Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya, "Emniyet Teşkilatımızdan görev başında 30 bin 919, görevden ayrılan 2 bin 453 olmak üzere toplam 33 bin 372 personel ihraç edildi." dedi.
AA muhabirine 4-10 Nisan Polis Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Uzunkaya, Emniyet Teşkilatı'nın, bünyesindeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarıyla mücadelesine 15 Temmuz darbe girişiminden önce başladığına işaret etti.
Emniyetteki bu iç hesaplaşmanın, yargıda ve karar mekanizmalarındaki FETÖ'cüler tarafından akamete uğratıldığını ifade eden Uzunkaya, 15 Temmuz öncesi, İzmir Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde, FETÖ'ye yönelik 22 operasyon gerçekleştirdiklerini ancak birçok operasyonun da engellendiğini bildirdi.
"Son 3,5 yılda 80 binin üzerinde personel aldık"Emniyet Teşkilatı'nın, 15 Temmuz'dan bu yana FETÖ ile mücadelesini anlatan Uzunkaya, şöyle devam etti:
"Emniyet Teşkilatımızdan görev başında 30 bin 919, görevden ayrılan 2 bin 453 olmak üzere toplam 33 bin 372 personel ihraç edildi. Ama bu personel eksikliğimizin bir zafiyet yaşatmaması için devletimizin son derece net ve kararlı yaklaşımıyla yeni personel alımı yoluyla geçen 3 yıllık süreçte onların yerine Emniyet Teşkilatımıza taze genç fidanları kattık. Bugün, Emniyet Teşkilatımızın personel sayısı 300 bini aşmış bulunmaktadır. Dolayısıyla en küçük bir personel zafiyetimiz, eksiğimiz, söz konusu değildir. Emniyet Teşkilatı'na son 3-3,5 yıllık süreçte 80 binin üzerinde yeni personel alımı yapıldı."
FETÖ'nün 2010'daki kumpasıFETÖ'nün kendisine düzenlediği kumpas ve tutuklanması sürecine ilişkin soru üzerine Uzunkaya, 2007-2010 yılları arasında Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunduğunu ve 2009'un Aralık ayında kendisi ile bir diğer Genel Müdür Yardımcısının adının geçtiği isimsiz, imzasız ihbar mektubunun ortaya çıkmasıyla 2010'da görevden alındıklarını belirtti.
Uzunkaya, daha sonra adli soruşturmanın başlatıldığını belirterek, "Ben böyle bir afaki ihbar mektubuyla ilk duruşmada bitecek, aklanacağız diye beklerken hikayenin hiç de böyle kurgulanmadığını gördük. Bu işi hazırlayanlar, işin yargı ayağını da organize ettikleri için kedinin fareyle oynadığı gibi tam 4 yıl boyunca bizi yargıladılar. 4 yıl, 13 duruşma, 3,5 ay aralıklarla rutin duruşmalar. Yargılanmamız sonunda beraat ettik. Ben, diğer arkadaşım, o dönemde bizim gibi onlarca yöneticinin dolu dolu yılları elinden çalındı. Ülkeye, millete, teşkilatımıza, vatandaşımıza hizmet vermekten alıkonulduk. Onun da ötesinde itibarımız ayaklar altına alındı." diye konuştu.
Kendilerinin muhatap oldukları suçlamanın bir çeteye yardım olduğunu belirten Uzunkaya, o dönem aslolanın, kendilerinin kumpas mağduru olmaları değil, ülkenin mağdur edilmesi olduğunu ifade etti.
"Bu, bir intikam duygusu değil"Uzunkaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çok şükür ben dünya gözüyle bu şeytani planları yapanların sonlarını ve yaşadıklarını görmüş oldum. Bu, bir intikam duygusu değil. Bu yaratıkların, öteki tarafta mutlak adalete hesap vereceklerinden en küçük şüphemiz yoktu zaten ama biz hep şunu diledik, bu dünyada da onların hesabının görüldüğünü görelim istedik. Çok şükür ölmeden bunu gördüm. Bugün bana ve diğer arkadaşlarımıza bu kumpasları, planları hazırlayan, ortaya koyan, tezgahlayan hakiminden savcısına, polisinden başka birimlerde görevli tüm işin içinde olanları ya cezaevinde ya firarda ya da yurt dışında kaçak durumda."
Kendisine yapılanlara karşı hiçbir zaman kin duygusuyla hareket etmediğini aktaran Uzunkaya, mücadelesini hukuk çerçevesinde sürdürdüğünü vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com