USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

"Eğer masa koşulları sağlıyorsa CHP oturur"

CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Biz Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak, parlamenter sistemi güçlendirecek her tür çalışmaya, o çalışmanın yapılacağı masaya oturmaya hazırız. Eğer kurulacak masa bu koşulları sağlıyorsa CHP...

"Eğer masa koşulları sağlıyorsa CHP oturur"
02-03-2016 18:35
Google News
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke, "Biz Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak, parlamenter sistemi güçlendirecek her tür çalışmaya, o çalışmanın yapılacağı masaya oturmaya hazırız. Eğer kurulacak masa bu koşulları sağlıyorsa CHP o masaya oturur" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke ise MYK’nın gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki kararına ilişkin sözlerini değerlendiren Böke, "Cumhurbaşkanı bu hafta Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir kararla ilgili olarak ’Saygı duymuyorum, kararı tanımıyorum’ diyebildi. Bu açıkça yargıya bir müdahaledir. Birincisi, bahsettiği kararla ilgili yargı süreci halen devam etmektedir. Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan birinin doğrudan hukuka, doğrudan yargı sürecine böyle müdahale olması, talimat vermesi, açık tavır alması Türkiye’de bir demokratik sistemden söz edilemeyecek duruma geldiğinin bir somut örneği daha. AYM’nin kararını beğenmeyebilirsiniz fakat ’Karara uymuyorum’ demek anayasal sistemin varlığını reddetmektir. Anayasının kendisini yok saymaktır. Bu siyasete yapılmış açık bir saray darbesidir. Anayasa yoksa anayasadan yetkisini alan bir cumhurbaşkanı da yoktur. Cumhurbaşkanı yok saydığı, tanımadığı bu anayasadan yetkisini alıyor. Hem hükümet hem de Meclis’te çoğunluğu olan AKP bu vesayete dünden razı. Biz CHP olarak ne darbelere ne vesayete razı değiliz" diye konuştu.

"TEK ADAMIN HIRSININ FATURASINI 78 MİLYON HEP BERABER ÖDEMEKTEDİR"
Böke, AK Partililer’in AYM’nin verdiği karara önce sevindiklerini, ayarı yiyince ise ne düşüneceklerini bilemediklerini söyleyerek, "’Cumhurbaşkanının kendi düşüncesidir diyerek’ bu görüşü meşrulaştıran bir hükümet var. Adalet Bakanı da cumhurbaşkanın sesi olmuş, anayasanın yok sayılmasına karşı yargıyı, adaleti savunacağına sarayı savunuyor. Hükümete buradan sormak istiyorum. Anayasal sistemi yok saymak meşru mudur? Mahkemeye emir vermeye kalkmak, anayasayı tanımıyorum demek meşru mudur? Bu siyaset bir de kendisine uygun medya düzeni yaratmış. Öyle bir düzen ki merkez medya diye adlandırılan bazı medya kuruluşları AYM başkanının yaptığı açıklamaları ilk sayfadan verme cesaretini gösteremez durumdalar. Türkiye’de bugün demokratik bir hükümet yoktur. Türkiye’de bugün tek adam rejimi ve tek adam rejimi vesayetine teslim olmuş olan hükümet vardır. Problemin ta kendisi Erdoğan rejimidir. Siyaseti felç eden bir darbe rejimi yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Tek adamın hırsının faturasını 78 milyon hep beraber ödemektedir" diyen Böke, "78 milyon vesayet altındaki AKP hükümeti tarafından tek kişiye feda edilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizin önündeki en büyük engel bu tek adam rejimidir" dedi.

"O MASAYI DEVİRİP YENİDEN KURAN MECLİS BAŞKANININ DA KOŞULLARININ DEĞİŞİP DEĞİŞMEDİĞİNİ BU ÇAĞRIYLA MERAK EDİYORUZ"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a gönderdiği mektuba değinen Böke, şöyle konuştu:
"Meclis Başkanının devirmiş olduğu masaya hangi koşullarda bizim çalışma yapmak isteyeceğimize dair kendimizi ifade ediyoruz. O masayı devirip yeniden kuran Meclis Başkanının da koşullarının değişip değişmediğini bu çağrıyla merak ediyoruz. Biz uzlaşma komisyonunda Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmak için gayret gösterdik. CHP’nin bu mücadeleyi verirken ne kadar haklı olduğunu Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla bir kez daha gördük. Anayasayı yok sayan bir despotun bu despotluğu resmileştirmek için kullanacağı bir masanın orta oyuncusu olmayacağız. Biz Türkiye’nin darbe hukukundan arındırıldığı, Türkiye’nin milli birlik ve beraberlik içinde yaşayabileceği güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin inşası için ortaklıkta varız. Çağrımız bütün muhalefet partilerinin tavırlarını netleştirmeleri yönünde. Bize ‘masaya niye oturduğumuzu’ soran muhalefete de bizim birkaç sorumuz var. Sizler, anayasayı tanımayanların vesayeti altındakilerle bir masa etrafında anayasanın ilk 4 maddesini mi tartışacaksınız. Yoksa tek adamlık rejimini ‘başkanlık’ adı altında aynı vesayet rejimiyle resmileştirmeyi mi tartışacaksınız? Biz netiz. Biz, tek adam rejimini ve onun vesayetini kabul etmiyoruz. Tek adam rejimini sonlandırmak, Türkiye’de vatandaşımızı bu faturanın yükünden kurtarmak, demokratik sistemi inşa etmek ve 78 milyonu tek adamın bu yükünden kurtarmakta kararlıyız. Gelin, eğer gerçekten Türkiye’de demokrasi inşa etmek istiyorsanız, hukukun üstünlüğünü tesis etmek istiyorsanız, özgürlükleri kalkınmanın temeli kılmak istiyorsanız, hemen yarın CHP’nin vermiş olduğu kanun tekliflerini hep birlikte geçirelim."

"ANAYASANIN İLK 4 MADDESİNE DOKUNMAYACAK HER TÜR ÇALIŞMAYA, O ÇALIŞMANIN YAPILACAĞI MASAYA OTURMAYA HAZIRIZ"
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Parti Sözcüsü Böke, Kılıçdaroğlu’nun Meclis Başkanlığına gönderdiği mektupla ilgili soruya, "CHP ilk mektupta da bu gönderdiği mektupta da aynı şeyi ifade ediyor. Biz Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak, parlamenter sistemi güçlendirecek ve bunları yaparken de anayasada yapılacak herhangi bir değişiklikte eş güdümlü olarak hukuki düzenlemeleri yapacak ama anayasanın ilk 4 maddesine dokunmayacak her tür çalışmaya, o çalışmanın yapılacağı masaya oturmaya hazırız. Eğer kurulacak masa bu koşulları sağlıyorsa o zaman CHP o masaya oturur. Burada yanıtı vermesi gereken bizi yeniden bu koşullarımızı bilerek masaya davet etmiş olan Meclis Başkanıdır" yanıtını verdi.
AYM’ye bireysel başvuruyla ilgili yeniden düzenlemenin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soruya ise Böke, "Kanun kendisine uygun karar vermediği zaman onu değiştirerek çözmeyi kendine görev edinmiş bir iktidar var. Kendi yaptığı değişiklikten ortaya çıkmış olan sonucu beğenmediği için değişikliği yeniden masaya getirip tartışmaya açmaları hukuktan ne anladıklarının çok somut bir göstergesidir" değerlendirmesinde bulundu.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ