Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, sosyal medya platformlarından canlı yayımlanan oturumda AB ve Türkiye ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Göç konusunun Türkiye ve AB arasında çok önemli bir iş birliği alanı olduğunu belirten Kaymakcı, Türkiye-AB ilişkilerinin göç alanındaki iş birliğinden çok daha fazlası olduğunu belirterek, başka alanlara da odaklandıklarına işaret etti.
Kaymakcı, "AB ile ilişkilerimizin bel kemiğini katılım süreci oluşturuyor. Bu arada Gümrük Birliği'nin güncellenmesini de bekliyoruz. Vize serbestisi konusunda ilerleme sağlamak istiyoruz." diye konuştu.
"Türkiye'nin medikal ve lojistik kapasitesi açısından önemi anlaşıldı"
Türkiye ve AB arasında ekonomik anlamda çok iyi bir iş birliği bulunduğuna işaret eden Kaymakcı, "Türkiye-AB arasındaki ilişki göç alanındaki iş birliğine kesinlikle indirgenemez. Tüm alanlarda ilerleme görmek istiyoruz. Aynı zamanda her iki tarafın da ev ödevini yapması, taahhütlerine uyması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Koronavirüs Türkiye ve AB arasındaki teması daha da arttırdı." diyen Kaymakcı, salgın kriziyle karşı karşıya kaldığımızda bir kez daha Türkiye'nin Avrupa'daki öneminin fark edildiğini belirtti.
Kaymakcı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem Türkiye'nin medikal kapasitesi açısından ama aynı zamanda Türkiye'nin lojistik kapasitesi açısından önemi anlaşıldı. Türkiye, bazı AB üye ülkelerine ve aday ülkelere de medikal, tıbbi anlamda yardımda bulundu. Korona krizi, Türkiye ve AB'yi daha da yakınlaştırdı diyebilirim. Ama bunun yanı sıra Türkiye'nin kriz durumlarında ne yapabileceğini de gösterdi."
"Pandemi daha güçlü bir ilişki kurmamızı sağladı"
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de Türkiye'nin AB için önemine işaret ederek, "Türkiye ve AB gerçekten birbirine çok yakın iki ticaret ortağı. AB, Türkiye için en büyük pazar. Gümrük Birliği'nin de bir parçası olan Türkiye, AB'nin arz-talep zincirinde çok önemli bir yer oynuyor." ifadelerini kullandı.
Berger, bazı konularda farklı görüşlerde olunabildiğini ama birçok dış politika konusunda aynı görüşü paylaştıklarını kaydederek, Suriye konusunda Türkiye ve AB'nin siyasi bir çözüm olması gerektiğini düşündüğüne değindi.
Türkiye'nin, AB'nin sivil savunma mekanizmasının bir parçası olduğunu hatırlatan Berger, "Bu mekanizma sayesinde Avrupalılar dünyanın çeşitli yerlerinden evlerine dönebildi. Şimdi Türkiye ile birlikte Orta Asya ve Güney Amerika'dan da uçuşlar düzenlenecek. Bu, iş birliğinin çok önemli bir göstergesi. Bu iş birliği, Türkiye ve AB arasında zaten vardı ama iş birliğinin ne kadar gerekli olduğunu daha güçlü bir şekilde ortaya koydu." diye konuştu.
Salgından sonra ne olacağını öngörmenin çok zor olduğunu belirten Berger, Türkiye ile iş birliğine salgından sonra da ihtiyaç duyulacağını vurguladı.
Berger, "Bence Türkiye AB açısından iyi bir örnek. Türkiye yüksek sayıdaki hastayla çok iyi bir şekilde başa çıktı. Vefat sayısına baktığınızda ülkenin boyutuna göre düşük sayıda olduğunu görüyoruz." dedi.
Salgın krizinde Türkiye ve AB ilişkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Berger, şunları kaydetti:
"Ben pandemiyi bir katalizör gibi görmek istemiyorum, zaten olacaktı bunlar. Pandemi bizi sadece birbirimize yaklaştırdı. Daha güçlü bir ilişki kurmamızı sağladı. Umuyorum daha güçlü bir bağ da oldu."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com