Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, önceki adıyla "e-devlet", şimdiki ismiyle "Dijital Türkiye" olan platformda 42 milyondan fazla kullanıcı bulunduğunu belirterek, "Kullanıcı dostu arayüzler hazırlayarak 'Dijital Türkiye’yi insanların çok daha rahat kullanmasını sağlayacağız." dedi.
Koç, Japonya’nın Tsukuba şehrinde gerçekleştirilen G20 Ticaret ve Dijital Ekonomi Bakanları Toplantısı'nda, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a eşlik etti.
Koç, AA muhabirine, sona eren toplantılardaki görüşmelere ve Türkiye'deki dijital oturumlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, dijital dünyadaki en önemli konulardan birinin "verilerin paylaşımı" olduğunu söyledi.
Dijitalleşen dünyada teknolojik altyapının kullanımıyla beraber oluşan verinin bir değere dönüştürülmesinin toplantılarda ele alınan önemli konulardan biri olduğunu ifade eden Koç, Türkiye olarak verinin paylaşılması ve açık veri konusundaki politikalara uyum sağlanacağını bildirdi.
Koç, "Verilerin paylaşımında bir güven oluşması lazım. Bunun için de en önemli konu 'verinin anonimleştirilmesi'. İnsan faktörünün veriden çıkarılması halini 'verinin anonimleştirilmesi' olarak tanımlıyoruz." diye konuştu.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun Türkiye'de bu konudaki uygulamaları kapsadığını anımsatan Koç, şöyle devam etti:
"Özellikle nesnelerin interneti gibi teknolojilerle beraber artık dijital dünyadaki bütün veriler toplanabiliyor. Biz, bu verilerin Türkiye'de kalmasını ve Türkiye'de bir değere dönüşmesini istiyoruz. İnsanların bu verileri paylaşabilmesi için öncelikle güvenmesi lazım. Firmalar kullanıcı rızasını aldığında elde ettikleri bütün verileri amaçları doğrultusunda kullanabiliyorlar. Bu da büyük riskler barındırıyor. Kişisel verilerin kullanımı aslında insanın yaşam hakkıyla aynı değeri taşıyor."
Kişilerin şahsi bilgilerinin kullanılmasının bir insan hakkı ihlali gibi düşünülebileceğini dile getiren Koç, "Kişisel verilerin anonimleştirilmesi konusunun uluslararası bir standarda dönüşmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Ulusal Yapay Zeka Stratejisi'nde insan odaklı yaklaşımKoç, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olarak çalışmalarını devam ettirdikleri "Ulusal Yapay Zeka Stratejisi"ni bu yıl sonuna kadar yayımlamayı planladıklarını bildirdi.
Stratejinin ana çıkış noktasının insan odaklı yaklaşım olduğunu vurgulayan Koç, "Yapay zekayla beraber bir korku oluştu, 'Acaba işlerimizi elimizden mi alacak?' diye. İş şekli değişecek ama işimizden olma gibi bir durum söz konusu olmayacak. İnsan odaklı bir yapay zeka gündeminde çalışmalarımızı yürütüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Amaçlarının bakanlıklar arasındaki koordinasyonu yürüterek tek bir dil olarak dijitalleşmeyi sağlayabilmek olduğunu belirten Koç, şöyle konuştu:
"Eski adıyla e-devlet, şu anki ismiyle ‘Dijital Türkiye’ dediğimiz platformumuzda 42 milyondan fazla kullanıcımız var. Aktif olarak sistemlerimizi kullanabiliyorlar. Dünyada e-devlet gelişmişlik endeksinde hızla yukarılara doğru gidiyoruz. Bu endekste ilk 20'ye girme hedefimiz var. Bunun için düşüncemiz, öncelikle verdiğimiz hizmet sayısını ve kalitesini artırmak, bu hizmetleri herkese yayabilmek. Kullanıcı dostu arayüzler hazırlayarak insanların çok daha rahat dijital Türkiye'yi kullanmasını sağlayacağız."
Yapay zeka altyapısı için ortak fon önerisiYapay zeka konusunda adil bir paylaşımın olması gerektiğini belirten Koç, "Bu, sadece gelişmiş ülkelerin hegemonyasında olan bir teknoloji değil. Yapay zekanın bütün ülkelerin kullanabileceği bir teknoloji haline gelmesini istiyoruz. Bunun için de açık veri politikasıyla anonimleştirilmiş verinin paylaşımı konusunda uluslararası arenada görüşlerimizi dile getireceğiz. Yapay zeka konusunda üst bir norm oluşturulması ve bu yapının standartlarının bir üst kurul tarafından belirlenmesi gerekiyor." dedi.
Koç, G20'de dijital dünya için oldukça verimli tartışmalar gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Herkes özellikle adil olma konusunda hemfikir. Yapay zeka ve veri analizi konularında öncelikle çok büyük bir yatırım yapmanız gerekiyor. Bu yatırımı yapabilecek ülkeler sınırlı, o yüzden ortak bir fon oluşturularak hep beraber bir altyapı oluşturulması ve herkesin bu yeni nesil teknolojilerinden adil bir pay alması gerektiği toplantılarda konuşuldu."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com