Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayram Namazını kılmak için erken saatlerde Ataşehir Mimar Sinan Camii'ne geldi. Erdoğan'a İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da eşlik etti.
Bayram Namazı çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Milletimin, tüm İslam dünyasının mübarek Ramazan Bayramlarını tebrik ediyorum. Bayramı bayram gibi kutlamayı Rabbim bizlere nasip etsin. Biliyorsunuz bu bayrama ne yazık ki terörle mücadele içerisinde girmiş bulunuyoruz. Bu bakımdan tabi ki çok ciddi sıkıntıları yaşayarak girdik. Ama ben her kutlu doğumun sancılı olacağına inanan bir insanım, bunun da böyle olacağına inanıyorum. Sonu bunun çok çok hayırlı olacak öyle düşünüyor, öyle inanıyorum ve mücadelemizi de askerimizle, polisimizle, köy korucularımızla kararlı bir şekilde sürdürüyoruz" dedi.
Terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu mücadele Ramazan'da sürdüğü gibi Ramazan sonrasında da kararlılıkla devam edecek. Milletimin birliği, beraberliği, kardeşlik anlayışı sürdüğü sürece biz bu terörün üstesinden kesinlikle geliriz" ifadelerini kaydetti.
"Olay tabiki tamamen DAİŞ çerçevesi içerisinde metotları ile yürüyen bir süreç"
Atatürk Havalimanı'nda yaşanan terör saldırısındaki son gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son tutuklamalarla birlikte şuan 30 tutuklanan var. Bu tutuklananlarla birlikte geleceğe yönelik bir çok ipuçları yakalanabilir, alınabilir. Bu ipuçları ile birlikte de bu işin üzerine üzerine gidilecektir. Tabi gördüğünüz gibi, Dağıstan'dan var, Kırgızistan'dan var, Tacikistan'dan var, yani kuzeydeki Kafkas ülkelerinden olanlar ne yazık ki bu işin içerisinde. Olay tabi ki tamamen DAİŞ çerçevesi içerisinde metotları ile yürüyen bir süreç. Konu sıkı bir takipte. Ama neticede bir terör eylemi olmuştur ve bu terör eylemi neticesinde 45 kadar dost, kardeş hayatını kaybetmiştir. Yaralılar her geçen gün azalmakta ve tedavileri bitenler taburcu edilmektedir" diye konuştu.
Terörün ve terörizmin belli süreli eylemler olmadığını söyleyen Erdoğan,"Nerede ne zaman ve kimi vuracağı belli olmayan eylemlerdir. Çünkü bunlar belli noktalardan gelirse tespit eder, işi bitirirsiniz. Belli noktadan gelen değil, çok farklı noktalardan yapılan saldırılar neticesinde ortaya çıkan bu tür eylemlerle mücadele zor. Bu dünyanın her yerinde böyle, sadece Türkiye'ye has bir durum değil. Bugün batı ülkelerinin hepsinde görüyorsunuz, Belçika'da Fransa'da, İngiltere'de Amerika'da, Rusya'da. Tüm bunların hepsi terörle çok çok ciddi mücadeleler vermiş ve ciddi bedeller ödemişlerdir. Bizler ise malum 35 yıldır bölücü terör örgütü ile bir mücadelemiz vardı. Şimdi DAİŞ terör örgütü de bir tehdit oluşturduğu için buna karşı PYD, YPG'ye karşı da mücadelemiz var. Yani Türkiye çok farklı cephelerde sürdürüyor. Güçlenen Türkiye bölücü terör örgütlerinin bir hedefi haline gelmiştir. Ama buna rağmen bu mücadelemizi sağlıklı bir şekilde sürdürdüğümüze inanıyorum. Şehitlerimiz tabi ki oluyor ama ben inanıyorum ki bizim milletimizin imanı, şehadete olan inancı kaldırmaktadır" dedi.
"Bu tür insanları çadır kamplarda, konteyner kentlerde ya da ilkel yerlerde onlara ev sahipliği yapmayı doğru bulmadık"
Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilme konusunda da açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu noktada her şeyden önce şuanda Suriyeli mültecileri kamplarda ağırlamak, onları değişik vilayetlerimizde insani olmayan şartlarda ağırlamaktan öte, bu insanların içerisindeki insanları biz ülkemizde değerlendirme imkanına sahibiz. Üstelik değerler noktasında ortak değerleri olan bu insanlardan hem biz istifade ederiz hem de onların insani olmayan koşullarda yaşamaktan kurtarmış oluruz. Kilis iftarından sonra konuşmamda ifade etmiştim, biz artık veren eliz, alan el değiliz. Hem veren el olan hem kardeşlik duyguları çok yüksek olan bu milletle bu halkla bu şekilde bir adımı atmak ülkemizin bana göre kalifikasyon noktasındaki gücünü daha da arttıracağı gibi bu tür insanları çadır kamplarda, konteyner kentlerde ya da ilkel yerlerde onlara ev sahipliği yapmayı doğru bulmadık. Bunun bir çok kez hükümetimizle de değerlendirmelerini yaptık. Bu adımları atılırken de her türlü önlemleri alarak bu adımları atmayı uygun buluyoruz Dikkat ediyorum bunların içerisinde kalifiye olan bir çok kişiye batı ülkeleri kapılarını açıyor ama sayılar tabi çok düşük. Biz tabi ki kapıları açmayınca onlar oralara gitmek durumunda kalıyor. Biz bunu çok daha dikkatli bir şekilde hatta belli illerimizde, organize sanayi bölgelerinde olsun onların bilgilerinden, gücünden hem biz istifade edeceğiz hem de onlar o yaşam koşullarından kurtulmuş olacaklar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Medine'deki terör saldırısı ile ilgili olarak ise "Dün akşam Selman Bin Abdülaziz ile bir telefon görüşmesi yaptık. Bu telefon görüşmesinden sonra arkadaşlarımdan da aldığım bilgi, orada iki kişinin öldüğü, 4 ya da 5 kişinin yaralandığı istikametinde böyle bir eylem. Tabi ki henüz kimler tarafından yapıldığı kesinleşmiş değildi. Ama bu tabi ki çok büyük bir felaket de olabilirdi. Allah korudu diyelim" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mısır açıklaması
Rusya ve İsrail'le atılan adımların çerçevesinin farklı, Mısır'ın çerçevesinin farklı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mısır halkıyla herhangi bir sorunumuz yok. Mısır halkı kardeşimiz. Mısır'daki sorun yönetimle olan sorun. Özellikle liderle olan sorun. Çakma tabir edileceğimiz kararlarla idama mahkum edilen, müebbet hapisle cezalandırılan insanlar var. Bir ülkenin cumhurbaşkanına milli savunma bakanı konumunda olan bir asker ihtilal yapmak suretiyle onu deviriyor. Onun yerine geçiyor. Geçtikten sonra onu önce idama mahkum olması ardından müebbet hapse mahkum edilmesi gibi böyle saçma sapan şeylerle, tüm bunları bizler de istihbaratını alıyoruz. Nerde ne varda bunları yapıyor. Ortada herhangi bir suç yok. İnsan öldürmek böyle bir şey olmadığı halde Mursi ve arkadaşları alınan kararların hepsi tamamen masa üstüdür. Bu kararları tasvip etmiyoruz. Mısırdaki kardeşlerimize karşı takınılan bu tavrı tasvip etmemiz bir Müslüman olarak bir insan olarak demokrasiye inanan kişiler olarak bizi zor durumda bırakır. Mursi'nin cumhurbaşkanlığında o yönetime Türkiye ve Katar'dan başka maddi destek veren ülke yoktu. Ancak destek vermeyen ülkeler şu anki mevcut yönetime çok ciddi parasal destek verdiler. Bir taraftan da Mursi ve arkadaşlarına idam cezaları müebbet hapis cezası vermeye başladılar. Bunun delili, belgesi nedir dünyaya açıklayabiliyorlar mı? Hayır. Sadece biz yaptık oldu mantığıyla. Böyle bir zulme evet dememiz mümkün değil " ifadelerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Putin ile görüşme ile ilgili "Dışişleri bakanımızın Sayın Lavrov ile Soçi'de yaptığı görüşmede bu ay sonu ya da ağustos ayı içerisinde G-20 öncesinde bir görüşme söz konusu olabilir. Daha kesin değil" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bayramda İstanbul'da olacağını da sözlerine ekledi.
Mustafa Esen
dikGAZETE.com