Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “20 yıl önce kendine sığınan sivilleri Sırp Kasabı Ratko Mladiç liderliğindeki o askerlerin insafına teslim eden anlayış bugünde milyonlarca sivil Suriye Kasabı Esed’e teslim ediliyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen iftar programında sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu güzel Ankara akşamında bizleri bir araya getiren hasbihal etmemize, hasret gidermemize vesile olan herkese şükranlarımızı sunuyorum” diyerek konuşmasına başladı.
“Ramazan-ı Şerifinizi gönülden tebrik ediyor, bu müstesna günlerin ülkemiz, milletimiz, tüm İslam dünyası, Müslüman kardeşlerimiz için, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutulan oruçların, yapılan hayırların, ibadetlerin hak katında kabul olması dileğinde bulundu.
İki gün sonra Ramazan ayını uğurlayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarafta Ramazan’a veda etmenin hüznü, burukluğu içindeyken diğer tarafta bayrama ulaşmasının sevincini yaşadıklarının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü milletçe, tüm İslam alemiyle her birlikte Ramazan Bayramı’nı kutlayacaklarını kaydetti.
“RAMAZAN AYI BAZI ÜLKE VE HALKLAR İÇİN BURUK GEÇTİ”
Bir aydır içinde bulunan manevi iklimin bayramla taçlanacağını, aradaki dargınlıkların, küslüklerin, yanlış anlamaların bertaraf edeceklerini, helalleşeceklerini ve kucaklaşacaklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlik, dostluk, bereket ayı olan Ramazan’ı hep birlikte en iyi şekilde idrak etmeye çalıştık. Ramazan manevi olarak ruhlarımızı doyurduğumuz, arındığımız, nefsimizi terbiye ettiğimiz veya etmeye çalıştığımız bu şekilde gelecek 11 ayın hayırlığını yaptığımız bir ay. Bu mübarek ayda millet olarak kapı komşularımızdan başlayarak, akrabalarımızı, dostlarımızı, içimizdeki ve dünyadaki ihtiyaç sahiplerini gözettik. Fakir, fukaranın, yolda kalmışların, hastaların, yetim ve öksüzlerin derslerine derman olmanın çabası içinde olduk. Ramazan’ın feyzinden, bereketinden, bizleri her noktada kemale erdiren, yenileyen ikliminden nasiplerimiz ölçüsünde faydalanmaya çalıştık. Ramazan ayı maalesef başlangıcındaki tüm iyi niyet temennilerimize, tüm umutlarınıza ve heyecanımıza rağmen gerek milletimiz gerek dünya üzerinde bazı ülke ve halklar için buruk geçti. Komşumuz Suriye ve Irak’ta devam eden çatışmalar, DEAŞ gibi terör örgütlerinin saldırıları, tehdit ve baskıyla tehcire zorlanan kardeşlerimizin dramı bizi büyük bir üzüntüye sevk etti. Esed rejiminin varil bombaları, hava saldırıları altında yok olan o hayatların yetim bırakılan çocukların, tarumar edilen şehirlerin görüntüleri içimizi parçaladı” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumartesi günü insanlık tarihinin en yüz kızartıcı olaylarından biri olan Srebrenitsa katliamının 20. yıldönümü olduğunu anımsatarak, binlerce Boşnak’ın tüm dünyadaki bütün sorumlu ülke ve milletlere karşı o insanların gözleri önünde katledildiği o günü, o kara günü bir kez daha teessürle hatırladıklarını ifade etti.
Saray Bosna’da düzenlenen anma törenleri sırasında toplu mezarlardan çıkarılarak defnedilen cenazelerin görüntülerinin yürükleri tekrar dağladığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başbakan Ahmet Davutoğlu ve bir grup bakanın katıldığı bu törenlerin gerçekten bizim dünyamızda farklı bir yeri var. 20 yıl önce Avrupa’nı tam ortasında gerçekleşen Srebrenitsa katliamı esasında uluslararası toplumun acziyetinin resmiydi. İrade eksikliğinin, kayıtsızlığın, kısır çekişmelerin ve çıkar hesaplarının ne tür felaketlere sebep olabileceğinin en bariz ifadesiydi. Buradan herkesin gerekli dersi çıkararak, tekrar böyle hadiselerin, acı hadiselerin yaşanmayacağı bir düzenin tesis edilmesi gerekiyordu. Ders alınmayan tarih tekerrür eder. Son 20 yıllık sürece baktığımız da şuan ki yaşanan hadiseleri önümüze koyduğumuz da maalesef böyle bir dersin çıkarılmadığını görüyoruz. Ne yazık ki bugünde benzer olaylar Suriye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde vuku buluyor tekrarlanıyor. 20 yıl önce kendine sığınan sivilleri Sırp Kasabı Ratko Mladiç liderliğindeki o askerlerin insafına teslim eden anlayış bugünde milyonlarca sivil Suriye Kasabı Esed’e teslim ediliyor. Bosna savaşı sırasında 300 binden fazla insan hayatını kaybetmiş 2 milyon kişide evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Bugün Suriye’de 300 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. 2 milyon bizim ülkemizde olmak üzere yaklaşık 4 milyon kişi ülkesini terk etti. 6 milyon Suriyelide ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı. Uluslararası toplumun irade eksikliğinin bedelini 20 yıl önce Boşnaklar ödemişti bugünde bu bedeli masum Suriyeliler, Iraklılar ödüyor. Aynı şekilde Filistin’de, Mısır’da, Libya’da, Myanmar’da, Somali’de, dünyanın birçok yerinde mazlum yaşadıkları acılar yüreklerimizi sızlatıyor. Burada bir temel ilkenin altını çizerek tekrar hatırlatmak istiyorum. İnsan hayatı hırslara, çıkar hesaplarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir, azizdir” dedi.
“ÖLEN HER MASUM İNSANLIĞIMIZDAN DA BİR PARÇA GÖTÜRÜYOR”
Suriye her gün kimyasal silahlarla, bombalarla çocukların katledildiği, yetim ve öksüz bırakıldığı bir dünyanın huzur ve sükun bulmasının mümkün olamayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ölen her masum insanlığımızdan da bir parça götürüyor. Yok edilen her şehirle birlikte kadim medeniyetimizin çok kıymetli bir cüzü hatırası da ortadan kalkıyor. Artık herkesin elinin vicdanına koyup bu vahim tablonun geri döndürülmesi, yaşanan vahşetin son bulması için harekete geçmesi şarttır. Savaşın sebep olduğu mülteci sorunu veya sorununu komşu ülkelerini üzerine yıkarak, sınırları kapatarak mevcut rejime ‘ehveni şer’ muamelesi yaparak bu sorun çözülemez. Suriye halkı DEAŞ terörü, bununla birlikte Esed’in devlet terörü arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Şayet gelecekte yeni Srebrenitsa katliamlarının, Ruanda katliamlarının yaşanmasını istemiyorsak başta BM Güvenlik konseyi ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası ve bölgesel güçlerin inisiyatif alması gerekiyor. İnşallah önümüzdeki günlerin yeni açılımların yeni müjdelerin habercisi olmasını temenni ediyorum.”
(İHA)