Kudüs
Rahmet Kapısı ya da diğer adıyla Altın Kapı, işgal altındaki Doğu Kudüs’te içinde Mescid-i Aksa’nın da bulunduğu Eski Şehir bölgesinin doğu surlarından açılan tek kapısı sayılıyor.
Zeytin Dağı’ndan bakıldığında Eski Şehir’in doğu yakası surlarında iki büyük kemer şeklinde görülen Rahmet Kapısı, Emevi Dönemi’ne ait olup doğrudan Mescid-i Aksa’ya çıkan Eski Şehir’in en görkemli kapılarından biri.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkan Yardımcısı Şeyh Nacih Bukeyrat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rahmet Kapısı’nın Mescid-i Aksa’nın doğu kısmındaki Tövbe Kapısı ile birleştiğini belirterek "Surların içinde 250 metrekare büyüklüğünde ve 15 metre yüksekliğinde bir salon var.
Üzerinde zamanında kubbelerin de bulunduğu bu salon bir mescit olarak kullanılıyor. Rahmet Kapısı Mescidi olarak." dedi.
Rahmet Kapısı Mescidi’nin etrafında çok sayıda oda olduğunu ifade eden Şeyh Bukeyrat, bu odaların aynı şekilde zamanında Gazali Medresesi adıyla okul olarak kullanıldığını söyledi.
Şeyh Bukeyrat, Rahmet Kapısı’nın dış kısmında içinde çok sayıda sahabenin de bulunduğu bir mezarlığın yer aldığını söyleyerek iç kısmından Harem-i Şerif’e doğrudan çıkan merdivenler yer aldığını kaydetti.
Rahmet Kapısı’nın, inşa edildiği Emevi döneminden itibaren çok önem gördüğünü ve hatta büyük İslam alimi İmam Gazali’nin de bu kapıda tefekkür için itikafa çekildiğini hatırlatarak “Öyle sanılıyor ki Rahmet Kapısı, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü Haçlılardan kurtarmasının ardından, Haçlıların yeniden Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya sızmalarını engellemek için kapatılmış.” diye konuştu.
Şeyh Bukeyrat, Rahmet Kapısı’nın İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967 yılına kadar mescit olarak kullanıldığını belirterek buranın bir süre Davet ve Usulu’d Din Fakültesi olarak ve ardından İsrail tarafından kapatılana dek İslam Miras Komitesi olarak değerlendirildiğini söyledi.
"İsrail makamları Rahmet Kapısı’nı keyfi olarak kapattı"
İsrail polisi, Rahmet Kapısı Mescidi’ni 2003’te terörist olarak nitelediği illegal bir Filistin kurumuna ait olduğu iddiasıyla kapattı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tüm çağrılarına rağmen İsrail makamları, Rahmet Kapısı Mescidi’nin kapalı tutulması kararını her yıl yeniledi.
Öte yandan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in bir işgal gücü olduğuna vurgu yapılarak Rahmet Kapısı ile ilgili aldığı kararın geçersiz, keyfi bir karar olduğu belirtildi.
Açıklamada, Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin Ürdün Haşimi Krallığı Hükümetine bağlı olduğuna dikkat çekilerek söz konusu vakfın 1967’den beri İsrail’in mahkemelerini ve kanunlarını tanımadığı hatırlatıldı.
Rahmet Kapısı’nın açılması ve kapatılması durumunun tamamen Ürdün hükümetinin yetkisinde olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bundan dolayı, Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Rahmet Kapısı’nın kapatılmasının hukuki olup olmadığına hiçbir zaman bakmadı. Çünkü vakıflar idaresi, işgal gücünün kanunlarını ne tanır ne de bunlara uyar ayrıca Mescid-i Aksa ve ona bağlı vakıfların da işgal gücünün kanunlarına tabi olmasını da kabul etmez.”
Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, fanatik Yahudilerin giderek artan Mescid-i Aksa baskınlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada ise fanatik Yahudilerin İsrail makamlarının desteğiyle Harem-i Şerif üzerindeki emellerini gerçekleştirmeye çalıştığına dikkat çekti.
Vakıflar İdaresinin açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, radikal Yahudilerin 2016’dan bu yana İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa’ya giderek artan baskınlarının ve bunların özellikle Harem-i Şerif’in doğu yakası üzerindeki emellerinin farkındadır.”
Açıklamada, Vakıflar İdaresinin fanatik Yahudilerin emellerine karşı direnişini sürdürmeye devam edeceğine vurgu yapıldı.
Fanatik Yahudiler, 2003 yılından bu yana İsrail polisi korumasında Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin onayı olmaksızın, cuma ve cumartesi günleri hariç sabah ve öğleden sonra haftanın her günü iki kez Mescid-i Aksa’ya baskın düzenliyor.
Seçim malzemesi
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin çatı kuruluşu olan Kudüs İslami Vakıflar Konseyi Üyesi Hatim Abdulkadir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 9 Nisan’da yapılacak genel seçimlerde aşırı sağ ile dindarların oylarını almak için Rahmet Kapısı’nın bir seçim malzemesi olarak kullanmasından endişe ettiğini söyledi.
Rahmet Kapısı’nın Mescid-i Aksa’nın bir parçası olduğuna vurgu yapan Abdulkadir, “İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik tüm planları kabul edilemezdir. Rahmet Kapısı, 144 dönümlük Mescid-i Aksa’nın ayrılmaz bir parçasıdır. İsrail’in kanunlarını tanımıyoruz ve bu kanunlar Harem-i Şerif’e uygulanamaz.” dedi.
Abdulkadir, Kudüs İslami Vakıflar Konseyinin, Rahmet Kapısı’nı restore edeceğini de belirterek yakın zamanda çalışmalarına başlayacağını ve Rahmet Kapısı Mescidi’nin ibadete açık kalacağını vurguladı.
Filistinlilerin İsrail’in Rahmet Kapısı Mescidi’ni sinagoga dönüştürme ihtimaline ilişkin endişeleriyle ilgili de Abdulkadir şunları söyledi:
“Böyle bir planın vakıaya dönüşmesi durumunda, İsrail’in kendisini başta Kudüs İslami Vakıflar Konseyi olmak üzere, Kudüslülerin, Filistinlilerin ve hatta Arap-İslam dünyasının çok şiddetle tepkilerine hazırlaması gerekir.
Bu tür planları sadece saçma rüyaları olarak kalacaktır. Bu yöndeki herhangi bir adım bölgeyi bir kan banyosuna çevirir. İsrail hükümeti tüm bu sorumluluğu almak zorundadır.”
Rahmet Kapısı'nın açılması
İsrail güçleri, 2003'ten bu yana giriş ve çıkışlara kapalı tutulan Mescid-i Aksa'nın doğu surlarındaki Rahmet Kapısı'na inen merdivenlerin başındaki kapıyı 17 Şubat'ta zincirlemişti.
Bunun üzerine 18 Şubat'ta Mescid-i Aksa'da toplanan bir grup Filistinli genç kapıyı kırmış, İsrail polisi gençlerden bazılarını gözaltına almış, Harem-i Şerif'in kapılarını bir süreliğine kapatmıştı.
İsrail polisi 19 Şubat akşamı da Rahmet Kapısı'nda nöbet tutan Filistinli cemaate saldırmış, çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmış, bazıları gözaltına alınmıştı.
Filistinliler, 22 Şubat'ta 16 yıl aradan sonra ilk defa Mescid-i Aksa'daki Rahmet Kapısı'nın içinde cuma namazı kılmıştı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in onayı olmadan Rahmet Kapısı'nın Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi Başkanı Şeyh Abdülazim Selheb tarafından açıldığı ve yüzlerce Filistinlinin cuma namazını burada eda ettiği bildirilmişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
- Emeviler döneminde inşa edilen kapı, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü kurtarmasının ardından stratejik nedenlerle kapatıldığı sanılıyor
- Altın Kapı olarak bilinen kapı aynı zamanda büyük İslam Alimi İmam Gazali’nin itikafa çekildiği yer
- İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’ye kadar Rahmet Kapısı hem mescit hem de okul olarak kullanıldı ve daha sonra İsrail makamlarınca 2003’te kapatıldı
- Son olarak İsrail polisinin kapıya inen merdivenlerin başındaki kapılara zincir vurmasına tepki gösteren Filistinliler Rahmet Kapısı’nı yeniden açtı
Kaynak: AA
dikGAZETE.com