Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Gitmediğiniz yer sizin değildir” diyerek, bakanlar, milletvekilleri ve işadamları ile birlikte gideceği Doğu Afrika ülkeleri olan Uganda ve Kenya ziyaretlerinde devlet-özel sektör işbirliği ile Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda keşfedilmedik yer bırakmayacaklarını söyledi.
İzmir’de EFES 2016 Tatbikatına katıldıktan sonra çeşitli resmi temaslarda bulunmak için Uganda ve Kenya’ya hareket etmek üzere İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, havaalanında düzenlediği basın toplantısında, Uganda ve Kenya ziyaretine ilişkin bilgiler verdi, fırsat olması durumunda Somali’ye de bir ziyaret gerçekleştireceğini açıkladı. VIP Basın Odasında gerçekleştirilen toplantıda Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hazır bulundu.
“GİTMEDİĞİNİZ YER SİZİN DEĞİLDİR”
Doğu Afrika ülkelerinden Uganda, Kenya ve Somali’ye yapacağı ziyaretlere ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu ziyaret Mart ayında Batı Afrika’nın 4 ülkesine yaptığımız ziyaretlerin ardından Afrika Kıtasına 2. ziyaretimiz olacak. Ziyaretimde bana bakanlarımız, milletvekillerimiz, özel sektör temsilcileri ve bürokratlarımız eşlik edecekler” dedi.
İlk etapta Uganda’yı ziyaret edeceğinin altını çizen Erdoğan, “Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni ile bir araya gelerek heyetlerimiz arasında resmi görüşmelere başkanlık edeceğiz. Uganda ziyareti bugüne kadar Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde bu ülkeye gerçekleşen ilk ziyaret olacak. Bu yönü ile tarihi bir öneme sahip. Uganda’da ayrıca şahsıma tevci edilen fahri doktora unvanını kabul edecek, öğrenciler ve hocalarla bir araya geleceğim. İki ülke işadamlarını bir araya getiren iş forumuna Cumhurbaşkanı Museveni ile birlikte iştirak edeceğim” diye konuştu.
Uganda’nın ardından Kenya’yı ziyaret edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kenya’nın tarihi ve siyasi konumu, bölgesel ilişkileri bağlamında Doğu Afrika’nın en kilit ülkelerinden birisi olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Perşembe günü Kenya’da Cumhurbaşkanı Kenyatta ile görüşerek hem ikili hem de bölge ile ilgili meseleleri istişare edeceğiz. TİKA tarafından hibe edilen traktörler ve ambulansın teslim töreni yapılacak" şeklinde konuştu.
“ŞU AN TÜRKİYE’NİN AFRİKA’DA 39 BÜYÜKELÇİLİĞİ BULUNUYOR”
Cumhurbaşkanı Museveni’nin 2010 yılında, Kenyatta’nın ise 2014 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiklerini anımsatan Erdoğan “Bu bağlamda ziyaretlerim aynı zamanda iade-i ziyaret niteliği de taşıyor. Her iki ülkede düzenlenecek iş forumlarında işadamlarımız yerel muhatapları ile sektörel bazda ikili ilişkileri nasıl daha da geliştirilebilir konusunda görüşmeler yapacaklar. Bu ivmeyi devam ettirmemiz gerekiyor. Her zaman söylediğim gibi, gitmediğiniz yer sizin değildir. 2023 hedeflerimiz için çalmadık kapı, araştırılmadık imkan, keşfedilmedik yer bırakmamalıyız. Devlet-özel sektör el ele vererek ülkemizin önünü açacak yeni işbirliği projelerini bulup hayata geçirmeliyiz. İş dünyamızın ziyaretler sırasında gerçekleştirecekleri görüşme ve temasların çok önemli olduğuna inanıyorum. Ülkemiz Doğu Afrika Bölgesi ile 16. yüzyıla kadar uzanan tarihi ve kültürel bağlara sahiptir. Türkiye’nin sahra altı Afrika’daki en eski büyükelçiliklerinden birisi olan Nairobi Büyükelçiliğimiz 1968 yılında açıldı. Kampala Büyükelçiliğimiz ise Afrika açılım politikamız çerçevesinde faaliyete geçen ilk büyükelçiliklerimiz arasındadır. Şu an Türkiye’nin Afrika’da 39 büyükelçiliği bulunuyor. Afrika ülkelerinin de Ankara’da 32 büyükelçiliği var. Göreve geldiğimizde, ilk Başbakan olduğum zaman bu sayı 12 idi. 12’den 39’a çıkmış bulunuyor. 10 yıl öncesine kadar kıtada çok sınırlı bir varlığı olan ülkemiz bugün ticaret temsilcilikleri, TİKA ofisleri, diplomatik misyonları, sivil toplum kuruluşları ile Afrika’nın her ülkesinde çok ciddi çalışmalar yürütüyor” ifadelerini kullandı.
“AFRİKA ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELECEKTE DE SÜRDÜRECEĞİZ”
“Kalkınma odaklı insani yardım politikamızla bir taraftan Afrikalı dostlarımızın kanayan yaralarına şifa olmaya çalışıyoruz, diğer taraftan da uzun vadede hizmet üretecek kalıcı eserler bırakmaya gayret gösteriyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, artık tüm dünyanın Türkiye’nin kıtaya yönelik ilgisinin geçici bir heves olmadığını net bir şekilde anladığını kaydetti. Erdoğan “Ülkemiz sömüren-sömürülen kalıplarının dışında her iki tarafında kazandığı karşılıklı saygıyı esas alan bir işbirliği modelinin de mümkün olduğunu göstermiştir. İlkini 2008 yılında İstanbul’da, ikincisini 2014 Kasım ayında Malabo’da düzenlediğimiz Türkiye Afrika Ortaklık Zirveleri kıta ile işbirliğimize verdiğimiz önemin en açık ifadesidir. Kıtanın stratejik ortağı, kara gün dostu, kader ortağı olarak inşallah Afrika ülkeleri ile ilişkilerimizi gelecekte de sürdüreceğiz. Uganda ve Kenya bölgelerinde barış ve istikrarın tesisine büyük katkılar sağlıyoruz” dedi.
“DÜNYADAKİ MÜLTECİ SORUNUNUN ASIL YÜKÜNÜ FAKİR ÜLKELER ÇEKMEKTEDİR”
Kenya ve Uganda’nın ciddi sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, “3 milyar insana kapılarını açan bir ülke olarak bu dostlarımızın yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar gösterdikleri fedakarlıkları da takdir ediyoruz. Geçen hafta düzenlediğimiz Dünya İnsani Zirvesi’nde bir kez daha gördüğümüz gibi dünyadaki mülteci sorununun asıl yükünü fakir ülkeler çekmektedir. Zengin ve gelişmiş ülkeler ise tel örgüler, katı vize rejimleri, duvarlar, hatta botları batırmak suretiyle bu sorunu sınırlarının dışında tutmaya gayret gösteriyor. Bu çifte standardı ilanihai devam ettirmek mümkün değildir. Yaz aylarının başlamasıyla beraber tekrar Akdeniz’den yüzlerce umut yolcusunun boğulma haberlerini almaya başladık. İnsanlığımız, geleceğimiz adına utanç vesikası olan bu manzaraların önüne geçilmelidir. Türkiye olarak bu adaletsizliği gündeme getirmeye, uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatmaya, Uganda ve Kenya gibi mülteciler konusunda elini taşın altına koyan ülkelere destek olmaya devam edeceğiz. Afrikalı dostlarımızla her alanda yürüttüğümüz yakın işbirliğini kazan-kazan temelinde sürdüreceğiz. Bu iki ülkenin ziyaretinden sonra fırsat bulmamız halinde üçüncü bir ülke olarak Somali’yi de ziyaret etmeyi planlamış durumdayız” diye konuştu.
“SÖZDE ERMENİ TASARISI GELECEĞE YÖNELİK İLİŞKİLERİ ZEDELER”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Alman parlamentosunda, sözde Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen karar tasarısının oylanması sonucunda Türkiye’nin tutumuna yönelik sorusu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile görüşme yaptıklarını belirten Erdoğan, “Bir iki saat kadar önce ben de kendisiyle görüşme yaptım. Tabi kendileri elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz gibi ifadeler söylüyorlar. Bizim sözde Ermeni soykırımı gibi bir problemimiz var mı? Yok. Biz bu konuda rahatız. Almanya da şu anda 3 milyonu aşkın Türk’ün yaşadığı bir ülke ve aramızdaki ilişkiler üst düzeyde. Böyle bir oyuna gelecek olursa bu bizim geleceğimize yönelik askeri, ekonomik, ki biz NATO’da olan iki ülkeyiz. Bütün bunlar zedelenir. Öyle zannediyorum ki bunların hepsi düşünülecektir. Şu anda çıkmamış bir kararı değerlendirmeyi doğru bulmam. Ama bir karar çıkarsa bunun içinde neler var, ondan sonra bunun değerlendirmesini hükümetimiz yapacaktır. Ama bunun uluslararası hukukta bizi bağlayıcı hiçbir yanı yoktur” şeklinde konuştu.
“HERHALDE RİZE’YE GİTTİK DİYE RAHATSIZ OLDULAR”
Yargı üyeleri ile birlikte Rize ziyaretine ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle yanıt verdi:
“Ben şu an siyasi parti genel başkanı değilim. Halkının yüzde 52 oyunu alarak seçilmiş bir cumhurbaşkanıyım. Yargı organının da cumhurbaşkanıyım, yürütmenin de cumhurbaşkanıyım yasama organın da cumhurbaşkanıyım. Böyle bir yaklaşımı içine giren bu muhalefet hala siyaseti öğrenememiş. Siyaseti öğrenmeleri lazım. Tayyip Erdoğan birine selam verse, ‘niye selam verdi’ diye hesabını soracaklar. Biz yargının başkanları ile bu tür ziyaretleri rahatlıkla yaparız. Bunun ahlaki olarak hiçbir yanlış yanı yoktur. Bunlara alışamadılar ama alışacaklar. Daha çok devletin milletle kaynaştığı şeyleri görecekler. Biz orada halkımızla beraber çay topladık. Ne demek istedik diye soracaklar, onu da öğrenecekler. Güzel de bir Rize ziyareti oldu. Ondan önce Balıkesir’de de yaptık. Herhalde Rize’ye gittik diye rahatsız olmuş olabilirler.”
TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDAKİ GELİŞMELER
İsrail ile ilişkiler üzerine gelen bir soru üzerine Erdoğan olumlu gelişmeler noktasında aynı noktada olduklarını belirterek, “Temennimiz o dur ki bizim söylediğimiz özürdü tamam, tazminattı tamam gibi görünüyor. Üçüncü ambargonun kaldırılması ki bu ambargonun içinde Filistin’de enerji sıkıntısı var. Bunun giderilmesi için bazı teklifler yaptık. Su sıkıntısı var bu konuda tekliflerimiz oldu. Gelişmeler olumlu gibi görünüyor. Eğer bunları aşabilirsek. Bir diğer konu da okul hastane gibi biliyorsunuz. BM’nin yaptığı okullar, hastaneler bombalandı. O da hastane okul yapılması müsaade edilirse bizler enerji suda yapılması gerekenleri yapacağız. Bunun yanında gıda, ilaç Türkiye üzerinden olursa kabul ederiz diyorlar. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
EFES TATBİKATI
Erdoğan, gelen soru üzerine ilk defa uluslararası çapta gerçekleştirilen Efes-2016 Birleşik Müşterek Atışlı Tatbikatı’nı da değerlendirdi. Efes tatbikatına hem başbakanlık hem cumhurbaşkanlığı döneminde katıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk defa katılımın yüksek olduğuna işaret ederek, “Bu katılımın çoklu olması aynı zamanda gerek savunma sanayinde dünyadaki savunma teknikleri konusunda aynı zamanda bir savunmanın, dayanışmanın da en güzel bir iadesiydi. Bu karşılıklı olarak Türkiye ile beraber 9 ülkenin müşterek yaptığı bir tatbikat oldu. Bu tatbikat bana göre çok çok verimli oldu. Genelkurmay başkanlarıyla sonunda bir değerlendirme yaptık. Onlar da çok memnun kaldıklarını ifade ettiler. İnşallah bundan sonra benzerlerini göreceğiz” dedi.
TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ
Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda gelen soru üzerine de Erdoğan şunları söyledi:
"Acaba bizden nasıl bir ilk adım bekleniyor. Biz Türkiye olarak suçlu sandalyesinde oturan bir ülke değiliz. Biz Rusya ile ilişkileri bozmak yerine geliştirmeyi arzu eden bir ülkeyiz. Kaldı ki Sayın Putin ile ilişkilerimiz çok farklı bir noktada iken böyle bir konuma gelmiş olması veya bir pilotun yaptığı bir yanlış nedeniyle koskoca Türkiye’yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür. Rusya ile münasebetleri yeniden geliştirmenin gayreti içerisinde olmamızı düşünüyorum. Temenni ederim ki bu sıkıntı aşılır ve Türkiye-Rusya son 10 yıl içinde attıkları adımları yeniden atarlar. Atmaya gayret ederler."
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kentten ayrılarak Afrika ülkelerini ziyaret etmek üzere Afrika’ya hareket etti.
(İHA)
İzmir’de EFES 2016 Tatbikatına katıldıktan sonra çeşitli resmi temaslarda bulunmak için Uganda ve Kenya’ya hareket etmek üzere İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, havaalanında düzenlediği basın toplantısında, Uganda ve Kenya ziyaretine ilişkin bilgiler verdi, fırsat olması durumunda Somali’ye de bir ziyaret gerçekleştireceğini açıkladı. VIP Basın Odasında gerçekleştirilen toplantıda Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hazır bulundu.
“GİTMEDİĞİNİZ YER SİZİN DEĞİLDİR”
Doğu Afrika ülkelerinden Uganda, Kenya ve Somali’ye yapacağı ziyaretlere ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu ziyaret Mart ayında Batı Afrika’nın 4 ülkesine yaptığımız ziyaretlerin ardından Afrika Kıtasına 2. ziyaretimiz olacak. Ziyaretimde bana bakanlarımız, milletvekillerimiz, özel sektör temsilcileri ve bürokratlarımız eşlik edecekler” dedi.
İlk etapta Uganda’yı ziyaret edeceğinin altını çizen Erdoğan, “Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni ile bir araya gelerek heyetlerimiz arasında resmi görüşmelere başkanlık edeceğiz. Uganda ziyareti bugüne kadar Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde bu ülkeye gerçekleşen ilk ziyaret olacak. Bu yönü ile tarihi bir öneme sahip. Uganda’da ayrıca şahsıma tevci edilen fahri doktora unvanını kabul edecek, öğrenciler ve hocalarla bir araya geleceğim. İki ülke işadamlarını bir araya getiren iş forumuna Cumhurbaşkanı Museveni ile birlikte iştirak edeceğim” diye konuştu.
Uganda’nın ardından Kenya’yı ziyaret edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kenya’nın tarihi ve siyasi konumu, bölgesel ilişkileri bağlamında Doğu Afrika’nın en kilit ülkelerinden birisi olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Perşembe günü Kenya’da Cumhurbaşkanı Kenyatta ile görüşerek hem ikili hem de bölge ile ilgili meseleleri istişare edeceğiz. TİKA tarafından hibe edilen traktörler ve ambulansın teslim töreni yapılacak" şeklinde konuştu.
“ŞU AN TÜRKİYE’NİN AFRİKA’DA 39 BÜYÜKELÇİLİĞİ BULUNUYOR”
Cumhurbaşkanı Museveni’nin 2010 yılında, Kenyatta’nın ise 2014 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiklerini anımsatan Erdoğan “Bu bağlamda ziyaretlerim aynı zamanda iade-i ziyaret niteliği de taşıyor. Her iki ülkede düzenlenecek iş forumlarında işadamlarımız yerel muhatapları ile sektörel bazda ikili ilişkileri nasıl daha da geliştirilebilir konusunda görüşmeler yapacaklar. Bu ivmeyi devam ettirmemiz gerekiyor. Her zaman söylediğim gibi, gitmediğiniz yer sizin değildir. 2023 hedeflerimiz için çalmadık kapı, araştırılmadık imkan, keşfedilmedik yer bırakmamalıyız. Devlet-özel sektör el ele vererek ülkemizin önünü açacak yeni işbirliği projelerini bulup hayata geçirmeliyiz. İş dünyamızın ziyaretler sırasında gerçekleştirecekleri görüşme ve temasların çok önemli olduğuna inanıyorum. Ülkemiz Doğu Afrika Bölgesi ile 16. yüzyıla kadar uzanan tarihi ve kültürel bağlara sahiptir. Türkiye’nin sahra altı Afrika’daki en eski büyükelçiliklerinden birisi olan Nairobi Büyükelçiliğimiz 1968 yılında açıldı. Kampala Büyükelçiliğimiz ise Afrika açılım politikamız çerçevesinde faaliyete geçen ilk büyükelçiliklerimiz arasındadır. Şu an Türkiye’nin Afrika’da 39 büyükelçiliği bulunuyor. Afrika ülkelerinin de Ankara’da 32 büyükelçiliği var. Göreve geldiğimizde, ilk Başbakan olduğum zaman bu sayı 12 idi. 12’den 39’a çıkmış bulunuyor. 10 yıl öncesine kadar kıtada çok sınırlı bir varlığı olan ülkemiz bugün ticaret temsilcilikleri, TİKA ofisleri, diplomatik misyonları, sivil toplum kuruluşları ile Afrika’nın her ülkesinde çok ciddi çalışmalar yürütüyor” ifadelerini kullandı.
“AFRİKA ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLERİMİZİ GELECEKTE DE SÜRDÜRECEĞİZ”
“Kalkınma odaklı insani yardım politikamızla bir taraftan Afrikalı dostlarımızın kanayan yaralarına şifa olmaya çalışıyoruz, diğer taraftan da uzun vadede hizmet üretecek kalıcı eserler bırakmaya gayret gösteriyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, artık tüm dünyanın Türkiye’nin kıtaya yönelik ilgisinin geçici bir heves olmadığını net bir şekilde anladığını kaydetti. Erdoğan “Ülkemiz sömüren-sömürülen kalıplarının dışında her iki tarafında kazandığı karşılıklı saygıyı esas alan bir işbirliği modelinin de mümkün olduğunu göstermiştir. İlkini 2008 yılında İstanbul’da, ikincisini 2014 Kasım ayında Malabo’da düzenlediğimiz Türkiye Afrika Ortaklık Zirveleri kıta ile işbirliğimize verdiğimiz önemin en açık ifadesidir. Kıtanın stratejik ortağı, kara gün dostu, kader ortağı olarak inşallah Afrika ülkeleri ile ilişkilerimizi gelecekte de sürdüreceğiz. Uganda ve Kenya bölgelerinde barış ve istikrarın tesisine büyük katkılar sağlıyoruz” dedi.
“DÜNYADAKİ MÜLTECİ SORUNUNUN ASIL YÜKÜNÜ FAKİR ÜLKELER ÇEKMEKTEDİR”
Kenya ve Uganda’nın ciddi sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, “3 milyar insana kapılarını açan bir ülke olarak bu dostlarımızın yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Bugüne kadar gösterdikleri fedakarlıkları da takdir ediyoruz. Geçen hafta düzenlediğimiz Dünya İnsani Zirvesi’nde bir kez daha gördüğümüz gibi dünyadaki mülteci sorununun asıl yükünü fakir ülkeler çekmektedir. Zengin ve gelişmiş ülkeler ise tel örgüler, katı vize rejimleri, duvarlar, hatta botları batırmak suretiyle bu sorunu sınırlarının dışında tutmaya gayret gösteriyor. Bu çifte standardı ilanihai devam ettirmek mümkün değildir. Yaz aylarının başlamasıyla beraber tekrar Akdeniz’den yüzlerce umut yolcusunun boğulma haberlerini almaya başladık. İnsanlığımız, geleceğimiz adına utanç vesikası olan bu manzaraların önüne geçilmelidir. Türkiye olarak bu adaletsizliği gündeme getirmeye, uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatmaya, Uganda ve Kenya gibi mülteciler konusunda elini taşın altına koyan ülkelere destek olmaya devam edeceğiz. Afrikalı dostlarımızla her alanda yürüttüğümüz yakın işbirliğini kazan-kazan temelinde sürdüreceğiz. Bu iki ülkenin ziyaretinden sonra fırsat bulmamız halinde üçüncü bir ülke olarak Somali’yi de ziyaret etmeyi planlamış durumdayız” diye konuştu.
“SÖZDE ERMENİ TASARISI GELECEĞE YÖNELİK İLİŞKİLERİ ZEDELER”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Alman parlamentosunda, sözde Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen karar tasarısının oylanması sonucunda Türkiye’nin tutumuna yönelik sorusu üzerine değerlendirmelerde bulundu. Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile görüşme yaptıklarını belirten Erdoğan, “Bir iki saat kadar önce ben de kendisiyle görüşme yaptım. Tabi kendileri elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz gibi ifadeler söylüyorlar. Bizim sözde Ermeni soykırımı gibi bir problemimiz var mı? Yok. Biz bu konuda rahatız. Almanya da şu anda 3 milyonu aşkın Türk’ün yaşadığı bir ülke ve aramızdaki ilişkiler üst düzeyde. Böyle bir oyuna gelecek olursa bu bizim geleceğimize yönelik askeri, ekonomik, ki biz NATO’da olan iki ülkeyiz. Bütün bunlar zedelenir. Öyle zannediyorum ki bunların hepsi düşünülecektir. Şu anda çıkmamış bir kararı değerlendirmeyi doğru bulmam. Ama bir karar çıkarsa bunun içinde neler var, ondan sonra bunun değerlendirmesini hükümetimiz yapacaktır. Ama bunun uluslararası hukukta bizi bağlayıcı hiçbir yanı yoktur” şeklinde konuştu.
“HERHALDE RİZE’YE GİTTİK DİYE RAHATSIZ OLDULAR”
Yargı üyeleri ile birlikte Rize ziyaretine ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle yanıt verdi:
“Ben şu an siyasi parti genel başkanı değilim. Halkının yüzde 52 oyunu alarak seçilmiş bir cumhurbaşkanıyım. Yargı organının da cumhurbaşkanıyım, yürütmenin de cumhurbaşkanıyım yasama organın da cumhurbaşkanıyım. Böyle bir yaklaşımı içine giren bu muhalefet hala siyaseti öğrenememiş. Siyaseti öğrenmeleri lazım. Tayyip Erdoğan birine selam verse, ‘niye selam verdi’ diye hesabını soracaklar. Biz yargının başkanları ile bu tür ziyaretleri rahatlıkla yaparız. Bunun ahlaki olarak hiçbir yanlış yanı yoktur. Bunlara alışamadılar ama alışacaklar. Daha çok devletin milletle kaynaştığı şeyleri görecekler. Biz orada halkımızla beraber çay topladık. Ne demek istedik diye soracaklar, onu da öğrenecekler. Güzel de bir Rize ziyareti oldu. Ondan önce Balıkesir’de de yaptık. Herhalde Rize’ye gittik diye rahatsız olmuş olabilirler.”
TÜRKİYE İLE İSRAİL ARASINDAKİ GELİŞMELER
İsrail ile ilişkiler üzerine gelen bir soru üzerine Erdoğan olumlu gelişmeler noktasında aynı noktada olduklarını belirterek, “Temennimiz o dur ki bizim söylediğimiz özürdü tamam, tazminattı tamam gibi görünüyor. Üçüncü ambargonun kaldırılması ki bu ambargonun içinde Filistin’de enerji sıkıntısı var. Bunun giderilmesi için bazı teklifler yaptık. Su sıkıntısı var bu konuda tekliflerimiz oldu. Gelişmeler olumlu gibi görünüyor. Eğer bunları aşabilirsek. Bir diğer konu da okul hastane gibi biliyorsunuz. BM’nin yaptığı okullar, hastaneler bombalandı. O da hastane okul yapılması müsaade edilirse bizler enerji suda yapılması gerekenleri yapacağız. Bunun yanında gıda, ilaç Türkiye üzerinden olursa kabul ederiz diyorlar. Bunun da çalışmalarını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
EFES TATBİKATI
Erdoğan, gelen soru üzerine ilk defa uluslararası çapta gerçekleştirilen Efes-2016 Birleşik Müşterek Atışlı Tatbikatı’nı da değerlendirdi. Efes tatbikatına hem başbakanlık hem cumhurbaşkanlığı döneminde katıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk defa katılımın yüksek olduğuna işaret ederek, “Bu katılımın çoklu olması aynı zamanda gerek savunma sanayinde dünyadaki savunma teknikleri konusunda aynı zamanda bir savunmanın, dayanışmanın da en güzel bir iadesiydi. Bu karşılıklı olarak Türkiye ile beraber 9 ülkenin müşterek yaptığı bir tatbikat oldu. Bu tatbikat bana göre çok çok verimli oldu. Genelkurmay başkanlarıyla sonunda bir değerlendirme yaptık. Onlar da çok memnun kaldıklarını ifade ettiler. İnşallah bundan sonra benzerlerini göreceğiz” dedi.
TÜRKİYE-RUSYA İLİŞKİLERİ
Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda gelen soru üzerine de Erdoğan şunları söyledi:
"Acaba bizden nasıl bir ilk adım bekleniyor. Biz Türkiye olarak suçlu sandalyesinde oturan bir ülke değiliz. Biz Rusya ile ilişkileri bozmak yerine geliştirmeyi arzu eden bir ülkeyiz. Kaldı ki Sayın Putin ile ilişkilerimiz çok farklı bir noktada iken böyle bir konuma gelmiş olması veya bir pilotun yaptığı bir yanlış nedeniyle koskoca Türkiye’yi feda etmesi gerçekten düşündürücüdür. Rusya ile münasebetleri yeniden geliştirmenin gayreti içerisinde olmamızı düşünüyorum. Temenni ederim ki bu sıkıntı aşılır ve Türkiye-Rusya son 10 yıl içinde attıkları adımları yeniden atarlar. Atmaya gayret ederler."
Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kentten ayrılarak Afrika ülkelerini ziyaret etmek üzere Afrika’ya hareket etti.
(İHA)