İDLİB
Beşşar Esed rejiminin, abluka altında tuttuktan sonra yoğun bir şekilde bombaladığı Doğu Guta'dan tahliye edilenler, yaralarını sarmak için mücadele ediyor.
Esed rejimi ve destekçilerinin, başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesini ele geçirmek için 19 Şubat'tan bu yana düzenlediği yoğun saldırılar sonucu, bölgenin büyük bir kısmı yerle bir olurken yüzlerce sivil can verdi.
Saldırılar sonucu onbinlerce aile parçalandı, binlerce çocuk da yetim ve öksüz kaldı. Bölgede can kaybının önüne geçilmesi için başlatılan görüşmeler sonucu varılan tahliye anlaşması gereği, Doğu Gutalı aileler, hayatta kalan aile bireylerini korumak için bölgeden çıkmayı kabul etti.
Rusya'nın garantörlüğünde varılan tahliye anlaşması gereği, Doğu Gutalılar İdlib, Halep ve Hama bölgelerindeki geçici barınma merkezlerine yerleştiriliyor.
Geçici barınma merkezlerine yerleştirilenlerden Şaar ailesi de İdlib'de, bir yandan kaybettikleri yakınlarının acısını yaşarken diğer yandan yeni yaşamlarına alışmaya çalışıyor.
Saldırılar sırasında tüm ailesini kaybeden 3 yaşındaki kız çocuğu Rimas'ı sahiplenen aileden, küçük kızın amcası Abdulgani Şaar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rimas'ın ailesi bodrumdan ikinci kata kahvaltı için çıktı. Oğlum da davetliydi. Üç vakum bombası binayı hedef alarak yıktı. İki gelinim, oğlum, Rimas'ın babası, annesi ve dört erkek kardeşi hayatını kaybetti. Sadece Rimas hayatta kaldı" dedi.
Şaar, rejimin bölgeye yönelik şiddetli bombardımanlarında bodrum katlarına sığındıklarını vurgulayarak, yemek tedarik etmek konusunda çok zor günler geçirdiklerini söyledi.
Doğu Guta'dan ayrılmakta zorluk yaşadıklarını ifade eden Şaar, "Doğu Guta'daki zeytin ağaçlarının, üzerinde büyüdüğümüz toprakların, içtiğimiz suyun yerini hiçbir şey dolduramaz." ifadelerini kullandı.
Un Muhammed Şaar: Oğlum vefat etmesine rağmen hep yakınımdaydı
Şaar'ın eşi Um Muhammed ise Rimas'ın yıkılan evin enkazından kurtarılma hikayesini şöyle anlattı:
"Sabah saatlerinde yaşadığımız mahalleye hava saldırısı oldu. Oğlum, ailesini alıp Rimas'ın yaşadığı binanın bodrum katına indi. Bizimkiler çay için evin ikinci katına çıkmıştı. O an saldırı oldu. Ev yerle bir olmuştu. Saldırı sonrasında sivil savunma ekipleri Rimas'a ulaştı. Sadece kendisi yaşıyordu. Oğlum dahil diğer aile üyeleri hepsi ölmüştü."
Um Muhammed Şaar, "Oğlum vefat etmesine rağmen hep yakınımdaydı. Doğu Guta'yı terk ederken, o zaman benden uzak olduğunu hissettim." dedi.
Doğu Guta'da, 22 Mart'tan beri devam eden zorunlu tahliyelerle, bugüne kadar 45 bin kişi, ülkenin kuzeyindeki bölgelere göç etti.
Muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'da, 400 bin kişi 5 yıldır abluka altında yaşıyordu. Esed rejiminin, Rusya'nın desteğiyle son aylarda yoğun saldırılarla bölgenin yarıdan fazlasını ele geçirmesiyle, on binlerce kişi rejim kontrolündeki alanlara göç etmek zorunda kaldı.