Virüsün ortaya çıktığı andan itibaren geniş kapsamlı önlemler alındığını söyleyen Ursu, "Çin hükumetinin aldığı önlemler oldukça etkili, ancak salgın devam ediyor ve ilerleyen süreçlerde bunun etkisini göreceğiz." ifadelerini kullandı. Virüs'ün 1,3 milyar insanın yaşadığı büyük bir ülkeyi vurduğuna dikkati çeken Pavel Ursu, "Bu durum, bazı önlemlerin alınmasını gerektiriyor. 2005'te hazırlanan Uluslararası Sağlık Tüzüğüne göre, tüzüğe imza atmış tüm üye ülkeler bu tarz durumlarda spesifik önlemler almalıdır. Bu önlemler arasında Dünya Sağlık Örgütünü bilgilendirmek, tüm dünya ile bilgileri paylaşmak ve halk sağlığı ile ilgili önlemleri almak olacaktır. Çin bu doğrultuda geniş kapsamlı halk sağlığı önlemlerini yürürlüğe koydu." değerlendirmesinde bulundu.
Ursu, genetik değişimleri devam eden ve öldürücü olan virüslerin hala var olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Açıkçası biz tüm virüslerle alakalı her şeyi biliyor değiliz. Tüm dünya olarak bu virüslere karşılık verirken aynı zamanda nasıl mücadele edeceğimizi de öğreniyoruz. DSÖ, Uluslararası Önemi Haiz Halk Sağlığı Acil Durumu ilan etmiş durumda. Şu anda atılan tüm adımların hem örgüt düzeyinde hem de küresel düzeyde devletlerin önlemler alması gerekliliğini ortaya koyuyor. Örgüt, bu noktada koordinasyon sağlayıcı bir role sahip ve aynı zamanda tüm ülkeler içinde bir rehber koyucu kurum şeklinde görevini devam ettiriyor."
Salgının doğru şekilde ele alınmasının önemine dikkati çeken Ursu, şunları kaydetti:
"Çin Hükumetinin aldığı sert tedbirler sayesinde virüs, Çin dışında 27 ülkede ortaya çıktı, ancak bu sayı oldukça az. Virüsün yayılmaması için alınan önlemlerin faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, virüsten 80 binden fazla kişi etkilendi ve 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Etkilenen vakaların yüzde 82'sinde hafif semptomlar seyrediyor. Sadece yüzde 15'inde şiddetli semptomlar var. Yüzde 3'ünde kritik semptomlar gözlemleniyor. Çin'den gelen resmi açıklamalara göre vakaların sadece yüzde 2'si virüs yüzünden hayatını kaybetti."
Ursu, DSÖ'nün virüse karşı başlatılan çalışmalarda, Çin ve dünya genelindeki harcamalarının 675 milyon doları bulduğunu da kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com