Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika’da Ermenileri, PKK’lıları ve onların bir parçası haline dönüşmüş HDP’lileri paralel devlet yapısının oradaki simalarını Türkiye’ye karşı, eylem yaparken görünce inanın içim acıdı. Eyvah dedim, ne hallere düştüler" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 24. Muhtarlar buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AP’nin Türkiye raporuna yönelik eleştirilerde bulundu. Türkiye’ye yönelik Batı kaynaklı eleştirilerin bir bölümünün Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların doğru anlaşılmamasından kaynaklandığını, büyük bir bölümünün ise art niyetli olduğunu kaydeden Erdoğan, “Çok daha fazlasını, çok ağırlarını ve katılarını Batı ülkelerinde gördüğümüz pek çok uygulama yüzünden ülkemize sert eleştiriler yönetiliyor” dedi.
“BÖYLE BİR ŞEY BİZDE OLMUŞ OLSA BUNLAR GÖK KUBBEYİ ÜZERİMİZE YIKACAKLAR”
Cezaevindeki gazetecilere yönelik yapılan eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Hapisteki gazeteciler, bakıyorsunuz hiç birisi gazeteci değil. Gazeteci kabul edebileceklerimizin suçlarına bakıyorsunuz, casusluk, gizli belgelerin ifşası gibi kendi ülkelerinde çok daha ağır cezaların verildiği suçlar. ‘İfade özgürlüğü’ diyorlar bakıyorsunuz her türlü hakaretin, küfrün, iftiranın, aşağılık ifadelerin yer aldığı konuları bu şekilde değerlendiriyorlar. Geçenlerde Amerika’da Başkan Obama’yı tehdit etti, hakaret ve üç yıla mahkûm edildi. Aynı şekilde Merkel’e Almanya’da benzer bir şey yapıldı, o da iki yılı aşkın bir süre mahkûm oldu. Bizde buna benzer şeyler daha bugüne kadar olmadı. Demek ki böyle bir şey bizde olmuş olsa bunlar gök kubbeyi üzerimize yıkacaklar. Oysa kendi ülkelerini kişisel hak ve özgürlüklerin en ileri düzeyde uygulandığı yerler olarak görüyorlar, alakası yok. Aynı hakaretleri, küfürleri o ülkelerde yapanlar kendilerini anında mahkeme huzurunda bulunuyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE KADAR HAK VE ÖZGÜRLÜK ÇITASINI YÜKSEKTE TUTABİLEN DÜNYADA BAŞKA BİR ÜLKE YOKTUR”
Erdoğan; gösteri özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, sosyal medyanın kısıtlanması eleştirilerine de sert cevap verdi. Erdoğan, “Gösteri özgürlüğü’ diyorlar, kendileri gerekli gördüklerinde herhangi bir taşkınlığı, şiddeti olmadan gösteri yapan yüzlerce insanı kelepçeleyip götürüyorlar. ‘Yargı bağımsızlığı’ diyorlar, Türkiye’de yargıyı paralel yapı çetesinden kurtarıp yeniden millet adına karar veren bir kurum haline dönüştürme çabalarını eleştiriyorlar. ‘Sosyal medyanın kısıtlanması’ diyorlar, işlerine geldiğinde kendileri aynı yola başvuruyorlar. Türkiye’nin eksikleri yok mu? Elbette var. Biz bunları düzetmek, Türkiye’yi demokraside hak ve özgürlüklerde en iyi standartlara kavuşturmak için 13 yıldır gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Bunu onlar istediği için değil, milletimiz buna layık olduğu için yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Terörle bu çapta bir mücadele edipte Türkiye kadar hak ve özgürlük çıtasını yüksekte tutabilen dünyada başka bir ülke yoktur” şeklinde konuştu.
“KUSURA BAKMAYIN, ENİNDE SONUNDA DOKUNULURSUNUZ”
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik sürece ilişkin konuşan ve HDP’yi eleştiren Erdoğan, “Unvanı milletvekili ama kendisi arabasında teröristlere silah taşıyor, unvanı milletvekili ama evini teröristlerin karargahı haline getirmiş, unvanı milletvekili ama devletin güçlerinden hakimine, savcısına, diğer görevlilerine yapmadık hakareti, terbiyesizliği, hatta makamında şehit ediyor. Unvanı milletvekili, kürsüden terör örgütünü savunuyor, onun ağzı ile konuşuyor, onun sembollerini taşıyor, niye? Çünkü dokunulmazlığı var. Böyle dokunulmazlık olur mu? Dokunulmazlığın amacı bellidir, kürsüden ifade ettiğiniz düşünceler konusunda dokunulmazsınız. Diğer soruşturma ve kovuşturmaların üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması için de suçüstü halleri dışında bu tür süreçler milletvekilliği süresince donduruluyor. Ama siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek, terör örgütünün bir militanı gibi davranmak için kullanırsanız kusura bakmayın, eninde sonunda dokunulursunuz” ifadelerini kullandı.
“HDP, BU COĞRAFYANIN TÜM İNSANLARINA VE DEĞERLERİNE DÜŞMANLIK ÜZERE KURULMUŞ BİR PARTİ GÖRÜNÜMÜNDE”
TBMM’de dokunulmazlıklar konusunda sağlanan uzlaşmayı taktirle karşıladığını ifade eden Erdoğan, “Tabi önümüzdeki hafta bu işin Meclis süreci başlayacak ve kısa sürede mevcut dokunulmazlık dosyalarının tamamı yargıya intikal edecek. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına en hararetli muhalefeti yapan, hatta sağı solu tehdit eden parti daha geçen yıl Türkiye’ye meydan okuyordu. O dönemde 80 milletvekili bulunan bu partinin tüm milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclise dilekçe veriyorlardı. İşte şimdi dokunulmazlıklar kaldırılıyor, bu sefer niye itiraz ediyorsunuz. Bunların derdi hiçbir zaman üzüm yemek olmadı. Bunlar hep ellerine geçen her konuyu istismar ederek terör örgütüne destek vermenin çabası içindeydiler. HDP bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın benim Kürt kardeşlerimin temsili, bu coğrafyanın tüm insanlarına ve değerlerine düşmanlık üzere kurulmuş bir parti görünümünde. Ülkemizin, insanlarımızın ne kadar kutsalı varsa hepsi bu partinin ve mensuplarının hedefindedir. Bayraktan rahatsız olan, ezandan rahatsız olan, camiden rahatsız olan, İstiklal Marşından rahatsız olan, vatandaşlarımızın sakalından, kıyafetinden rahatsız olan bir parti bu toprakların partisi olamaz. Dünyanın neresine gittiysek Türkiye’ye, milletimize husumet besleyen herkesin bunları desteklediklerini, onlar adına ve onlarla birlikte bize karşı eylem yaptıklarını gördük” açıklamasında bulundu.
“İÇİM ACIDI, EYVAH DEDİM, NE HALLERE DÜŞTÜLER”
Paralel devlet yapılanmasının da HDP ve PKK ile birlikte hareket ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Şimdi paralel yapı da bunların saflarına katılmış durumda. El ele vermiş durumdalar. Amerika’da Ermenileri, PKK’lıları ve onların bir parçası haline dönüşmüş HDP’lileri paralel devlet yapısının oradaki simalarını Türkiye’ye karşı, bize karşı eylem yaparken görünce inanın içim acıdı. Eyvah dedim, ne hallere düştüler. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içmiş, havasını solumuş bir tek kişinin bile böylesine bir ihanetin içinde yer alabileceğini doğrusunu düşünemiyorum. Gerçi Türkiye’de benzer şeyleri yaşadım, gördüm. Fakat gurbette de bunu yapıyor olmaları düşündürücü. Hatta konferans vereceğim salona girmek suretiyle orada da provokatif bir eylemin içine girmeyi de düşündüler. Fakat havanın farklı olduğunu görünce cesaret edemediler. Bütün bunlar karşısında sabretme dönemini artık geride bıraktık. Artık harekete geçme zamanı. İnşallah dokunulmazlık meselesi bunun ilk adımı olacak. Arkasında bu tür ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için ne gerekiyorsa hepsi de birer birer yapılacak. Milletimiz, velev ki kendi içinden çıkmış olsun, bunları daha fazla taşımak zorunda değil. Kurtuluş Savaşımızı verirken nasıl net çizgiler çekerek işe başladıysak ve bu şekilde zafere ulaştıysak bugün de aynı durumdayız” dedi.
Erdoğan konuşmasının sonunda tek vatan, tek devlet, tek bayrak vurgusu yaptı, Türkiye’yi 2023 hedeflerine bu anlayışla ulaştıracaklarının altını çizdi.
(İHA)
Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen 24. Muhtarlar buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AP’nin Türkiye raporuna yönelik eleştirilerde bulundu. Türkiye’ye yönelik Batı kaynaklı eleştirilerin bir bölümünün Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların doğru anlaşılmamasından kaynaklandığını, büyük bir bölümünün ise art niyetli olduğunu kaydeden Erdoğan, “Çok daha fazlasını, çok ağırlarını ve katılarını Batı ülkelerinde gördüğümüz pek çok uygulama yüzünden ülkemize sert eleştiriler yönetiliyor” dedi.
“BÖYLE BİR ŞEY BİZDE OLMUŞ OLSA BUNLAR GÖK KUBBEYİ ÜZERİMİZE YIKACAKLAR”
Cezaevindeki gazetecilere yönelik yapılan eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Hapisteki gazeteciler, bakıyorsunuz hiç birisi gazeteci değil. Gazeteci kabul edebileceklerimizin suçlarına bakıyorsunuz, casusluk, gizli belgelerin ifşası gibi kendi ülkelerinde çok daha ağır cezaların verildiği suçlar. ‘İfade özgürlüğü’ diyorlar bakıyorsunuz her türlü hakaretin, küfrün, iftiranın, aşağılık ifadelerin yer aldığı konuları bu şekilde değerlendiriyorlar. Geçenlerde Amerika’da Başkan Obama’yı tehdit etti, hakaret ve üç yıla mahkûm edildi. Aynı şekilde Merkel’e Almanya’da benzer bir şey yapıldı, o da iki yılı aşkın bir süre mahkûm oldu. Bizde buna benzer şeyler daha bugüne kadar olmadı. Demek ki böyle bir şey bizde olmuş olsa bunlar gök kubbeyi üzerimize yıkacaklar. Oysa kendi ülkelerini kişisel hak ve özgürlüklerin en ileri düzeyde uygulandığı yerler olarak görüyorlar, alakası yok. Aynı hakaretleri, küfürleri o ülkelerde yapanlar kendilerini anında mahkeme huzurunda bulunuyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE KADAR HAK VE ÖZGÜRLÜK ÇITASINI YÜKSEKTE TUTABİLEN DÜNYADA BAŞKA BİR ÜLKE YOKTUR”
Erdoğan; gösteri özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, sosyal medyanın kısıtlanması eleştirilerine de sert cevap verdi. Erdoğan, “Gösteri özgürlüğü’ diyorlar, kendileri gerekli gördüklerinde herhangi bir taşkınlığı, şiddeti olmadan gösteri yapan yüzlerce insanı kelepçeleyip götürüyorlar. ‘Yargı bağımsızlığı’ diyorlar, Türkiye’de yargıyı paralel yapı çetesinden kurtarıp yeniden millet adına karar veren bir kurum haline dönüştürme çabalarını eleştiriyorlar. ‘Sosyal medyanın kısıtlanması’ diyorlar, işlerine geldiğinde kendileri aynı yola başvuruyorlar. Türkiye’nin eksikleri yok mu? Elbette var. Biz bunları düzetmek, Türkiye’yi demokraside hak ve özgürlüklerde en iyi standartlara kavuşturmak için 13 yıldır gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Bunu onlar istediği için değil, milletimiz buna layık olduğu için yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Terörle bu çapta bir mücadele edipte Türkiye kadar hak ve özgürlük çıtasını yüksekte tutabilen dünyada başka bir ülke yoktur” şeklinde konuştu.
“KUSURA BAKMAYIN, ENİNDE SONUNDA DOKUNULURSUNUZ”
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik sürece ilişkin konuşan ve HDP’yi eleştiren Erdoğan, “Unvanı milletvekili ama kendisi arabasında teröristlere silah taşıyor, unvanı milletvekili ama evini teröristlerin karargahı haline getirmiş, unvanı milletvekili ama devletin güçlerinden hakimine, savcısına, diğer görevlilerine yapmadık hakareti, terbiyesizliği, hatta makamında şehit ediyor. Unvanı milletvekili, kürsüden terör örgütünü savunuyor, onun ağzı ile konuşuyor, onun sembollerini taşıyor, niye? Çünkü dokunulmazlığı var. Böyle dokunulmazlık olur mu? Dokunulmazlığın amacı bellidir, kürsüden ifade ettiğiniz düşünceler konusunda dokunulmazsınız. Diğer soruşturma ve kovuşturmaların üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması için de suçüstü halleri dışında bu tür süreçler milletvekilliği süresince donduruluyor. Ama siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek, terör örgütünün bir militanı gibi davranmak için kullanırsanız kusura bakmayın, eninde sonunda dokunulursunuz” ifadelerini kullandı.
“HDP, BU COĞRAFYANIN TÜM İNSANLARINA VE DEĞERLERİNE DÜŞMANLIK ÜZERE KURULMUŞ BİR PARTİ GÖRÜNÜMÜNDE”
TBMM’de dokunulmazlıklar konusunda sağlanan uzlaşmayı taktirle karşıladığını ifade eden Erdoğan, “Tabi önümüzdeki hafta bu işin Meclis süreci başlayacak ve kısa sürede mevcut dokunulmazlık dosyalarının tamamı yargıya intikal edecek. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına en hararetli muhalefeti yapan, hatta sağı solu tehdit eden parti daha geçen yıl Türkiye’ye meydan okuyordu. O dönemde 80 milletvekili bulunan bu partinin tüm milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılması için Meclise dilekçe veriyorlardı. İşte şimdi dokunulmazlıklar kaldırılıyor, bu sefer niye itiraz ediyorsunuz. Bunların derdi hiçbir zaman üzüm yemek olmadı. Bunlar hep ellerine geçen her konuyu istismar ederek terör örgütüne destek vermenin çabası içindeydiler. HDP bırakın Türkiye partisi olmayı, bırakın benim Kürt kardeşlerimin temsili, bu coğrafyanın tüm insanlarına ve değerlerine düşmanlık üzere kurulmuş bir parti görünümünde. Ülkemizin, insanlarımızın ne kadar kutsalı varsa hepsi bu partinin ve mensuplarının hedefindedir. Bayraktan rahatsız olan, ezandan rahatsız olan, camiden rahatsız olan, İstiklal Marşından rahatsız olan, vatandaşlarımızın sakalından, kıyafetinden rahatsız olan bir parti bu toprakların partisi olamaz. Dünyanın neresine gittiysek Türkiye’ye, milletimize husumet besleyen herkesin bunları desteklediklerini, onlar adına ve onlarla birlikte bize karşı eylem yaptıklarını gördük” açıklamasında bulundu.
“İÇİM ACIDI, EYVAH DEDİM, NE HALLERE DÜŞTÜLER”
Paralel devlet yapılanmasının da HDP ve PKK ile birlikte hareket ettiğinin altını çizen Erdoğan, “Şimdi paralel yapı da bunların saflarına katılmış durumda. El ele vermiş durumdalar. Amerika’da Ermenileri, PKK’lıları ve onların bir parçası haline dönüşmüş HDP’lileri paralel devlet yapısının oradaki simalarını Türkiye’ye karşı, bize karşı eylem yaparken görünce inanın içim acıdı. Eyvah dedim, ne hallere düştüler. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içmiş, havasını solumuş bir tek kişinin bile böylesine bir ihanetin içinde yer alabileceğini doğrusunu düşünemiyorum. Gerçi Türkiye’de benzer şeyleri yaşadım, gördüm. Fakat gurbette de bunu yapıyor olmaları düşündürücü. Hatta konferans vereceğim salona girmek suretiyle orada da provokatif bir eylemin içine girmeyi de düşündüler. Fakat havanın farklı olduğunu görünce cesaret edemediler. Bütün bunlar karşısında sabretme dönemini artık geride bıraktık. Artık harekete geçme zamanı. İnşallah dokunulmazlık meselesi bunun ilk adımı olacak. Arkasında bu tür ihanet şebekelerinin kökünü kazımak için ne gerekiyorsa hepsi de birer birer yapılacak. Milletimiz, velev ki kendi içinden çıkmış olsun, bunları daha fazla taşımak zorunda değil. Kurtuluş Savaşımızı verirken nasıl net çizgiler çekerek işe başladıysak ve bu şekilde zafere ulaştıysak bugün de aynı durumdayız” dedi.
Erdoğan konuşmasının sonunda tek vatan, tek devlet, tek bayrak vurgusu yaptı, Türkiye’yi 2023 hedeflerine bu anlayışla ulaştıracaklarının altını çizdi.
(İHA)