TBMM - KADİR KARAKUŞ
İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, "BM Güvenlik Konseyi'nde, Genel Kurulu'nda ve diğer uluslararası platformlarda Filistin'in haklı olduğuna açık vurgu yapmış devletlerin öncelikle samimi davranıp büyükelçiliklerini Kudüs'te açmaları, Filistin devletinin bağımsızlığını kabul etmeleri gerekiyor." dedi.
Atalay, İSİPAB Filistin Komitesi'nin İran'ın başkenti Tahran'da, ABD'nin Kudüs kararı gündemiyle olağanüstü toplandığını ve Türkiye'yi temsilen İSİPAB Türk Grubu Başkanı olarak toplantıya katıldığını belirterek, 15 üyeli komitede, 11 ülke temsilcisinin bulunduğunu, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve bu ülkelerin etkisindeki 2 Afrika ülkesinin toplantıda yer almadığını aktardı.
İSİPAB Filistin Komitesi'nden 13 maddelik bildiri çıktığını, Türkiye grubunun önerisiyle, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) İstanbul'daki olağanüstü toplantısı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gayretlerine atıfta bulunularak, Türkiye'ye teşekkürü içeren müstakil bir maddenin eklendiğini anlatan Atalay, önerilerinin ardından söz alan Ürdün'ün, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür konuşması yaptığını kaydetti.
Atalay, Tahran'daki toplantıda İİT'nin İstanbul'daki toplantısından çıkan sonuca paralel kararlar çıktığını, ABD Başkanı Donald Trump'un, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğuna dair kararının yok hükmünde olduğuna dair Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, BM Güvenlik Konseyi ve uluslararası platformlarda alınan kararların gündemde ve canlı tutulması yönünden kararlar alındığını belirtti.
İSİPAB'ın Filistin Komitesi'nin Kudüs gündemli olağanüstü toplantısında, dünya parlamentolarına resmi heyet ve mektuplar göndermek suretiyle problemin çözümüne kadar dünya kamuoyunun gündeminde kalması gerektiğine dair açık atıflar yaptıklarını ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Aldığımız kararlardan birisi de Filistin halkının kendisini yalnız hissetmemesi için Kudüs'te İsrail'e karşı Üçüncü İntifada kararı alan Filistinli direnişçilerle daha yakın bir teşriki mesainin kurulması oldu. Kudüs, sadece Filistinlilerin, Arapların sorunu değil, Kudüs'ün bütün Müslümanların sorunu. Kudüs, tıpkı Mekke ve Medine gibi İslam'ın bir değeri. Tüm bunlara ve Kudüs'ü tüm Müslümanların birinci derecede kendi sorunları olarak kabul görmesi ve pratikte bunun ortaya konması gerektiğine vurguladı. Trump'un kararının sadece Müslümanları değil Hristiyan dünyayı da rahatsız ettiği Tahran'da konuşuldu. Tahran'da, Kudüs'te İsevi mirasının, Hristiyanlık kültür mirasının da ciddi bir tehdit altında olduğu, İsrail'in asimilasyon politikasının, orada İslam ve Hristiyanlığa dair ne kadar kültür mirası varsa bunları yok edeceği, bir insanlık mirası olarak bütün insanların bu konuya karşı bir duyarlılık sergilemesi gerektiğine dair Avrupa ülkelerine çağrıda bulunuldu."
"Filistin'in bağımsızlığını tanıma vakti geldi"Orhan Atalay, Filistin Komitesi'nin olağanüstü toplantısında, şimdiye kadar Filistin'i bağımsız devlet olarak kabul etmeyen ülkelere de çağrı yapıldığını vurgulayarak, "Nasıl ki Trump 'artık Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma vakti gelmiştir' açıklaması yaptıysa, Filistin'in topraklarının İsrail tarafından işgal edildiğini, bağımsızlığını tanımayan devletlerin de artık Filistin'in bağımsızlığını tanıma vakti geldiği duyurularak, tüm ülkelerin Filistin'i bağımsız devlet olarak tanıması gerektiğine dair bir açıklama yapıldı." dedi.
İİT üye ülkelerinin öncelikle İstanbul'daki zirveden çıkan kararları ülkelerinde resmileştirmesi gerektiğini, büyükelçiliklerini Kudüs'te açmaları gerektiğini aktaran Atalay, "BM Güvenlik Konseyi'nde, Genel Kurulu'nda ve diğer uluslararası platformlarda Filistin'in haklı olduğuna açık vurgu yapmış devletlerin öncelikle samimi davranıp büyükelçiliklerini Kudüs'te açmaları, Filistin devletinin bağımsızlığını kabul etmeleri gerekiyor. Bu tutarlılık açısından olmazsa olmaz bir şey. Eğer bu adım atılmazsa samimi olmadıkları ortaya çıkar, sadece İsrail'e cesaret verir, Trump'un yaptığını yanına kar bırakır. Trump'a, 'eyvah yanlış yaptık' dedirtmek için çiviyi çivi söker kabilinden karşı atraksiyona ihtiyaç var. En önemli adım da 'Filistin bağımsız bir devlettir, başkenti de Doğu Kudüs'tür ya da Kudüs'tür demek' olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Atalay, İsrail'in 1947'den beri BM tarafından alınmış onlarca kararı hiçe saydığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Çünkü BM Genel Kurulu'nda İsrail'i kınayan devletler pratikte Filistin lehine bir adım atmadılar. Tam da bu tarihsel kırılma anında etkin devletlerin ciddi bir adım atmaları gerekir, atacakları adım çok açıktır. İstanbul'da Türkiye'nin önderliğinde atılan adımı takip etmektir. Avrupa ülkelerinden ya da BM'de etkin olan, Güvenlik Konseyi'nde yer alan ülkelerden 2-3'ü, 'biz bu karara katılıyoruz, büyükelçiliğimizi Kudüs'te açacağız' dediği zaman 1947'den beri gittikçe şımarıklığını artıran İsrail'e ciddi bir tokat olarak iner, ABD ne yaptığını fark etmeye çalışır. Hem İsrail hem de ABD'yi frenleyecek girişim bu devletlerin Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu kabul etmeleridir."
dikGAZETE.com