Malatya
"Asrın felaketi" olarak nitelenen ve 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremler köylerde ve kırsal mahallelerde de büyük yıkıma yol açtı.
Doğanşehir ilçesine 38 kilometre uzaklıkta olan ve Adıyaman sınırında yer alan Karanlıkdere Mahallesi'ne bağlı İncirli mezrasında yaşayan vatandaşlar, 6 Şubat'ta 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından ikinci bir afeti yaşadı.
Depremlerden dakikalar sonra meydana gelen heyelan nedeniyle yaklaşık 500 metre bulunduğu yerden aşağıya sürüklenen 15 haneli mezra enkaz yığını haline geldi.
Evlerin, ahırların, 2 traktör, 2 otomobil ve 200 keçinin toprak altında kaldığı mezrayı AA ekibi dron ile görüntüledi.
"El ele tutarak birbirimizi kurtarmaya çalıştık"
Karanlıkdere Mahallesi Muhtarı Mustafa Kubat, AA muhabirine, deprem sabahı güneşin doğmasıyla mezranın bulunduğu alana baktıklarında evlerin yerinde olmadığını gördüklerini söyledi.
Şiddetli sarsıntı esnasında güçlükle evlerinden çıktıklarını ve mezrada güvenli bir alana geçtiklerini belirten Kubat, "2-3 dakika sonra güvenli alanda bulunduğumuz toprakta bir değişiklik meydana geldi. Toprakta aniden kanallar açıldı ve tepeler oluştu. Bunun üzerine sağa sola koştuktan sonra el ele tutarak birbirimizi kurtarmaya çalıştık." dedi.
Kubat, mezranın üstündeki dağın neredeyse yarısının aşağı kaydığını, bu manzara karşısında gözlerine inanamadıklarını anlattı.
Mezradaki evlerinin izini günlerdir aradıklarını ama bulamadıklarını ifade eden Kubat, şöyle konuştu:
"Sabah olana kadar güvenli sandığımız alanda bekledik. Gün aydınlanınca köyümüzün üzerindeki dağın koptuğunu ve evlerimizin toprak altında kaybolduğunu gördük. Çok sayıda evimiz kayıp, yer altında gözükmüyor. Hayvanlarımız vardı 200 keçi, toprak altında kaldı. Yine traktör ve araçlarımız da toprak altında kaldı. Maddi kaybımız çok ama yine de çok şükür, ailemize bir şey olmadı. Kaymakam ve Valimiz buraya gelerek tespitlerde bulundu. Devletimiz büyük, inşallah insanların yaralarına merhem olur, ben buna inanıyorum."
"Depremin ardından yerden gelen sesler hiç kesilmedi"
Köy sakinlerinden 35 yaşındaki Mehmet Kubat da depremin ardından ailesi ile dışarıya güçlükle çıktıklarını, o sırada sarsıntı nedeniyle yürümekte zorlandıklarını söyledi.
Depremin ardından uğultunun uzun sürdürdüğünü anlatan Kubat, şunları kaydetti:
"Depremin ardından yerden gelen sesler hiç kesilmedi. Depremin bitmesine rağmen yerden sesler gelmeye devam ediyordu. Bir baktık yer yarılmaya, tepeler oluşmaya ve değişik birtakım hareketler olmaya başladı. Dağdan toprağın koptuğunu ve bulunduğumuz alana geldiğini sonra anladık. Köydeki 15 evin 500 metre aşağı kaydığını fark ettik. Bu evlerden bir çoğu toprağa gömüldü."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com