Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli, "En ağır koşullarda bile takım olarak, camia olarak dik duruşumuzdan vazgeçmeyiz" dedi.
Sarı-kırmızılı takımın Trabzonspor’u 2-1’lik skorla mağlup ettiği maçın ardından Teknik Direktör Mustafa Denizli müsabakayı değerlendirdi.
Tecrübeli çalıştırıcı, "90 dakikanın tamamına baktığımız zaman oyuna başlama ve bitirme çizgisi arasında düşündüğümüzün hepsi vardı sahada. Bu sezon en fazla şut attığımız, kanatlardan organizasyonlar en çok geldiğimiz maçtı. İkinci kırmızıdan sonra oyunun temposu bizim adımıza da düştü. Motivasyon olarak ekstra gelebilecek şeyler bazen olmuyor. Bu akşam benim eksik gördüğüm konuların başında özelikle kanatlarda çok üretken olamamamız. Gol olarak çıkan, pozisyon sayısı da olması gerek. Vuruşlarda özellikle düşündüğümüz şeylerde zorluk yaşadık. 7-8 futbolcunun ceza alanında kaleye vurduğu pozisyonlarda başarı yakalayamadık. Son iki maçta gösterdiğimiz performansın daha da üzerine çıktık. Lazio maçı da temposu yüksek bir maçtı. Bu galibiyetle hem takım adına hem de 3 puanı almamız açısından benim için değerliydi” ifadelerini kullandı.
“UMUT BÜTÜN BUNLARI AŞACAK”
Sarı-kırmızılı takımda yaşanan gol sıkıntısı hakkında Denizli, “Yeni bir arkadaş ilave etme şansımız yok. O bölgede de esasında kendi içimizden bir alternatif üretmek mecburiyetindeyiz. Bazı arkadaşların pozisyonlarını değiştirmeye devam edeceğim. Bu denemeleri yapacağız. Başka çare yok. Umut gibi bazen futbolcular adına üzüntü yaşıyoruz. Şanssızlık yaşayabilir. Goller kaçırabilir. Umut bu bölgelerde şanssız bir dönem yaşıyor. Olağanüstü golcü değil ama golle yakın ilişkisi olan bir oyuncu. Umut’un üzerinde net bir şansızlık var. Bu psikolojide kolay değil. Haftalarca gol atamadığınız aman yaşadığınız stres sebebiyle kale bazen kibrit kutusu kadar gelebilir size. Umut gol arıyor. Memnunum. Ben inanıyorum Umut bütün bunları aşacak. Ben ona güveniyorum” diye konuştu.
“BENİM İZNİMLE GİTTİ”
Sneijder’in hafta içerisinde Kıvanç Tatlıtuğ’un düğününe Paris’e giderken Mustafa Denizli’den izin almadan gittiği yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, deneyimli çalıştırıcı şöyle konuştu:
“Benim iznimle gitti. Bunu herkes bilsin. O konuda yardımcı oldum.”
“PENALTI OLMADIĞI SÖYLENDİ
Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli, hakem kararlarıyla alakalı, “Hakemle ilgili bizim aleyhimize verilen penaltı da ben hissettiğim bir vücut dilini istem dışı olarak ortaya çıkardım. Hala seyretmedim ama penaltı olmadığı söylendi. Tekrarını görmedim. Kırmızı kartlara gelince, hakemlerin her maçta lehimize ve aleyhimize hata yapma şansı hep oluyor. Hakemin kararları doğruydu veya yanlıştı diye bir şey işitmedim. Tablo böyle ortaya çıkınca maç bir yerde havasını da kaybediyor. Futbolcu oynama isteğini kaybediyor. Rakibin kırmızı kart görmesiyle ortaya çıkan oyuncu sayısı karşı taraf için tehlikeli olabiliyor. Hakemin kırmızı kartlardaki kararlarıyla ilgili ben pozisyonları gördüğüm maçlarda nadir de olsa kararlar ile ilgili görüşlerimi söylüyorum. Burada o kadar kalabalığın içinde insanen bir takım olaylar olduğu ortaya çıktı. Ama ben kalabalıkta pozisyonları net göremedim” dedi.
“Bilal Kısa’ya yeterince süre tanıyor musunuz, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya Denizli, “Bu konuda bazen ben de kendimi eleştiriyorum, belki de daha fazla süre vermem gerektiği konusunda” diye cevap verdi.
Van Persie, Sneijder ve Gomez’in oyundan çıkarken teknik ekibe tepki göstermesiyle alakalı genel bir değerlendirme yapılması istenilen Mustafa Denizli şöyle konuştu:
“Oyundan alınmak hiçbir futbolcuyu mutlu etmez. İnsani reaksiyonların tamamını anlayabilirim. Reaksiyonlar nereye kadar doğaldır, nereden sonra doğal değildir ona bakarım. Kaldı ki bizde öyle şeyler olmadı. Başka yerlerde oluyor mu olmuyor mu bilmiyorum.”
“TEKNİK ADAMLIK HAYATIMDA BİRÇOK DEĞERLİ BAŞKANLA ÇALIŞTIM”
Basında Mustafa Denizli ile Dursun Özbek’in konuşmadığı yönünde çıkan haberlerin sorulmasının ardından, “Ben teknik adamlık hayatımda birçok değerli başkanla çalıştım” diyerek sözlerine başlayan Denizli, “Dursun Özbek bunlardan bir tanesi. Hayatım boyunca ben hiçbir başkanın desteğiyle ayakta kalmadım. Dursun başkanla bugün de görüştük. Dolayısıyla destek nereden çıkıyor. Bu tür haberler zaman zaman oluyor. Biz de cevaplamakta zorlanıyoruz. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Hayatta kolektif çalıştığınız insanlarla herkesin birbirine omuz vermesi kadar gayet doğal ve güzel bir şey yoktur. Bazen de istediği kadar destek olsun, koşullar o desteği kaldırmak için elverişli değilse o destek de bazen bir şey arz etmez” dedi.
“DİK DURUŞUMUZDAN VAZGEÇMEYİZ”
Sarı-kırmızılı camianın zor günler yaşadığını ve bu günlerde ne gibi motivasyonla ayakta kaldıklarının sorulması üzerine deneyimli çalıştırıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Geriye dönüp baktığınızda nasıl başardığımı görürsünüz. Neticede bizim de kartvizitimizin bir tarafında yöneticilik var. Netice de biz yöneten sınıftayız. Ben ayakta durmalıyım. O insanların ayakta durması için ben ayakta durmalıyım. Önce kendi desteğime ihtiyacım var. Zaman zaman zorluklar yaşanır, yaşanıyor. Çok paylaşımcı değilim. Belli konularda konuşma ihtiyacı hissetmiyorum. Bu da ayları falan buluyor. Bizim yolumuza devam etmemiz için bazı şeyleri göğüslememiz, görmememiz ve duymamamız lazım. Başka türlü başa çıkamazsınız. Tek başınıza da bu zor koşulları aşamazsınız. Arkanızda da size her koşulda destek veren müthiş bir gruptan bahsediyoruz. En ağır koşullarda bile takım olarak, camia olarak dik duruşumuzdan vazgeçmeyiz.”
(İHA)
Sarı-kırmızılı takımın Trabzonspor’u 2-1’lik skorla mağlup ettiği maçın ardından Teknik Direktör Mustafa Denizli müsabakayı değerlendirdi.
Tecrübeli çalıştırıcı, "90 dakikanın tamamına baktığımız zaman oyuna başlama ve bitirme çizgisi arasında düşündüğümüzün hepsi vardı sahada. Bu sezon en fazla şut attığımız, kanatlardan organizasyonlar en çok geldiğimiz maçtı. İkinci kırmızıdan sonra oyunun temposu bizim adımıza da düştü. Motivasyon olarak ekstra gelebilecek şeyler bazen olmuyor. Bu akşam benim eksik gördüğüm konuların başında özelikle kanatlarda çok üretken olamamamız. Gol olarak çıkan, pozisyon sayısı da olması gerek. Vuruşlarda özellikle düşündüğümüz şeylerde zorluk yaşadık. 7-8 futbolcunun ceza alanında kaleye vurduğu pozisyonlarda başarı yakalayamadık. Son iki maçta gösterdiğimiz performansın daha da üzerine çıktık. Lazio maçı da temposu yüksek bir maçtı. Bu galibiyetle hem takım adına hem de 3 puanı almamız açısından benim için değerliydi” ifadelerini kullandı.
“UMUT BÜTÜN BUNLARI AŞACAK”
Sarı-kırmızılı takımda yaşanan gol sıkıntısı hakkında Denizli, “Yeni bir arkadaş ilave etme şansımız yok. O bölgede de esasında kendi içimizden bir alternatif üretmek mecburiyetindeyiz. Bazı arkadaşların pozisyonlarını değiştirmeye devam edeceğim. Bu denemeleri yapacağız. Başka çare yok. Umut gibi bazen futbolcular adına üzüntü yaşıyoruz. Şanssızlık yaşayabilir. Goller kaçırabilir. Umut bu bölgelerde şanssız bir dönem yaşıyor. Olağanüstü golcü değil ama golle yakın ilişkisi olan bir oyuncu. Umut’un üzerinde net bir şansızlık var. Bu psikolojide kolay değil. Haftalarca gol atamadığınız aman yaşadığınız stres sebebiyle kale bazen kibrit kutusu kadar gelebilir size. Umut gol arıyor. Memnunum. Ben inanıyorum Umut bütün bunları aşacak. Ben ona güveniyorum” diye konuştu.
“BENİM İZNİMLE GİTTİ”
Sneijder’in hafta içerisinde Kıvanç Tatlıtuğ’un düğününe Paris’e giderken Mustafa Denizli’den izin almadan gittiği yönünde çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine, deneyimli çalıştırıcı şöyle konuştu:
“Benim iznimle gitti. Bunu herkes bilsin. O konuda yardımcı oldum.”
“PENALTI OLMADIĞI SÖYLENDİ
Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli, hakem kararlarıyla alakalı, “Hakemle ilgili bizim aleyhimize verilen penaltı da ben hissettiğim bir vücut dilini istem dışı olarak ortaya çıkardım. Hala seyretmedim ama penaltı olmadığı söylendi. Tekrarını görmedim. Kırmızı kartlara gelince, hakemlerin her maçta lehimize ve aleyhimize hata yapma şansı hep oluyor. Hakemin kararları doğruydu veya yanlıştı diye bir şey işitmedim. Tablo böyle ortaya çıkınca maç bir yerde havasını da kaybediyor. Futbolcu oynama isteğini kaybediyor. Rakibin kırmızı kart görmesiyle ortaya çıkan oyuncu sayısı karşı taraf için tehlikeli olabiliyor. Hakemin kırmızı kartlardaki kararlarıyla ilgili ben pozisyonları gördüğüm maçlarda nadir de olsa kararlar ile ilgili görüşlerimi söylüyorum. Burada o kadar kalabalığın içinde insanen bir takım olaylar olduğu ortaya çıktı. Ama ben kalabalıkta pozisyonları net göremedim” dedi.
“Bilal Kısa’ya yeterince süre tanıyor musunuz, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruya Denizli, “Bu konuda bazen ben de kendimi eleştiriyorum, belki de daha fazla süre vermem gerektiği konusunda” diye cevap verdi.
Van Persie, Sneijder ve Gomez’in oyundan çıkarken teknik ekibe tepki göstermesiyle alakalı genel bir değerlendirme yapılması istenilen Mustafa Denizli şöyle konuştu:
“Oyundan alınmak hiçbir futbolcuyu mutlu etmez. İnsani reaksiyonların tamamını anlayabilirim. Reaksiyonlar nereye kadar doğaldır, nereden sonra doğal değildir ona bakarım. Kaldı ki bizde öyle şeyler olmadı. Başka yerlerde oluyor mu olmuyor mu bilmiyorum.”
“TEKNİK ADAMLIK HAYATIMDA BİRÇOK DEĞERLİ BAŞKANLA ÇALIŞTIM”
Basında Mustafa Denizli ile Dursun Özbek’in konuşmadığı yönünde çıkan haberlerin sorulmasının ardından, “Ben teknik adamlık hayatımda birçok değerli başkanla çalıştım” diyerek sözlerine başlayan Denizli, “Dursun Özbek bunlardan bir tanesi. Hayatım boyunca ben hiçbir başkanın desteğiyle ayakta kalmadım. Dursun başkanla bugün de görüştük. Dolayısıyla destek nereden çıkıyor. Bu tür haberler zaman zaman oluyor. Biz de cevaplamakta zorlanıyoruz. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. Hayatta kolektif çalıştığınız insanlarla herkesin birbirine omuz vermesi kadar gayet doğal ve güzel bir şey yoktur. Bazen de istediği kadar destek olsun, koşullar o desteği kaldırmak için elverişli değilse o destek de bazen bir şey arz etmez” dedi.
“DİK DURUŞUMUZDAN VAZGEÇMEYİZ”
Sarı-kırmızılı camianın zor günler yaşadığını ve bu günlerde ne gibi motivasyonla ayakta kaldıklarının sorulması üzerine deneyimli çalıştırıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Geriye dönüp baktığınızda nasıl başardığımı görürsünüz. Neticede bizim de kartvizitimizin bir tarafında yöneticilik var. Netice de biz yöneten sınıftayız. Ben ayakta durmalıyım. O insanların ayakta durması için ben ayakta durmalıyım. Önce kendi desteğime ihtiyacım var. Zaman zaman zorluklar yaşanır, yaşanıyor. Çok paylaşımcı değilim. Belli konularda konuşma ihtiyacı hissetmiyorum. Bu da ayları falan buluyor. Bizim yolumuza devam etmemiz için bazı şeyleri göğüslememiz, görmememiz ve duymamamız lazım. Başka türlü başa çıkamazsınız. Tek başınıza da bu zor koşulları aşamazsınız. Arkanızda da size her koşulda destek veren müthiş bir gruptan bahsediyoruz. En ağır koşullarda bile takım olarak, camia olarak dik duruşumuzdan vazgeçmeyiz.”
(İHA)