İstanbul
"Kırk Odalı Deniz", "Ses Ver Bana" ve "Sözün Ateşi"nin aralarında bulunduğu birçok eser kaleme alan, "Yokuş Yukarı Sözler" isimli son şiir kitabı İstanbul Yayınları Birnokta Kitaplığı'ndan okurlarla buluşan kamu denetçisi, şair ve yazar Arif Dülger, yaklaşık yarım asırlık edebiyat hayatındaki şiir yolculuğunu AA muhabirine anlattı.
Şiir yazmaya 1970'li yıllarda İstanbul'da lise okuduğu dönemde başladığını belirten Dülger, "O yıllarda gurbet, yoksulluk ve parasızlık ile tanıştım. Şiirimi besleyen kaynaklar bunlardı. Lise yıllarımda ilk şiirim yayınlandı." dedi.
Ortaokuldaki öğretmeni Yakup Küçüker'in yönlendirmeleriyle kitap okumayı sevdiğini ifade eden Dülger, hocasının zengin kütüphanesinden istifade ederek Türk ve dünya klasiklerini ortaokul yıllarında okuduğunu söyledi.
Dülger, lise ve üniversite yıllarında Anadolu'nun farklı şehirlerinden gelen arkadaşlarıyla bir kültür ortamı yakaladıklarını ve çeşitli sosyal faaliyetler yaptıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Öncelikle üniversite yıllarında Aylık Dergi sahibi Yaşar Kaplan'la tanışma ve mektuplaşmam üzerine edebiyata daha ciddi bir yönelimim oldu. Şair Süleyman Çelik'le ev arkadaşlığımız oldu. Birlikte okuduk ve kültür faaliyetleri yaptık. Hatta bir ara radyo programı da yaptık. Günışığı Radyo'da bir edebiyat sanat programıydı. Süleyman Çelik’le aynı evde kalmış olmamızın birbirimizi sanat konusunda destekleme anlamında katkıları oldu. Nurettin Durman ve Nizamettin Kurultay gibi başka edebiyatçılarla da bu dönemde tanıştık, onlarla sohbetlerimiz, diyaloglarımız başladı."
"Kişiliğimizin oluşmasında şiirin payı vardır"
İlk şiir kitabı "Şiir Nöbetleri"nin 1990'lı yıllarda basıldığına işaret eden Arif Dülger, ilk şiirinin ise 1984'te Aylık Dergi'de yayımlandığını ve tarif edilemeyecek bir duygu hissettiğini ifade etti.
Dülger, şairin şiir yolculuğunda zaman içinde kendi sesini bulduğu yorumunu yaparak, "İdealim ve hedefim iyi şiir yazmak, iyi bir ses getirmek ve geleceğe kalmak. Ödül almak elbette önemli, ödüller bir takdirdir. Sizin yapıp ettiklerinizin belli bir çevre tarafından tescil edilmesidir. Ben ödülleri alınca 'daha iyi şiirler yazmalıyım' diye düşündüm. Ödüllerin de bana katkısı böyle oldu." diye konuştu.
Edebiyat üretimlerinin yazarın ve şairin inancından ya da ideolojisinden beslendiğine vurgu yapan Dülger, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şiir her şey değil bizim için, ahlakımız, karakterimiz de söz konusu. Mehmet Akif Ersoy gibi koskoca istiklal şairi şöyle söylüyor, 'Sessizce yaşadım beni kim nereden bilecek?' Onun yazdıkları yanında bizim yazdıklarımız bir hiçtir, kayda değer değildir. Ancak kişiliğimizin oluşmasında şiirin bir yeri ve payı var. İnsanın yaratılışından beri duygular var olduğu için şiir de bitmeyecektir. Her zaman olacaktır. Önemli olan güzeli yakalamak ve hissetmektir. Eğer bir insan benim şiirlerimi okuduğunda kendisini bulabiliyorsa ben mutlu olurum."
Arif Dülger, 1980'li yıllardan beri günlük tuttuğunu dile getirerek, günlüklerini de yayınlamayı düşündüğünü sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com