USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Sağlık

Doğayla birlikte insanlar için de ‘hazan mevsimi’ başladı

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Yelda Öge, sonbahar mevsimiyle birlikte havaların soğumasının ve güneşle olan ilişkinin azalmasının insanlarda ‘Sonbahar depresyonuna’ yol açabileceğini söyledi.

Doğayla birlikte insanlar için de ‘hazan mevsimi’ başladı
19-10-2017 13:52
Google News

İlkbahar mevsiminin ardından doğayla birlikte kişilerde de canlanmalar meydana geliyor. Doğa tazelenirken insanlar da rutin işlerini askıya alıp rahatça tatillerini yapıyorlar. Ama bu durum sonbaharda biraz farklı. Yazın ardından güneş yerini genelde bulutlu, yağmurlu ve kısa günlere bırakıyor. Doğanın rengi de sararmaya başlarken insanlarda da ‘hazan mevsimi’ başlıyor. Kişi kendisini yorgun, halsiz ve mutsuz hissederken tüm bu durumlar ‘Sonbahar depresyonuna’ işaret ediyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Yelda Öge, bu dönemlerde görülen depresyonun belirtilerini ve karşı çıkabilmek için neler yapılabileceğini anlattı.

"Kadınlar bu süreçten daha fazla etkileniyor"

Sonbahar mevsimiyle doğayla birlikte vücutta da bir takım değişimler yaşandığını belirten Uzman Psikolog Öge, özelikle kadınların daha çok etkilendiğini dile getirdi. Uzman Psikolog Öge, “Sonbaharın gelmesiyle birlikte artık güneş ışınlarını daha az almaya başlıyoruz. Bu da doğal olarak vücuttaki bir takım kimyasalların işleyişini etkiliyor. Hatta bu kimyasalların işleyişince bozulmalara sebep oluyor. Durum böyle olunca insanlar kendilerini daha depresif, daha karamsar ve daha mutsuz hissetmeye başlıyorlar. Sonbaharda özellikle mevsimsel depresyon yaşayan ya da geçmişte bir depresyon öyküsü olan bireylerin depresyona girme riski biraz daha artıyor. Tabii bununla birlikte hiç depresyon yaşamayan kişilerde de sonbahar depresyonu ortaya çıkabilir. Özellikle sabahları uyanmakta çok fazla zorluk ve güçlük çekilmeye başlanıyor. Yatakta kalma isteği biraz daha artıyor güneşi görmediğimiz zamanlarda. İştahta çok belirgin değişimler ve artışlar olmaya başlıyor. Yorgunluk, mutsuzluk, çökkünlük, karamsarlık, halsizlikler, kas ve boyun ağrıları çok belirgin şekilde sonbahar depresyonunda ön plana çıkıyor. Kişi bir türlü kendisini yorgun hissetmekten alamıyor. Sürekli mutsuz ve karamsar oluyor. Bunun yanında sonbahar depresyonunda özellikle kadınlar bu süreçten daha fazla etkilenmeye başlıyor. Eğer böyle bir tablo gözlemleniyorsa mutlaka destek alınması ya da bir takım başa çıkma yöntemlerinin denenmesi gerekiyor” dedi.

"Güneşli görülen zamanları avantaja çevirmek gerekiyor"

Bu durumdan en çok öğrenci ve çalışanların etkilendiğini aktaran Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Öge, baş etme yöntemlerinin de oldukça kolay olduğunu dile getirdi. Düzenli bir hayatın sorunlarla aşılabileceğini ve bu durumdan en az şekilde etkilenileceğini açıklayan Öge, şunları söyledi:
“Çalışanlar ve öğrenciler dikkat ve konsantrasyon gerektiren işlerle meşgul oluyorlar. Durum böyle olunca çalışanlarda biraz daha dikkat performansı düştükçe iş performansında da düşme yaşanabiliyor. Öğrenciler için de aynı şey geçerli. Okula gitmekte zorlanıyorlar, adaptasyonda güçlükler yaşanıyor. Ödev yapmak istemeye biliyorlar çünkü daha çabuk dikkatleri bozuluyor. Onlar da bu süreçte biraz daha zorlanıyorlar. Baş etme yöntemlerini öncelikle denenmesi gerekiyor. Özellikle yaz döneminin bitmesi ve havaların soğumasıyla dışarıda daha az zaman geçiriliyor. Güneşli görülen zamanları avantaja çevirmek gerekiyor. Dışarıda biraz zaman geçirmeliyiz. Hava soğuk olsa da güneşli günlerde dışarıda aktivitelere katılmalıyız. Biraz yürüyüş yapmalıyız ki güneş ışığını birebir alabilelim. Bunun yanında yatmadan önce ılık bir duş alabilirsiniz. Rahatlamak ve gevşemek için gevşeme egzersizlerini kullanabilirsiniz. Bununla beraber spor aktiviteleri önemlidir. Özellikle kış aylarında kapalı ortamlarda çok fazla zaman geçirildiği için hareket de azalmaya başlıyor. Bu yüzden mutlaka pilates, yoga gibi sporlar denenebilir. Günde 30 dakika yürüyüş yapılabilir. Kitap okumak, müzik dinlemek gibi hobi alanlarını da biraz daha zaman ayrılabilir. Bunları bir rutin haline getirerek haftada en az 3-4 defa tekrarlayan şekilde yapılması gerekiyor. Beslenme alışkanlıklarının ve yatma saatlerinin planlanması da bu süreçle başa çıkabilmekte etkin oluyor. Tüm bunlar denendiği halde sıkıntılar devam ediyorsa, kendimizi hala çökkün, mutsuz ve yorgun hissediyorsak mutlaka profesyonel bir destek almalıyız.”

Kadir Arslan - Çağatay Gür

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ