Yenilenebilir ve Enerji Sektöründeki Türk Kadınları Grubu (TWRE) Başkanı Sedef Budak, dünya genelinde enerji sektöründe çalışan kadın sayısıyla Türkiye'dekilerin oransal bakımdan yaklaşık aynı olduğunu belirterek, "Ancak konu çalışmak değil. Konu yönetim kademesinde çalışmak. Santral işletmesinde, arazide veya şantiyede çalışan kadın sayısı sıfıra yakın. Kadınların teknik eleman seviyesinde sayılmaları, sonrasında şirketlerin karar mekanizmasında yer almaları ve cam tavan sendromunu kırmaları asıl amaç olmalı. Bu da ancak birbirimizi destekleyerek, birbirimizi parlatarak gerçekleştirilebilir." dedi.
AA muhabirinin, yenilenebilir enerji sektöründeki kadın istihdamına ilişkin sorularını yanıtlayan Budak, uluslararası bir bağımsız teknik danışmanlık firmasının Türkiye yöneticiliğini yaptığını, TWRE girişiminin ise 2017'de ortaya çıktığını söyledi.
Budak, kendileri gibi çok fazla uluslararası dernek ve kadın platformları bulunduğuna işaret ederek, "İlk amacımız Türk kadınlarının ne kadar başarılı, akıllı ve çalışkan olduğunu hem Türkiye'deki sektöre hem de yabancı kadınlara duyurmak." diye konuştu.
Kendilerini enerji sektörünün de desteğiyle İstanbul ve Türkiye genelinde düzenlenen fuarlara katılarak tanıttıklarını ve şu anda enerji sektöründe çalışan yaklaşık 920 kadın üyelerinin bulunduğunu dile getiren Budak, şöyle devam etti:
"TWRE'nin nasıl bir tüzel yapı olarak faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini şeffaf olarak üyelerimizle tartışıyoruz. Bugüne kadar tamamen gönüllülük ve imece usulüyle çalıştık, amaç asla üyelerimizin üzerinden para kazanmak olmadı, olmayacak. Sponsorluk ve ev sahiplikleriyle büyük buluşmalar gerçekleştirildi. Sektörde en başından beri tek tük kadından biriydim. Hem iş toplantılarında hem sahada hiçbir zaman karşıda bir kadın meslektaşım olmadı. Bu yüzden benim gibi aynı yollardan geçmiş belki iki elin parmağı kadar az sayıda olan ve enerji sektöründe çalışan, okuyan, yeni mezun veya kariyerinin daha ilk senelerinde olan genç kadınlarımızı bir araya getirmek istedim. Bununla beraber de enerji sektörü ve bununla iç içe olan inşaat ve altyapı sektörlerindeki kadınların deneyimlerini birbirleriyle paylaşabilmesi, kadınların erkeklerle eşit maaş, titr ve imkanlarla çalışması gerektiği algısını oluşturuyor, sektörde kadın istihdamına ciddi ve resmi katkı sağlıyoruz."
"Büyük enerji şirketlerinden kadın çalışanlar için talepler geliyor"Budak, sektörde çalışmak isteyen kadınların öz geçmişlerini değerlendirdiklerini, onları yönlendirdiklerini ve birebir danışmanlık yaptıklarını belirtti.
Artık büyük enerji şirketlerinden de kendilerine doğrudan talepler geldiğini anlatan Budak, şunları kaydetti:
"Dünyada enerji sektöründe çalışan kadın sayısıyla Türkiye'dekileri kıyaslarsak aslında oran aşağı yukarı aynı ancak konu çalışmak değil. Enerji sektöründe çalışan çok kadın var. Konu yönetim kademesinde çalışmak. Santral işletmesinde, arazide veya şantiyede çalışan kadın sayısı sıfıra yakın. Teknik ekipte çalışan kadın da çok az. Bunun dışında proje geliştirme, yatırım, finansman ve diğer idaresel ve yönetimsel kadroda orta kademede oldukça fazla kadın var. Kadınların teknik eleman seviyesinde sayılmaları, daha sonra şirketlerin karar mekanizmasında yer almaları ve cam tavan sendromunu kırmaları asıl amaç olmalı. Bu da ancak birbirimizi destekleyerek, birbirimizi parlatarak gerçekleştirilebilir."
Budak, yenilenebilir enerji özelinde ise özellikle rüzgar ve güneş enerjisinde saha mühendisliğine ilişkin eğitim veren bir yapı olmadığına işaret etti.
"Yenilenebilir enerjide kadın istihdamı oranı ülkelere göre değişiyor ama ilginç bir şekilde refah seviyesinin çok yüksek olduğu ülkeler hariç çok ciddi farklılıklar bu alanda da yok." diyen Budak, şu ifadeleri kullandı:
"Bu bağlamda Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı veya Enerji Dönüşümü için Küresel Kadın İletişim Ağı adı altında 2020'de çok yeni bir rapor yayınlanacak. O raporda da bu farklılıkları ülke bazında da rakamsal olarak görebileceğiz. Türkiye'de bu anlamda en çok kadın mezun enerji sistemleri mühendisliğinde veriliyor. İnanılmaz talep var. Bir şekilde elektrik, makine ve inşaat mühendisliği okumayan genç kadınlarımız buraya yönlenmiş durumdalar. Tek sorun bu bölümden mezun arkadaşlarımızın tam olarak sektörde ne yapacaklarının belli olmaması. Her şeyden biraz görüyorlar ama her sömestr yenilenebilir enerji konularını, bunların teknolojilerini, basit hesaplamaları, makine teknolojileri, parçaları ve uygulamaları öğreniyorlar. Genç kadınlar, okullarla beraber yapacakları stajlarla bir şekilde enerji şirketlerinde iş bulabilirler. Bu noktada da bizim gibi kuruluşların genç kadınları sektörle buluşturma anlamında ne kadar önemli bir rol oynadığı ortaya çıkıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com