Afyonkarahisar
Depremlerin ardından Afyonkarahisar 112 Acil Çağrı Merkezi, büyük yıkımın yaşandığı Hatay'ın acil çağrılarının takip ve koordinasyonu için görevlendirildi. Kent genelindeki acil çağrıların takibi, 7-14 Şubat'ta Afyonkarahisar'dan yapıldı.
Ekipler, bir hafta boyunca 35 binin üzerindeki çağrıya yanıt verdi.
Enkaz altındakiler, çağrı kayıtlarının sevdiklerine iletilmesini istedi
Afyonkarahisar 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Tuncay Eroğul, AA muhabirine, 7 gün boyunca alınan 35 binin üzerindeki acil çağrıdan bazılarının unutulamadığını söyledi.
Depremlerin büyük yıkıma neden olduğu o günlerde görev alan personelinin büyük özveri ve başarıyla koordinasyonu sağladığını aktaran Eroğul, şöyle konuştu:
"Hatay'daki o süreçte her çağrı hayati önem taşıyordu. Oradan gelen bazı çağrılar, insanların belki son anlarıydı. Bize gelen bazı çağrılar da vasiyet gibiydi. Enkaz altındakiler, ulaşamadıkları eşleri, anneleri ve babalarını çok sevdiklerini belirtiyordu. Hatta arkadaşlarımızdan bu çağrı kayıtlarının iletilmesi istendi. Arkadaşlarımız duygusal anlamda etkilense de çağrı sahiplerini telefonda sakinleştirmeye ve yerlerini tespit edip bölgedeki ekipleri yönlendirmeye çalıştı."
Duyarlılık ve özverili çaba etkiledi
112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarından Müyesser Ulaşkın da arkadaşları gibi kendisinin de o günlerde canla başla çalıştığını dile getirdi.
Çağrılar sonrası duygusal anların yaşandığını belirten Ulaşkın, "Enkazda çalışan ekipte yer alan bir vatandaş, altın ve para bulmuş. Bizi arayarak, 'Polis ekiplerine haber verir misiniz? Bunları benden teslim alsınlar, başka birine veremem. Benim burada başka insanları çıkarmak için yardım etmeye devam etmem gerekiyor.' demişti. Bu insanın duyarlılığı ve orada gösterdiği özverili çaba beni çok etkilemişti. O an çok farklıydı ve bu çağrıyı unutamıyorum." diye konuştu.
"Bir an kendimi onun yerine koydum"
Çalışanlardan Sümeyye Doğan ise depremin ilk günlerinde enkaz altındakilerden yoğun çağrılar aldıklarını kaydetti.
Kendisini de çok duygulandıran çağrılar olduğunu vurgulayan Doğan, "Bölgede olamasak bile orada olmuş gibi o duyguyu yaşadık. Gelen çağrıda bir kadın, 'Oğlum Göktürk'ü enkazdan çıkardım, kalp atışını çok az duyuyorum. Sağlık ekibi istiyorum' demişti. Benim oğlumun adı da Göktürk. Bir an kendimi onun yerine koydum. Hemen bilgilerini alarak hızlı şekilde ekipleri bölgeye yönlendirdim." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com