İSTANBUL
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Türkiye'de 2008'de çıkan kanundan sonra tütünle mücadele konusunda önemli bir ivme kazanıldığını belirterek, "Fakat son yıllarda uygulamada bazı aksamaların, aksaklıkların, gevşemelerin olması nedeniyle tütün kullanım oranları maalesef eskiye yaklaştı. Bazı bölgelerde eskinin de üzerine çıktı. Bu çok ciddi bir tehlikedir." dedi.
Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla AA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Erdöl, tütün konusunda çıkarılan kanunlardaki esas prensibin, çocukların ve gençlerin tütüne bulaşmalarını engellemek, bu ürünleri kullanmaya başlayanları bırakmaya yöneltmek ve bırakmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Erdöl, "2008'de çıkan kanundan sonra tütünle mücadele konusunda önemli bir ivme kazandık. Fakat son yıllarda uygulamada bazı aksamaların, aksaklıkların, gevşemelerin olması nedeniyle tütün kullanım oranları maalesef eskiye yaklaştı. Bazı bölgelerde eskinin de üzerine çıktı. Bu çok ciddi bir tehlikedir." değerlendirmesinde bulundu.
Görünüşte kanunun uygulandığını ama gerçekte birçok yerde gereğinin yapılmadığını dile getiren Erdöl, şöyle devam etti:
"Bu nerede uygulanıyor, nerede uygulanmıyor? diye baktığımız zaman, sorunun kaynağını ve çözümünü de bulmuş oluruz. Polisin, jandarmanın ya da hiçbir güvenlik gücünün olmadığı yerde vatandaş kanunu uyguluyor. Burada sorun yok. Halbuki kanunu çıkarmaya çalıştığımız dönemde bize en çok gelen tenkit, 'Ücra köşelerde bu nasıl uygulanacak?'. Oralarda halk uyguluyor. Bizim kanunu uygulamakta en güçlük çektiğimiz yer, kravatlıların gittiği yerler. Kanunu memur uyguluyor, amir uygulamıyor. Amirin sigara içtiği yerde, memurun sigarayla mücadele etmesini beklemek boşuna bir şey. Bakıyorsunuz ki emniyet müdürü, vali makamında sigara içiyor. Adliye sarayları en fazla tütünün kullanıldığı yerler. Kokudan içeri girilmiyor. Yöneticilerimiz eğer bunları çözerse yeni bir kanuna da gerek yok. Yani bizim uygulamayı iyi yapmamız lazım."
"Sigarayla mücadelede denetim mekanizmasını gözden geçirmeliyiz"
Bazı yerlerde açık alan diye, kahvehanelerin, lokantaların önüne tente çekmek suretiyle Türkiye'ye mahsus bir uygulama geliştiğini aktaran Erdöl, amaçlarının buralarda da tütün kullanmayan vatandaşların, temiz hava alma özgürlüğünü muhafaza etmek olduğunu söyledi.
Erdöl, bu mantık açısından çocukların, gençlerin ve tütün kullanmayanların öncelendiği zaman yapılacak işin belli olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amirlerin konuya sahip çıkmalarını sağlamamız, mevcut mevzuatı uygulamalarını beklememiz lazım. Bizim sigarayla mücadelede denetim mekanizmasını gözden geçirmemiz gerekiyor. Deneticileri de denetleyecek, yöneticileri de denetleyecek bir sistem kurgulamakta fayda var. Çünkü vatandaşın kendi inisiyatifiyle uygulandığı kadar uygulanıyor. Bir bakıyorsunuz bir stadyumda futbol maçı oynanıyor. Seyirciler sigara içiyor. Bunu yayıncı kuruluş ekrana getiriyor. Ne buna bir müdahale eden var, ne ceza kesen var. Dolayısıyla bizim bu işi denetleyenleri de maalesef uyarmamız ve onları da belki bu işin içine tekrar müdahil konuma getirmemiz lazım. Çok yanlış bir denetim mekanizması içinde yol alıyoruz. Bu gidişin sonu hüsran. Gelinen nokta, kötüye doğru gidiyoruz."
"Sigaradan çok ciddi paralar kazanan bir sektörle karşı karşıyız"
Prof. Dr. Erdöl, sigara bırakma konusunda alternatif tıp da dahil çeşitli metotların kullanılabileceğini belirterek, tütünün çok ciddi bir bağımlılık ürünü olduğunu vurguladı.
Bundan çok ciddi paralar kazanan bir sektörle karşı karşıya olunduğuna dikkati çeken Erdöl, her yıl çok büyük projeler yapılabilecek bir paranın tütün ürünlerine harcandığını söyledi.
Erdöl, "Böyle bir sektörde tabii ki para kazanan kişiler var. Gençliği, insanlarımızı sömüren kitleler var. Bunlar, bu sömürü düzeninden, araçlarından vazgeçmek istemiyorlar. Biz de çocuklarımızın, gençlerimizin, insanlarımızın sağlığını korumak istiyoruz. Aramızda ciddi bir rekabet var bu yönüyle. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken, insan sağlığı için hiç üşenmeden, yorulmadan gayret etmek, bilhassa gençlerimizi ve çocuklarımızı bu konuda uyarmak." şeklinde konuştu.
"Çocuklara tek tek sigara satmanın karşılığı hapis cezası"
Sağlık Bakanlığının sigarayla mücadele konusunda yaptığı profesyonel yardımı herkese tavsiye etmek gerektiğini belirten Erdöl, sigara kullananların polikliniklere yönlendirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Erdöl, bunun için de yeniden iyi bir kontrol mekanizması oluşturmak gerektiğine dikkati çekerek, 18 yaşından küçüklere sigara satılmasına yönelik de şu değerlendirmede bulundu:
"Bu kanun 1996 yılında olmuş bir uygulama. O tarihten beri çocuklara tütün satışı yasak. 2008 yılında bizim çıkardığımız kanunda çocuklara tek tek sigara satmanın karşılığı hapis cezası olarak belirtilmiş ve ciddi bir para cezası getirilmiş. Bunu kim denetliyor veya denetleniyor mu? Büfeler, bakkallar, okul çevresindeki sigara, vesaire satanlar çok ciddi denetleniyor mu? Şüphelerim var. Denetleyecek olan kişilerin önünde sigara paketleri açılıp, çocuklara tek sigara satılıyor. O çok büyük bir suç. İki yönüyle biz bunu mahsurlu görüyoruz; bir, tek sigarayı çocuk alıyor, kullanıyor, izmaritini atıyor ve ailesine veya okula karşı delil bırakmıyor. İkincisi, paket açıldığı için kötü niyetli insanlar o paketi açıp, tütünün yerine sigaraya başka zararlıları da koyabiliyor ve çocuklarımızı daha farklı, kötü alışkanlıklara bulaştırabiliyorlar. Yıllar yılı onların paralarını, canlarını, kanlarını sömürüyorlar. Bu da büyük bir tehlike. Bunu da bizim göz önüne bulundurup, sigara satışlarının çok ciddi şekilde denetlenmesini sağlamamız lazım. Yine iş başa dönüyor, amir hastalığına dönüyor."
"Elektronik sigara, fonksiyon ve hedef bakımından daha tehlikeli"
Tütünle mücadelede gelinen noktanın her şeye rağmen tüm dünyaya örnek olacak bir nokta olduğunu aktaran Erdöl, bununla gurur duyulması gerektiğini ancak eksikliklerin de var olduğunun bilinip ona göre tedbir alınması gerektiğini söyledi.
Erdöl, elektronik sigara kullanımını da değerlendirerek, "Elektronik sigaranın, sigaradan daha zararlı olduğunu düşünenlerdenim." dedi.
Elektronik sigaraların patlamaları nedeniyle ortaya ciddi yaralanmalar çıkardığını, diğer bir yönüyle de insanları sigaraya bulaştırmanın bir metodu olarak kullanıldığı ve masum gösterildiği için daha tehlikeli olduğunu aktaran Erdöl, bu tür ürünlerin hem fonksiyon bakımından hem de düşünülen hedef bakımından sigaradan daha tehlikeli olduğunu sözlerine ekledi.
dikGAZETE.com