06-03-2016 13:24
Adana’nın Kozan ilçesinde öldürüldükten sonra ormana gömülen 16 yaşındaki Hilal Özcan cinayetinin gerçekleri telefonundan ortaya çıkarıldı.
Edinilen bilgiye göre, Ağlıboğaz Mahallesi Karadere Sokak’ta oturan 16 yaşındaki Hilal Özcan’ın ablası Ülkü Özcan, 27 Haziran 2014 tarihinde emniyete kız kardeşi için kayıp başvurusunda bulundu. Polis başvuru üzerine kayıp kızı bulmak için çalışma başlattı. Yapılan çalışma sonucu olayın aile içi cinayet olabileceğinden şüphelenen Kozan İlçe Emniyet Müdürlüğü, özel bir ekip oluşturdu. Savcıdan da alınan izinle Özcan’ın en son kimle görüştüğünü belirlemek için telefonu bulma çalışması başlatıldı. Özcan’ın telefon sinyalinin evinden geldiğini belirleyen polis ekipleri, evde yaptığı aramada telefonu bularak el koydu.
Polis, telefondan genç kızın en son görüştüğü kız arkadaşına ulaştı. Hilal Özcan’ın kız arkadaşının, "Hilal en son ağabeyi ile Adana’ya gitmişti, orada erkek arkadaşıyla buluşacaktı" demesi üzerine anne, baba ve ağabeyi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan anne, baba ve ağabey genç kızın nerede olduğunu bilmediklerini söyledi. Aile, polisin cep telefonunun neden evde olduğunu, normalde genç kızın telefonunu sürekli yanında taşıdığını sorması üzerine evden ayrılırken unuttuğunu söyledi.
Polis, ailenin ifadeleri üzerine soruşturmayı derinleştirince anne Emine Özcan kızının oğlu ve eşi tarafından öldürüldüğünü itiraf ederek, "Beni de, ’seni öldürürüz’ diye tehdit ettiler. Diyemedim ama artık dayanamıyorum" diye konuştu.
Annenin ifadesinin, Hilal Özcan’ın ağabeyine söylenmesi üzerine suçunu itiraf eden Alparslan Özcan, cinayeti şöyle anlattı:
"27 Haziran 2014 günü kız kardeşimle Adana’ya gittik. Burada ben kardeşimi teyzeme bırakmak istedim, ancak o erkek arkadaşına gideceğini orada kalacağını söyledi. Ben ısrar etmeme rağmen o erkek arkadaşında kalmak istediğini söylemeye devam etti. Ben de hemen babamı aradım. ’Kızın, erkek arkadaşında kalacakmış’ dedim. Babam ’hemen buraya gelin’ dedi. Ben de kız kardeşimi alarak tekrar Kozan’a döndüm. Burada evdeki bulunan tüfeği alarak kardeşimi bir derenin kenarına götürüp tüfekle kafasına ateş ettim. Kafasına geldiği için hemen orada öldü. Daha sonra babamı arayıp ’Kız kardeşimi öldürdüm buraya gel’ dedim. Babam yanıma geldi sonra bir torbaya koyup eşekle ormanlık alana götürerek gömdük. Şimdi çok pişmanım."
Olaydan sonra gözaltına alınan baba ve ağabey tutuklanırken anne serbest bırakıldı. Bu arada Hilal Özcan’ın cenazesi ise adli tıp kurumu morgunda bekletiliyor.
(İHA)
Edinilen bilgiye göre, Ağlıboğaz Mahallesi Karadere Sokak’ta oturan 16 yaşındaki Hilal Özcan’ın ablası Ülkü Özcan, 27 Haziran 2014 tarihinde emniyete kız kardeşi için kayıp başvurusunda bulundu. Polis başvuru üzerine kayıp kızı bulmak için çalışma başlattı. Yapılan çalışma sonucu olayın aile içi cinayet olabileceğinden şüphelenen Kozan İlçe Emniyet Müdürlüğü, özel bir ekip oluşturdu. Savcıdan da alınan izinle Özcan’ın en son kimle görüştüğünü belirlemek için telefonu bulma çalışması başlatıldı. Özcan’ın telefon sinyalinin evinden geldiğini belirleyen polis ekipleri, evde yaptığı aramada telefonu bularak el koydu.
Polis, telefondan genç kızın en son görüştüğü kız arkadaşına ulaştı. Hilal Özcan’ın kız arkadaşının, "Hilal en son ağabeyi ile Adana’ya gitmişti, orada erkek arkadaşıyla buluşacaktı" demesi üzerine anne, baba ve ağabeyi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan anne, baba ve ağabey genç kızın nerede olduğunu bilmediklerini söyledi. Aile, polisin cep telefonunun neden evde olduğunu, normalde genç kızın telefonunu sürekli yanında taşıdığını sorması üzerine evden ayrılırken unuttuğunu söyledi.
Polis, ailenin ifadeleri üzerine soruşturmayı derinleştirince anne Emine Özcan kızının oğlu ve eşi tarafından öldürüldüğünü itiraf ederek, "Beni de, ’seni öldürürüz’ diye tehdit ettiler. Diyemedim ama artık dayanamıyorum" diye konuştu.
Annenin ifadesinin, Hilal Özcan’ın ağabeyine söylenmesi üzerine suçunu itiraf eden Alparslan Özcan, cinayeti şöyle anlattı:
"27 Haziran 2014 günü kız kardeşimle Adana’ya gittik. Burada ben kardeşimi teyzeme bırakmak istedim, ancak o erkek arkadaşına gideceğini orada kalacağını söyledi. Ben ısrar etmeme rağmen o erkek arkadaşında kalmak istediğini söylemeye devam etti. Ben de hemen babamı aradım. ’Kızın, erkek arkadaşında kalacakmış’ dedim. Babam ’hemen buraya gelin’ dedi. Ben de kız kardeşimi alarak tekrar Kozan’a döndüm. Burada evdeki bulunan tüfeği alarak kardeşimi bir derenin kenarına götürüp tüfekle kafasına ateş ettim. Kafasına geldiği için hemen orada öldü. Daha sonra babamı arayıp ’Kız kardeşimi öldürdüm buraya gel’ dedim. Babam yanıma geldi sonra bir torbaya koyup eşekle ormanlık alana götürerek gömdük. Şimdi çok pişmanım."
Olaydan sonra gözaltına alınan baba ve ağabey tutuklanırken anne serbest bırakıldı. Bu arada Hilal Özcan’ın cenazesi ise adli tıp kurumu morgunda bekletiliyor.
(İHA)
