Sağlık Bakanlığı Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Şeref Özkara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüberkülozun mikrobun akciğere yerleşmesi ve vücudun direncinin düşük olduğu dönemde alevlenmesiyle kendini gösteren bir hastalık olduğunu söyledi.
Halk arasında verem olarak bilinen tüberkülozun bulaşıcı ve tedavi edilmediğinde ölümcül bir hastalık olduğunu vurgulayan Özkara, "Hala çok ciddi bir hastalık olan verem, dünya genelinde günde yaklaşık 4-5 bin kişinin ölümüne neden oluyor ve yılda 1,6 milyon kişinin ölümüne yol açıyor. Tüberküloz, dünyada 10. ölüm nedeni." dedi.
Özkara, her yıl 10 milyon kişinin yeni tanı aldığını, hastalığın özellikle Afrika ve Asya'da çok yaygın görüldüğünü ifade etti.
Özkara, rahatsızlığın görülme sıklığının o ülkenin gelişmişlik göstergesi açısından önem taşıdığını dile getirerek, "Türkiye ise gelişmiş ülkelere yakın bir konumda, Batı Avrupa'daki hastalık sıklığına sahibiz. Türkiye'de 100 binde 15 kişide hastalık çıkıyor. 2017 yılında 12 bin 40 hastamız vardı. Bu hastaların bin 100'ü yabancı uyruklu ve bu kişilerin de 580'i de Suriyeli." diye konuştu.
"İki haftadan fazla süren öksürüğe dikkat"
Yavaş seyirli ilerleyen ve uzun süre sonra ortaya çıkan tüberkülozun, öksürük, halsizlik, iştahsızlık ve terleme ile kendini gösterdiğine dikkati çeken Özkara, kişilerin bunları yorgunluk ya da sigara kullanımına bağlı geliştiğini düşündüğünden hastaneye başvuruda geç kalabildiğine işaret etti. Özkara, "İki haftadan daha fazla süren öksürük ya da geçmeyen ateşli hastalık durumunda, vakit kaybetmeden hekime başvurulması erken tanı için önem taşımaktadır." uyarısında bulundu.
Hastalığa akciğer filmi ve beraberinde balgamda mikrop incelemesiyle tanı konulduğunu ve buna göre tedaviye hemen başlanabildiğini anlatan Özkara, tüberkülozun hava yoluyla insandan insana bulaştığından mutlaka tam tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.
Özkara, "Mikrop, birinden hava yoluyla bulaşıyor ve alınan mikrop fark edilmiyor, vücudumuzda duruyor. Vücut zayıfladığında hastalık ortaya çıkıyor. O nedenle çevrede bir tüberküloz hastası varsa, çevresindekilerin mikrobu alma ve hastalanma riski artıyor." diye konuştu.
"Tüm ilaçlar ücretsiz"
Bir kişiye tanı konulduğunda onun yakınındakilerin de muayene edilerek, tüberküloz açısından incelendiğini belirten Özkara, bu hastalığın tam olarak tedavi edilebilen bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Özkara, geç tanı alınması, düzensiz ilaç kullanılması ya da farklı hastalıkların bulunması durumunda hastalığın ölümcül olduğunu vurguladı.
Tedavi başarısının ilaç tedavisinin kesintisiz düzenli bir şekilde devamıyla mümkün olduğunun altını çizen Özkara, şunları kaydetti:
"Verem, diğer mikroplara göre vücuttan biraz daha geç temizlendiği için yaklaşık 6 ay tedavi gerekiyor. Ama direnç gelişmesi halinde bu süre 2 yıla kadar çıkabiliyor. Dirençli veremde, mikrop verdiğimiz ilaca direnç kazanıyor ve ölmüyor. Ölmediğinde de yeni tedaviler gerekiyor. Dirençli verem hastalarında da 2 yıl süren tedavi sonunda mikrop temizleniyor. Bu hastalar, düzenli tedavi alırlarsa ve ilaçlarını yeterli bir şekilde kullanırlarsa iyileşiyor. Verem, tedavi edilebilen bir hastalıktır."
Türkiye'de tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçların ücretsiz karşılandığını belirten Özkara, her ilde en az bir Verem Dispanseri'nin bulunduğunu, tanı, tedavi ve takiplerin yapılabildiğini söyledi.
Doç. Dr. Özkara, tütün kullanımının hastalık riskini 2 ile 4 kat artırdığına dikkati çekerek, bunun dışında şeker, AİDS, böbrek yetmezliği, slikozis gibi hastalıkların yanı sıra romatizma tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da hastalık riskini artırabildiğini söyledi.
"İlacını düzenli kullanıyor, örnek bir hasta"
Dirençli tüberküloz tanısı alan ve tedavi altına alınan 63 yaşındaki mobilyacı Yaşar Tekin Mert'in sağlık durumu hakkında bilgi veren Özkara, hastanın uzun süredir sigara kullandığını ve KOAH tedavisi gördüğünü belirtti.
Özkara, mevcut durumundan dolayı oksijen tedavisi alan Mert'te dirençli tüberküloz geliştiğini aktararak, kendisinin 3 aydır tedavi gördüğünü belirterek, "İlaca bağlı bir yan etki de yok. Düzenli ilacını kullanıyor, örnek bir hasta." dedi.
2 yıl sürecek tedavi sonrasında Mert'in sağlığının düzeleceğine işaret eden Özkara, "İlaçlarını düzenli içtiğinde iyileşecek. En önemli şeylerden biri ise ilaçlarını düzenli içtiği için mikrobu bir başkasına da bulaştırmayacak. Çünkü, mikrobun kaynağı kurumuş olacak. Yani, toplum sağlığını da korumuş olacak." diye konuştu.
"Tüberkülozsuz olarak hayatıma devam edeceğim"
İki çocuk babası Yaşar Tekin Mert de düzenli ilaç kullanımının sağlığına kavuşması için tek şart olduğunun bilinciyle hareket ettiğini vurgulayarak, hastaneden taburcu olduktan sonra da bunu yerine getireceğini belirtti.
Mert, duygularını şöyle aktardı:
"Ben sorumluluk taşıyan biriyim, her şeyden önce bir babayım ve çevremde dostlarım var. Onlara bulaşmasını asla istemem. Bunun için iyileşene kadar onlardan uzak kalarak ve ilaçlarımı düzenli kullanarak iyileşeceğimi biliyorum. İlaçların etkisi şimdiden kendini gösteriyor zaten. Buradaki tedavim bittikten sonra da kendi evimde hocamın tavsiyeleri doğrultusunda ilaçlarımı kullanacağım ve tüberkülozsuz olarak hayatıma devam edeceğim."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com