Bu haftaki konuğum İslam Eslem Tezcan. Müsabakalarda ve kimlikteki ismiyle, Havva Aslan Tezcan. 45 kiloluk incecik cüssesiyle, bir çok savunma sporunu başarıyla yapan. Muay Thai Mücadele Sporları’nda dünya şampiyonluğu bulunan yetenekli sporcu, aynı zamanda milli boksör olan eşiyle gencecik yaşında gençlere yatırım yapmaya başlamış ve Balıkesir Gönen Garajı’nın karşısındaki kiraladıkları depoda bir çok çocuğu da spora kazandırıyorlar.
- Sporla ilgilenmeye nasıl ve ne zaman başladınız?
Çocukken başladım. Ortaokul dönemine geçerken başladım. Sert mizaca sahip ve hareketli bir çocuktum. Öğretmenimiz bizi bir boks kulübüne götürdü. Hem kendimizi korumak için, hem spor amaçlı hem de enerjimizi burada atarız diye. O dönemde bir iki tane turnuvaya gittim ama babam rahatsız olduğu için fazla bir turnuvaya katılamadım. Daha sonra eşimle evlendikten sonra kariyerime ve müsabakalara resmi anlamda başladım. Daha sonra antrenör de oldum.
- Sporla hayatınızda neler değişti?
Karakterim daha sakin, daha olumlu, birilerine bir şey öğretirken daha sabırlı bir insan oldum. Spor o kadar güzel birşey ki. Boks yaparak veya savunma sanatları yaparak kendimi ifade etme imkanı buldum. Öncelikle daha güçlü hissediyorum. Bir öğrencinin bana bakışı, gözümün içine bakması, ona örnek olabilmek çok farklı bir duygu. Benle spor yaptıkları zaman öğrenciler rahat hissediyorlar, onlara anne, abla gibi oluyoruz.
- Babanızın rahatsızlığı döneminde ara mı verdiniz, yoksa müsabakalara katılamasanız da çalışmaya devam ettiniz mi?
Devamlı çalıştım. Sadece müsabakalara gidemedim.
- Eşiniz hangi sporla uğraşıyor tam olarak? Nasıl tanıştınız?
Eşim milli boksör. Bir abla vesilesiyle tanıştık.
- Tanıştığınızda evlenme kararı almanızda, sporun etkisi oldu mu?
Tanışmaya ikna olmamda, önce spor etkili oldu. Bu camiada spor yapan insanlar farklı oluyor. Mütavazı oluyorlar, insanlara bir şey öğretmeye hevesli ve verimli oluyorlar.
- Evleneli ne kadar oldu? Çocuğunuz var mı?
Üçüncü senemize giriyoruz. Henüz çocuğumuz yok. Şu anda kariyer oluşturmaya çalışıyoruz.
- Eşiniz spor yapmaya devam etmenize nasıl yaklaştı?
“Benle evleneceksen bu işi yapacaksın. Öğreteceksin de öğreneceksin de” dedi. Ben eskiden sınırlı imkanlarla, internetten yaptığım araştırmalarla kendi halimde çalışıyordum. Koşuyordum, ip atlıyordum. Şimdi eşimin yetiştirdiği çocuklara bakarak, ondan eğitim alarak çok daha fazla kendimi geliştirdim.
- Evlilik sonrası ilk katıldığınız müsabaka hangisiydi?
Önce 2013 Balıkesir Muay Thai il şampiyonluğu kazandım. Sonra Doğu Marmara Muay Thai Bölge şampiyonluğu oldu. Sonra 19 Mayıs Gençlik ve Spor Kupası oldu. Sonra All Sport’da Türkiye’de altın kemer kazandım. Sonra da Mücadele Sporları Muay Thai’de Dünya Şampiyonu oldum. 2014 ve 2015’te de aynı şekilde devam ettik. Türkiye Şampiyonası’na sadece katılamadım. Beyaz tayt şartı koştular ve başka problemler de çıktı. Katılamadık.
- Sırada hedef olarak neresi var?
18-20 Mart arası İspanya’da Jujitsu maçı var. Ben aynı zamanda Jujitsu sporcusu ve antrenörüyüm. Bu maça sporcu olarak gideceğim, eşim de antrenörüm olarak gelecek.
- Türkiye Şampiyonası’na neden katılamadınız?
2015 yılında Adana’ya Muay Thai için gittik. Boğazınız açık olacak, beyaz tayt giymelisiniz dediler. Ben de bu sebeplerden katılmak istemedim. Bir de bütçe eksikliğinden milli takıma girsek de hiç bir sporcuyu dünya şampiyonasına götüremeyeceklerini söylediler. Ben de her iki konu beraber olunca katılmak istemedim.
- Bundan sonraki hedeflerinizde hangi spora yoğunlaşmak istiyorsunuz?
MMA, Judo, Jujitsu ve Wushu dallarına. Aynı zamanda kulübümüz bünyesinde çocuklarımıza birşeyler öğretmek için az çok da okçuluk dalına da katılmak istiyoruz. Peygamber efendimizin sünneti olduğundan çok istiyoruz.
- Hem sporcusunuz, hem de okulunuz var. Hedefleriniz neler?
Okul demeyelim, tesis gibi de değil bizimki. Sadece yerde fayans ve iki tane torbamız var, bir depoda çocuklarımızın da sadece eldiveni var. Başka da hiç bir şeyimiz yok. Okul sayılamayız yani. Ama bine yakın öğrencimiz oldu. 560 tane lisanslı çocuğumuz var. 250 tanesi faal dövüşüyor. Gerisi de ara ara sporu yapıyor. Çocuklarımız çok güzel ama aileler bazen devam etmelerine izin vermiyor, sadece hobi olarak yapsınlar istiyorlar ve bazen müsabakalara göndermiyorlar.
- Yeriniz tam olarak nerede?
Balıkesir Gönen otogarının tam karşısında. Zaten eşimin burada bir oto yıkaması var ve buranın masraflarını da oradan çıkarmaya çalışıyoruz. Onun dışında pek bir gelirimiz yok.
- Başörtüsüyle bu sporun içinde yer almak sizi zorladı mı?
Hiç zorlamadı ama bazı tepkiler oldu. Ringde olmamı garipseyenler oldu. “Elinin hamuruyla erkek işine ne karışıyorsun” dediler. Sosyal medyada tepki verenler oldu ama fikirini değiştirdiğimiz de çok insan oldu. Tesetttürlü bir bayan sporcu da dünya şampiyonu olabilirmiş onu gördüler.
- Kaç kilosunuz?
45 kiloyum. Müsabakalar da kiloya göre. 45 kilodan başlıyor. Ben de Dünya Şampiyonası’nda kendi kilomda mücadele verdim.
- Eşinizle antrenman zor olmuyor mu?
Eşim Namık Kemal Tezcan, 1.92 boyunda, 100 ile 120 kilo arası. Bazen zorluyor.
- Bir de şu isim mevzusu var. Neden kimlikteki isminiz Havva Aslan Tezcan ama İslam Eslem Tezcan ismini kullanıyorsunuz?
Ben her üçünü de kullanıyorum. Ama çocukken annem adımı İslam koymak istemiş ama nüfus müdürü uygun görmemiş. Sonra Havva Aslan koymuşlar. Ama ben her üç ismi de kullanıyorum. Karışıklığı ortadan kaldırmak için hukuki olarak da düzeltmeye uğraşıyoruz.
- Bütün bu sert sporları yaparken, karakteriniz değişti mi ?
Çocukluğuma göre daha ılımlıyım. Spor yaptıkça o torbaya aşık oldum. Torbaya eldivene aşığım. Hasta olduğumda için gidiyor. Antreman yapmayı özlüyorum. Spor beni çok olumlu anlamda etkiledi.
- Başka neleri seversiniz, nelerle ilgilenirsiniz?
En çok sevdiğimiz şey eşimle, öğrencilerimiz çocuklarla doğada gezmek, mangal yapmak, yürüyüş yapmak. Doğayı seviyoruz. Köpeklerimiz var, alman kurdumuz ve 2 tane dogo arjentinlerimiz var. Bir tane bebek dobermanımız var. Çocuklarla beraber mutluyuz. Onlara hem sporu, hem hayvan sevgisini aşılamayı seviyoruz.
BURCU ÇETİNKAYA-TÜRKİYE GAZETESİ
dikGAZETE.com