı tam olarak bilmem. Sadece sohbetlere gittik. Başka türlü planlar olsa orada MHP'li ve CHP'li kişilerde vardı. Farklı birşey olsa onlar ciddi tepki gösterirlerdi. Bu yapılanmanın üç gruba ayrıldığı söylendi. İhanet, ibadet ve ticaret. İhanet edenler ya içeride ya da kaçak. Ticaret yapanlar belli. Geriye ibadet yapan bizler kaldık. Bank Asya'yla ilgili olarak yıllar önce kredi kartı almak için hesap açtım. 2012 yılının dokuzuncu ayında da tüm hesap hareketlerimi sonlandırdım. ByLock çıkmasıyla ilgili olarak da çok şaşırdım."
Sanık Mehmet Güzel, dosya kapsamında yeterli bilgiye sahip olmadığını öne sürerek savunma yapmak için ek süre talep etti.
Cumhuriyet savcısının sanıkların tutukluluk hallerinin devamına yönelik mütalaasını sunmasının ardından sanık avukatları mütalaaya katılmadıklarını, müvekkillerinin terör örgütüyle bağlantılı olmadıklarını savunup tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, sanık Güzel'in savunmasını hazırlaması amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY ile irtibatlı olmakla suçlanan avukatlardan eski Erzurum Baro Başkanı Mehmet Güzel, Şerafettin Yaşar Laloğlu, Hakan Dişkeser, Fatih Topal'ın cemaate mensup kişiler olarak bilindikleri ve örgütün toplantılarına katıldıkları yer alıyor.
İddianamede, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında yürütülen usulsüz dinlemelere ilişkin tutuklamaya sevk sonrasında serbest kalan faillere ilişkin Güzel, Dişkeser, Laloğlu ve Topal'ın toplanarak basın açıklaması yaptıkları, Dişkeser'in sözcü olarak sürekli beyanda bulunduğu ve Topal'ın sosyal medya hesabında sürekli terör örgütünün lideriyle ilgili söz ve resim paylaşımlarında bulunduğu kaydediliyor.
Laloğlu ve Dişkeser'in avukatlığın mesleki sınırlarını aşan demeçler vererek paralel yapı mensubu olduğu ve bu terör örgütü kapsamında suç işlediği iddia edilen faillere yönelik olarak yürütülen soruşturmaları itibarsızlaştırmak, yargıyı da töhmet altında bırakmak maksadıyla terör örgütü lehine beyanda bulunduklarının anlatıldığı iddianamede, her iki sanığın gözaltına alınmak istenen faillere ilişkin işlemlerinin kanunsuz olduğunu belirtmek suretiyle adliye önünde toplanan kalabalığı kışkırttığı belirtiliyor.
İddianamede, Dişkeser'in, sosyal paylaşım sitesinden FETÖ/PDY lehine pek çok paylaşımlarda bulunduğu anlatılarak, sanığın 17 Aralık iddialarının yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlük olduğuna ve 15 Temmuz günü "Darbe girişimi yapan Gülenciler değil, TSK içindeki Atatürkçü komutanlar" şeklinde paylaşımı retweetlediğine işaret ediliyor.
Güzel'in medya kuruluşlarına, FETÖ/PDY örgütü lehine beyanlarda bulunduğuna değinilen iddianamede, sanığın örgüt liderinin ailesini hedef alan cinsel istismar iddiası kapsamında "Hoca efendinin isminin bulaştırılmasının tamamen kurgu olduğunu, hizmet hareketi ve hoca efendinin yıpratılmak istendiğini, kapanmış bir davanın yeniden gündeme getirilmesinin düşündürücü olduğunu, hukukun rafa kaldırıldığını" söyleyerek terör örgütü liderine bağlılığını açıkça belli ettiği ve soruşturma makamlarını itibarsızlaştırmaya çalışmak suretiyle örgüt lehine çalıştığı ileri sürülüyor.
İddianamede, tanık ifadelerinden elde edilen bilgiler dahilinde sanıklardan Güzel, Dişkeser ve Laloğlu'nun yurt dışına birlikte çıktıkları, Dişkeser ve Laloğlu'nun Pensilvanya'ya geçerek Gülen'in kaldığı yerleşkede kaldıkları, 17-25 Aralık'tan sonra da örgüt faaliyetlerine katılmaya devam ettikleri ve Bank Asya'da tüm sanıkların hesaplarının olduğu vurgulanıyor.
İddianamede, sanıklar hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Muhabir:Muhammet Mutaf
dikGAZETE.com