BAYBURT
Alternatif turizm arayanların ilk tercihleri arasında yer alan Doğu Karadeniz'de, Soğanlı Dağları'nın dik yamaçları arasında ziyaretçilerini kah sis bulutlarının altında kah üstünde, masmavi görüntüleriyle karşılayan göller, adeta mavi boncuğu andırıyor.
"Yedi Göller" bölgesi olarak bilinen 2 bin 740 rakımlı alanda yer alan Aygır Gölü, Balıklı Göl, Dipsiz Göl, İkiz Göller, Kara Göl, Sarıçiçek Gölü ile Pirömer Gölü, geçmişte sadece yöre halkı tarafından bilinirken özellikle son yıllarda yerli ve yabancı turislerce yaz aylarında tercih ediliyor.
Bayburt ve Trabzon'dan toprak yolla ulaşılan Aygır Gölü'ne gelen ziyaretçiler, şehrin stres ve gürültüsünden uzak doğayla baş başa bir gün geçirme fırsatı yakalarken gölün soğuk sularına ayaklarını sokarak serinlemenin tadını çıkarıyor.
Üzengili köyü Haldizen Yaylası'ndaki Aygır Gölü'ne gelen Mehmet Uçan, tatili de fırsat bilerek ailesiyle doğayla başbaşa kalmak, gürültüden uzak bir gün geçirmek istediklerini söyledi.
Hiçbir yapılaşmanın olmadığı, dağların zirvesinde karların erimesiyle oluşan göl suyunun adeta insanın bütün negatif enerjisini aldığını dile getiren Uçan, "Suyu inanılmaz soğuk. Ayaklarınızı bu suya soktuğunuzda negatif enerjinizi toprağa ve suya verebiliyorsunuz.
Şehirden uzaklaşmak isteyen, yoğun tempoda çalışan insanların buraya gelip çıplak ayakla toprağa basmasını, suyu girmesini herkese tavsiye ederim." dedi.
"Hala bakir, yemyeşil"
Uçan, doğadan kopmayı bir anlamda hayattan kopmaya benzettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Buralar hala bakir, yemyeşil, hala toprak, doğallık bozulmamış. Bence insanlar Karadeniz'e gelsinler, Karadeniz'i görsünler. Bu güzellikleri, bu krater göllerini, bu zirveleri doyasıya yaşasınlar. Evet, deniz tatili yapılsın ama bence doğa tatilini de yaşasınlar.
O stresli şehir hayatından biraz uzaklaşsınlar. Telefondan kopsunlar, sosyal medyadan kopsunlar, birazcık hayata dokunsunlar."
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com