Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) İnşaat Mühendisliği akademisyenleri, 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin yıldönümünde yaptıkları açıklamada ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuracaklarını bildirdi. Deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılar için bir arazi test ortamı oluşturacaklarını ifade eden GTÜ’lü bilim insanları olası Marmara depreminde erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunu ifade etti.
GTÜ’de deprem istasyonu kuruluyor
GTÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Akbaş, bölüm başkan yardımcıları Yrd. Doç. Dr.Abdullah Can Zülfikar ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Anıl Dindar ile birlikte 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminin yıldönümünde önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Akbaş, depremin üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen Marmara Denizi’nde gerçekleşmesi muhtemel bir sarsıntının Kocaeli ve civarında yaratacağı can ve mal kaybı riskinin halen devam ettiğini belirterek, “Dünya genelinde son yıllarda ortaya çıkan akıllı kent kavramı içinde afet risklerini azaltacak modern teknolojilerin kullanımı konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Bu gelişmeleri dikkate alarak ‘Afet Erken Uyarı, Hasar-Kayıp Tahmin ve Yapı Sağlığı İzleme’ sistemlerinin geliştirilmesi konularında araştırma-uygulama projelerini sürdürmekteyiz. 2017 içinde, teorik hazırlıkları tamamlanmış olan zemin ve yapı izleme sistemlerinin sahada uygulama örneği olarak GTÜ Çayırova kampüsümüzde ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kuruyoruz. Bu sayede bölgesel ve yerinde erken uyarı algoritmalarının geliştirme testleri yapılabilecektir. Amacımız deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılar için bir arazi test ortamı oluşturarak yeni ve genç araştırmacılar yetiştirilmesine, çok taraflı işbirliklerine olanak sağlamaktır” diye konuştu.
10 saniyelik erken uyarı birçok hasarı önleyecek
Prof. Dr. Akbaş açıklamasının devamında, GTÜ İnşaat Mühendisliği bölümünde yapılan pilot çalışmalarda Kocaeli için olası Marmara depreminde 10 saniye ve altında erken uyarı sinyali üretmenin mümkün olduğunun altını çizdi. Bu sürenin, endüstri ve kritik tesislerdeki elektrik, doğalgaz, asansör gibi sistemlerde otomatik kapatmaların devreye girmesi, kişisel korunma önlemlerinin alınmasıyla afet yönetimi için önemli olduğuna dikkat çekti. Akbaş, ”Hasar-Kayıp Tahmin Sistemleri için güncel üst ve altyapı (bina, köprü, doğalgaz, su, elektrik vb.), nüfus yoğunluk dağılımı, zemin ve depremsellik bilgileri gereklidir. Bölümümüzde tüm yerel yönetimlerin kullanabileceği internet tabanlı Hasar-Kayıp Tahmin Algoritmaları geliştirilmektedir. Yapı Sağlığı İzleme sistemlerinin amacı ise afetlerin hemen ardından kritik tesislerin insan kaynağı kullanmadan hasar durumlarının belirlenmesi için ilgili tesislerde titreşim sensörlerinin bulundurulması ve alınan verinin işlenmesidir. Bu amaçla bölümümüz araştırmacılarının görev aldığı ve yakın zamanda tamamlanmış “Yapı Sağlığı İzlenmesine Yönelik Ulusal Ölçme Sistemi Geliştirilmesi” projesinden elde edilen çıktılar uygulamada kullanılmaya başlanmıştır” dedi.
“Sanayinin merkezi bölgemizde önlemler kaçınılmaz”
Türkiye sanayisinin yüzde 40 gibi büyük bir oranının yer aldığı Kocaeli ve civarındaki endüstriyel tesislerde, akıllı kent yapısına entegre, bölgesel/yerinde erken uyarı ve yapı sağlığı izleme sistemlerinin kullanılması halinde afet sonrası üretimde iş sürekliliğinin sağlanacağını da sözlerine ekleyen Akbaş, “Bu sistemlerin kurulu olduğu tesislerde afet kaynaklı sigorta risk primlerinin düşürülmesi mümkün olabilecektir. 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinin ardından başlayan afete karşı toplumsal bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinde yerel yönetimler büyük rol oynamıştır. Afete hazırlık aşamasında da yerel yönetimlerin yukarıda belirtilen sistemlerden faydalanması kaçınılmazdır. Bu konulara oldukça önem veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile üniversitemiz arasındaki işbirliği çalışmaları devam etmektedir” diyerek hazırlıkla ilgili işbirliklerin önemine vurgu yaptı.
dikGAZETE.com