Kastamonu
Kamer, AA muhabirine, son dönemde akran zorbalığı ve öğrencilerin öğretmenlerine karşı şiddete yönelmesinde artış yaşandığını söyledi.
Şiddetin altında yatan psikolojik ve sosyal etmenler de olabileceğine dikkati çeken Kamer, "Dijital çağda yaşıyoruz. Çocuklar oyunlarını dahi dijital ortamlarda oynamaya başladı. Bunların şiddeti körüklediğini görüyoruz. Çocuk ailede, okulda, sokakta, dijital ortamda gördüklerini benimsiyor ve içselleştiriyor. Şiddeti son zamanlarda özelikle dijital oyunlar körüklüyor." dedi.
TÜİK'in raporunda da benzer sonuçlar ortaya çıktığına işaret eden Kamer, "Rapor, çocukların daha çok savaş ya da şiddet içerikli oyunları oynadığını gösteriyor. Şiddetin altında yatan ekonomik kaygılar, ailede görülen şiddet gibi unsurlar var ama çocuk ne kadar çok şiddet içerikli oyuna maruz kalırsa, şiddet eğilimleri artıyor." diye konuştu.
Şiddetin oyunlarda normalleştiğini dile getiren Kamer, şöyle devam etti:
"Çocuk oyunda ölüyor ve bir canla tekrar oyuna başlıyor. Bu da çocukta aslında ölmediği fikrini doğuruyor. Dolayısıyla şiddet uyguladığında karşı tarafın tekrar canlanacağını içselleştiriyor. Bu, sıradan, normal bir davranış gibi oluyor. Oyuna daha iyi adapte olabilmek için 'kestim, öldürdüm, parçaladım' gibi ifadeler var. Bu ifadeler akranlar arasında normal ifadelere dönüştüğü için şiddet toplumda da yavaş yavaş normalleşmeye başlıyor."
Kamer, son zamanlarda öğrencilerin öğretmenlere yönelik şiddet uyguladığının gündeme geldiğini belirterek, "Şiddet normalleşmeye, sıradan bir davranışa dönüştüğü için çocuk kendine göre normal bir davranış yapıyor. Bu, dijital oyunlarda görmesinden kaynaklanıyor. Öğretmene şiddet uygulandığında bu durumun normal olduğu düşünülüyor. Bu sadece ülkemizin değil, dünyanın sorunu." ifadesini kullandı.
Çocuğun enerjisini azaltacak oyunlar oynanması gerektiğini vurgulayan Kamer, şunları kaydetti:
"Özellikle geleneksel oyunlara ağırlık verilmesi çok çok önemli. Dijitale biraz ara verilecek ve geleneksel oyunlara gidilecek. Sosyalleşince aslında içselleştirdiği davranışları gerçekleştirmeme eğilimi artıyor, enerjisini atıyor. Şiddete eğiliminin geleneksel oyunlarla azaldığını gözlemliyoruz. Bununla ilgili birçok çalışma var. Bu ne kadar artarsa, dijital oyunlardan ne kadar uzak kalırsa o kadar önemli. Sanalla gerçek ayrımını yapabilmesi için geleneksel oyunlara çocukların yönlendirilmesi gerekiyor. Hem okul hem de ailelerde geleneksel oyun ortamları oluşturulmalı. Müzik ve kitap etkinlikleri yapıldığında çocuk enerjisini şiddet yerine sosyalleşmeye dönüştüreceği için geleneksel oyunlarla şiddetin azaldığını gözlemleyebiliriz. Çocuklar, köşe kapmaca, ip atlama, mendil kapmaca, bezirganbaşı gibi geleneksel oyunlar oynayabilir."
Kamer, oyunda geçirilen zaman kadar içeriğin de önem taşıdığının altını çizerek, "İçeriğini bilmediğiniz oyunu kesinlikle çocuğunuza oynatmayacaksınız. Elbette oyunların eğitici, öğretici boyutları da var ama şiddet içerikli oyunlar yüzde 90'ın üzerine çıkmaya başladı." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
