Adana
Hatay'ın merkez Antakya ilçesi Akevler Mahallesi'nde Mustafa Esmergil'in (36) ailesiyle yaşadığı 6 katlı Mutlular Apartmanı ilk depremde yıkıldı.
Apartmanın 1. katında oturan aile, enkaz altında kaldı.
Mustafa Esmergil, depremin üzerinden geçen 149. saatte ekiplerce kurtarıldı.
Birlikte yaşadığı anne ve babası ise apartmanın enkazında yaşamını yitirdi.
Esmergil'in Kurtuluş Caddesi'ndeki bir binada yaşayan ablası da depremde hayatını kaybetti.
Afetin ardından Adana'da tedaviye alınan Esmergil'in molozların altında kalan sağ bacağı kesildi, yerine protez takıldı.
Esmergil, hastanede geçirdiği yaklaşık 1 yıllık tedavi sürecinin ardından Adana'da konteyner kente yerleşti.
"Enkazda geçirdiğim 6 günde akıl ve böbrek sağlığımı korumaya önem verdim"
Mustafa Esmergil, AA muhabirine, depremin kendisini psikolojik olarak çok etkilediğini söyledi.
Annesinin MS hastası olması sebebiyle masörlük eğitimi aldığını ve bu eğitim sayesinde geçmişte Antalya çevresindeki otellerde çalıştığını anlatan Esmergil, Kovid-19 döneminde bakımının zorlaşması ve babasının da ameliyatı sebebiyle Hatay'a döndüğünü ifade etti.
Esmergil, deprem gecesi lavaboya gitmek için uyandığını dile getirerek şöyle konuştu:
"Ben ayağa kalktığımda telefonumun saati 04.16'yı gösteriyordu. Deprem olmaya başladı, 10-15 saniye sonra durur diye düşündüm ancak durmadı. Annemin yanına gitmeye çalıştım. Odasının önüne geldiğimde ayağım enkaz altında kaldı ve yere düştüm. Engel durumum ayaklarımın üstünde olduğu için belki ayaklarımı kurtarsam kendimi bir şekilde yavaş yavaş kurtarabilecek pozisyonda olabilirdim. Büyük ihtimalle öğlen olan depremde ayağımın üzerine bir şey daha düştü. Onun düşmesiyle birlikte benim üçgen alanım daha çok çoğaldı, hava alabileceğim alanım açıldı."
Enkaz altında zaman geçtikçe ümidini yitirdiğini anlatan Esmergil, "Babam hemen arkama düşmüş. Sadece 3-5 saniye göz göze gelebildik. Annemin yüzünü deprem esnasında hiç görmedim. Bir ara elimi arkaya doğruyu attım. Elime eşofmanı geldi, sıkmaya çalıştım. 'Baba, baba uyan ben buradayım, beni duyuyor musun?' diye seslendim. Vefat mı etmişti, etmek üzere miydi bilmiyorum. Enkazda geçirdiğim 6 günde akıl ve böbrek sağlığımı korumaya önem verdim. Böbreklerimin hareket edebilmesi için enkaz altında idrarımı yapmaya çalıştım." ifadelerini kullandı.
Babasıyla "lahana turşusu" anısı
Esmergil, arama kurtarma ekiplerinin enkazdaki çağrısına tüm gücüyle bağırmaya çalışarak karşılık verdiğini, bilincini açık tutmak için ekiplerin de kendisini konuşturduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Biri Karadenizli bir kardeşimizdi. Konuşurken laf lafı açtı, lahanaya geldi. Depremden 10 gün önce rahmetli babama sevdiği için lahana turşusu yapmıştım, 'yan tarafta, çıkartın da hep birlikte yiyelim' dedim. O gün bugündür lahana turşusu yiyemiyorum. Çıktıktan sonra yavaş yavaş ambulansa giderken etraftaki insanlar alkışlamak istedi. O an sessizlik istendiğini duydum. Bunun sebebi benim travma geçirme ihtimalimin olmasıymış. Ambulansa bindikten sonra Sahra Hastanesi'ne götürüldüm. Hastanede 'Anne ve babam yaşıyor mu?' diye sordum. Ben onların öldüğünü çok iyi biliyordum ama bir umut sordum."
Helikopterle Adana Şehir Eğitim Araştırma Hastanesine sevk edilmesinin ardından bacağının kesilmek zorunda kaldığını ifade eden Esmergil, yaklaşık 1 yıl süren tedavi sürecinin ardından konteyner kente yerleştiğini dile getirdi.
Adana'da yaşamaktan dolayı mutlu olduğunu belirten Esmergil, kentteki tedavisinin sürdüğünü ve henüz Hatay'a dönmek istemediğini kaydetti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com