Diş Hekimi Zafer Kazak, lazerin doğru ayarlar kullanıldığında derin çürüklerde doku seçici özelliğinden dolayı çok iyi sonuçlar elde edildiğini belirtti.
Sadece çürük doku temizlenebildiği için kanal tedavisi gereksiniminin de azaldığını kaydeden Kazak, "Lazer ile yapılan diş eti tedavilerinde farklı konseptler vardır. Bu konseptler klasik cerrahi yöntemlerle karşılaştırıldığında işlem şekli, iyileşme süreçleri ve hasta konforu açısından farklılıklar gösterir. Estetik işlemler de daha hızlı ve konforlu bir iyileşme elde edilebilirken, kemik kaybı görülen ileri diş eti hastalıklarında tedavi yaklaşımları tamamen değişebilmektedir. Örneğin, cerrahi tedaviye ihtiyacı olan bazı hastalarda, diş taşları klasik yöntemle (titreşimli ve su soğutması ile çalışan aletlerle) temizlendikten sonra diş etindeki ve diş yüzeyindeki yabancı dokular kombine lazer cihazları ile (çift dalga boylu lazer sistemleri -Er:YAG ve Nd:YAG) uzaklaştırıp, dokularda derin dezenfeksiyon yapılabilir (WPT yöntemi - Wavelength -optimized Periodontal Therapy). Bu yöntemle açık ameliyat gerektiren diş eti hastalıklarında bile (eğer ileri seviyede kemik desteği gerektirmiyorsa) ameliyatsız tedavi mümkündür. Bu sayede problemli diş etlerinin iyileşmesi hızlı, güvenilir ve ağrısız bir şekilde gerçekleşir" ifadelerini kullandı.
Diş Hekimi Zafer Kazak, "Çift dalga boyu içeren sert doku ve yumuşak doku lazer cihazları, gelişmiş lazer cihazlarıdır. Bu sistemler yüksek maliyetleri sebebi ile standart olarak her klinikte kullanılamayabilir. Bu durumda lazer destekli çalışılmak isteniyorsa diyot lazer cihazları tercih edilirler. Daha düşük maliyetlerle temin edilebilen bu cihazlar da kısmen kombine cihazlar ile yapılan tedavileri yapabilirler. Diyot lazerlerle kemik, diş gibi sert dokularda çalışılmaması daha kısıtlı tedaviler yapılabilmesinin ana sebebidir" şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com