EDİRNE- CİHAN DEMİRCİ
Kursta öğrendiği "Edirne (Balkan) bebeği" yapımı sayesinde ilk kez iş sahibi olan 65 yaşındaki babaanne Aynur Menteşe, bu kültürel mirası 9 yaşındaki torunu İrem'e de aktarıyor.
Edirne Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Merkezi (SODAM) tarafından açılan el sanatları kurslarıyla, kültürel mirasın yaşatılmasının yanı sıra birçok kişiye istihdam sağlanıyor.
Bir dönem unutulmaya yüz tutan, son zamanlarda tekrar ilgi görmeye başlayan "Edirne bebeği"nin yapımı da bu kurslar arasında yer alıyor. SODAM atölyesinde önce kurs alan yaklaşık 20 kadın, şimdi bebeğin üretimini yapıyor.
Kursiyerler, mavi gözlü bebeklere renkli kumaşlardan cepken, gömlek, şalvar giydirip yemeni takarak, Edirne bebeğini satışa hazır hale getiriyor.
Kursa katılan 65 yaşındaki Aynur Menteşe de atölye sayesinde ilk kez para kazanıp aile bütçesine katkı sağlamanın mutluluğunu yaşıyor. Menteşe, kültürel mirası geleceğe taşımak amacıyla bebek yapım işini 9 yaşındaki torunu İrem Gezen'e de öğretiyor. İrem, okul çıkışında atölyeye gelerek babaannesine yardım ediyor.
"Bu kıyafetleri ninelerimizde görürdük"
Aynur Menteşe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurs sayesinde meslek sahibi olduğunu söyledi.
Evde günlük işlerini yaptıktan sonra atölyeye geldiğini belirten Menteşe, "Hafta içi her gün bu işi yapıyorum. Balkan bebeklerini giydirmeyi kursta öğrendim. Yaklaşık 1,5 yıldır bu işle uğraşıyorum. Üç çocuğum var, hayatım boyunca ilk kez bu yaşımda çalıştım. Kursa devam ettikten sonra çeşitli kurumlardan bebek siparişi aldık. Atölyede arkadaşlarımla hem kültürümüzü devam ettiriyoruz hem de kendimize gelir sağlamış oluyoruz." dedi.
Artık kullanılmayan kıyafetleri, Edirne bebeği sayesinde yeni neslin de görebildiğini anlatan Menteşe, "Çember, şalvar, patik, yün çorap ve yelek gibi kıyafetleri ninelerimizde görürdük. Günümüzde pek kullanılmasa da kültürü yaşatmak için kıyafetleri bebeklere giydiriyoruz. İşimi yaparken torunum da okul çıkışları yanıma gelip, yardımcı oluyor. Biz ninemizden gördük, torunuma da ben öğretiyorum." diye konuştu.
"Babaanne-torun kursiyerlere örnek oluyor"
İrem Gezen de babaannesinin kültürel kıyafetlerin miniklerini yaptığını ifade etti.
İşleme ve oya yapmayı öğrendiğini dile getiren Gezen, "Ben de ileride kültürümüzü yaşatmak ve devam ettirmek için elimden geleni yapacağım. Burada öğrendiklerimi okulda arkadaşlarıma ve öğretmenlerime anlatıyorum. Tam olarak öğrendiğimde, bu el işini arkadaşlarıma öğretmek istiyorum." dedi.
Eğitmen Mine Yasa ise ev kadınları ve genç kızların kursta Balkan bebeklerini giydirmeyi öğrendiğini söyledi.
Menteşe ve torunu İrem'in kursiyerlere örnek olduğunu anlatan Yasa, atölyede bugüne kadar üretilen yaklaşık 2 bin Balkan bebeğinin festivallerde satılmasıyla, kadınların gelir elde ettiğini kaydetti.
dikGAZETE.com