Elazığ'ın Sivrice ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremin etkili olduğu Malatya'nın ilçelerinde, deprem travmasını atlatamayan veya kendisinde travma olduğunu düşünen depremzedeler için profesyonel destek hizmeti başlatıldı.
Bu kapsamda, sahada ekipler çalışma yaparken, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Bölümü tarafından da deprem polikliniği açıldı.
Hastanenin başhekimi Prof. Dr. Erdal Aktürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremin ardından İl Sağlık Müdürlüğü koordinesinde İnönü Üniversite Turgut Özal Tıp Merkezi ile hastanelerinin, deprem travmasını yaşayan kişilerin sıkıntılarının giderilmesi için birlikte hareket etme kararı aldığını belirtti.
İlk etapta, doktorların deprem bölgesini ziyaret ederek depremzedelerle birebir görüştüğünü hatırlatan Aktürk, "Birer erişkin ve çocuk psikiyatri ile bir psikoloğumuz sürekli sahada. Talep geldiği takdirde personelimizi arttıracak şekilde organizasyonumuz devam ediyor." diye konuştu.
Aktürk, açtıkları poliklinik ile de depremzedelere destek olduklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Burada da erişkin ve çocuk psikiyatri hizmet veriyor. Travma yaşayan ve destek almak isteyen kişileri randevusuz olarak kabul ediyoruz. Polikliniklerimiz haftanın her günü açık. İsteyen dilediği zaman gelip destek alabilir. Aynı travmayı biz de yaşadık, kurum içerisinde depremle ilgili eğitimler düzenliyoruz. Deprem anında yapılması gerekenler ile alınabilecek önlemlerin eğitimini personele veriyoruz. Psikiyatri doktoru arkadaşlar kendi personelimize de bu kapsamda psikolojik destek mahiyetinde kurslar düzenliyor."
"Daha ciddi hastalıkların önüne geçmeye çalışıyoruz"Hastanenin Psikiyatri Bölümü Sorumlusu Uzman Dr. Özgür Aytaş ise başvuran hastaların ayakta tedavi edilebilecek durumda olduğunu söyledi.
Koruyucu hekimlik yapmaya çalıştıklarını aktaran Aytaş, "İlerleyen dönemde bu travmanın oluşturacağı daha ciddi hastalıkların önüne geçmeye çalışıyoruz. Yaşanan olay ciddi bir tepki oluşturdu. Bu 'akut stres tepkisi' dediğimiz travmadan hemen sonra yaşanan tepki. Aslında olan ve beklenen bir durum. Travma sonrası stres bozukluğu dediğimiz daha ciddi hastalıkları önleyebilelim diye bu çalışmaları yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Aytaş, depremin ardından korku, endişe, eve girememe gibi birçok davranışın oluşabileceğine dikkati çekerek, "Bunların şiddeti, azalma eğilimindeyse bizim için çok büyük bir problem değil, yavaş yavaş aşıyoruz demektir. Ama şikayetler korunuyor ve giderek artıyorsa, normal hayatını idame etmekte zorlanıyorsa vatandaşın mutlaka bir uzmana başvurmalarını istiyoruz." dedi.
Aytaş, çocuklar konusunda da duyarlı olunmasını isteyerek, "Önümüzdeki hafta okullar başlayacak. Çocuklar ciddi anlamda davranış, huy değişikliği geliştirmişlerse, ani şekilde ders başarıları düşmüşse, deprem olayıyla ilgili hiç konuşmuyor veya abartılı şekilde korkuları devam ediyorsa çocuklar için çocuk-ergen psikiyatri uzmanından yardım almak makul ve mantıklı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Rüyamda depremi görüyorum"Polikliniğe başvuranlardan Yüksel Aslan ise Yeşilyurt ilçesindeki bir apartmanın 9. katında ikamet ettiğini anlatarak, deprem esnasında korktuğunu söyledi.
Korkusunun halen geçmediğini anlatan Aslan, "Evin içine girdiğimde dizlerimde kuvvet kalmıyor. Sürekli avizeye ve duvarlara bakıyorum, şura sallandı, bura sallandı diyorum. Dün evde yer sofrası kurdum yemek yemek için, sofra gözümün önünde gidip geliyor. Deprem anını atlatamadım." dedi.
Depremzede Cemal Özel de deprem anında evde olduğunu, panik ve korku yaşadığını kaydederek, şöyle konuştu:
"Dışarı çıktık, bahçede ateş yaktık. Hava soğuk olduğu için tekrar eve gittik. O gece yatamadım. Herkes yattı, ben korkudan yatamıyorum. Kaç gün oldu, saat 21.00'e kadar saate bakamıyorum, aynı saatte tekrar deprem olacağını zannediyorum. Geceleri yatamıyorum, rüya görüyorum. Dün gece bağırmışım, yastığın yüzünü yırtmışım. Uyandım, bir şey yok. Yanımda biri olmasını istiyorum hep. O anki panik hala var. Rüyamda depremi görüyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com