USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Politika

'Deniz Baykal'ın sağlık durumu daha iyiye gidiyor'

Sağlık Bakanı Demircan, Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin, "Genel durumu iyi daha da iyiye gidiyor. Vital bulguları stabil. Şuur açık, yoğun bakımda takibi devam ediyor." dedi.

'Deniz Baykal'ın sağlık durumu daha iyiye gidiyor'
15-11-2017 02:59
Google News

TBMM (AA) - Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, şehir hastanelerinin şehrin dışına yapıldığı iddialarına ilişkin, "Yeni hastane yapacak yer arıyoruz. Gönül istiyor ki şehrin merkezinde hiçbir yere uğramayalım ama bu seferde şehrin dışına gidiyoruz. Ben belediyelere bir kanun teklifi olarak bu sorumluluğun yüklenmesinden yanayım. Şehirlerde eğitime, sağlığa zorunlu olarak imar planlarında yeterli yer ayırma zorunluluğunu getirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Demircan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Demircan, CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin bir soru üzerine, "Genel durumu iyi daha da iyiye gidiyor. Vital bulguları stabil. Şuur açık, yoğun bakımda takibi devam ediyor." bilgisini paylaştı.

Sağlık Bakanlığının Türkiye'deki 80 milyonun sağlık hizmetlerini yerine getirirken dikkat etmesi gereken hususların komisyonda paylaşıldığını ifade eden Demircan, yapılan uyarılardan istifade ederek, sağlık hizmetlerini en iyi şekilde yerine getireceklerini söyledi.

Koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan bütçenin yetersiz olduğu konusundaki eleştirilere değinen Bakan Demircan, 2002 ve 2017'yi karşılaştırdıklarında bütçenin üç buçuk kat arttığını gördüklerini söyledi. Sağlık harcamlarında artış olduğuna işaret eden Demircan, "Biz Gayri Safi Milli Hasılayı da artırdık. Sadece bu harcamalara ayırdığımız ödenekleri artırarak devam etmedik. Bu süre içerisinde Gayri Safi Milli Hasılamız da üç misli arttı." ifadesini kullandı.

Şehir hastaneleri konusunda çok eleştiri aldıklarını dile getiren Demircan, bunlardan birisinin şehir hastanelerinin şehrin dışında ve ulaşımının zor olduğunu hatırlattı. "Bugünün sorunu değil" diyen Demircan, 1950'lerden sonra başlayan süreçte, kentlere düzensiz göçlerin başlamasıyla bunun bütün dönemlerin sorunları haline geldiğini söyledi.

"Şehir merkezinde hastane yapacak arsa bulamıyoruz"

Şehir merkezlerinde hastane yapacak arsa bulamadıklarına dikkati çeken Demircan, "Eski hastanelerimizde hem dar mekanlarda yapılmış hastaneler hem süresi içerisinde ekleme yapılmış. Arsa alanları iyice sıkışmış. Ankara Sıhhiye bölgesinde hastaneler yığılmış. Mekanlar eski model koğuş tipi odalara sahipler. Bugünkü anlayışa uygun inşa edilmediği için ameliyathane ve acili uygun değil. Numunenin aciline gidince üzüldüm. Çok daha güzel olmalı. Hemen girişimde bulundum. Mühendis arkadaşları gönderdim. Ufak bir düzenleme yapacağız ama mekan yetmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Hiçbir şekilde tedaviyi kabul etmiyor"

Açlık grevini sürdüren Nuriye Gülmen'in sağlık durumuna ilişkin soru üzerine Demircan, Gülmen'in 10 Ekim tarihinden bu yana Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yattığını anımsattı. Demircan, "Mahkum servisinde gözetim altında tutuluyor. Her gün 5 uzman doktordan oluşan heyet kendisiyle görüşüyor. Tedavi ve tetkiklerin yapılması gerektiği hakkında görüşülüyor ancak hiçbir şekilde tedaviyi kabul etmiyor." dedi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına göre, şuuru açık olduğu sürece ne tetkik için kan alınabildiğini ne de tedavi için girişimde bulunulabildiğinin altını çizen Demircan, "Hastanın şuuru açık. Kendisiyle her gün görüşüyoruz. İzin verirse, sağlığının son durumunu gözleme dışında bir hekim ancak müşahede ile buna bakabiliyor. Yoksa, gelip ne kilosunu tartabilirsiniz, yapamazsınız, izin verecek. Etmiyor. Bizim yapacak bir şeyimiz yok. Biz ancak şuur kapanması olursa yasalar izin veriyor ve müdahale hakkını kullanıyoruz ama öyle bir durum olmadığı için biz öyle bir girişimde bulunmuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Şanlıurfa'ya AMATEM açılacak"

"Sağlık hizmetlerinde ana dilde hizmet verilmiyor" şeklindeki eleştiri üzerine Demircan, şunları söyledi:

"Bu, bizim afişimiz sağlık hizmetleriyle ilgili. Türkçe, Arapça, Kürtçe, Zazaca da, Zazaca herhalde. Öbür taraftan sağlık turizmi için verilen numarada da 6 dilde cevap veriliyor, hasta yönlendiriliyor. Böyle bir negatif bakışımız yok.

Hekimler de o dili konuşuyorsa konuşuyor, konuşamıyorsa elbette tercüman kullanılıyor. Başka yapacak bir şey yok. 90'lı yıllardan önce çarşı pazarda Kürtçe konuşulması yasaktı 12 Eylül darbesinden sonra. Yanlış bir şeydi ama 90'lı yılların başında bu düzeltildi. O dönemde ben bölgede çalışırken tercüman kullanıyordum. Ne yapacaksın?"

Bir milletvekilinin "ana dilde hizmet vermek esastır." ifadesi üzerine Demircan, "Esastır tabii. Kürtçe bilen bir hekim arkadaş çok rahat ana dilde hizmet verebilirdi ama ben Kürtçe bilmiyordum, öğrendim ama yetmedi." diye konuştu.

"Hemşire sayısını artırmak için Maliye Bakanlığımızdan kadro talep ettik"

Hemşire sayısının az olduğunun altını çizen Demircan, "Hemşire eksikliğimiz, Türkiye genelinde büyük bir sorunumuz. Hemşire sayısını artırmak için Maliye Bakanlığımızdan kadro talep ettik. İnşallah önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili Maliye Bakanlığımız açıklama yapacak, onu bekliyoruz." bilgisini paylaştı.

Muhabir: Duygu Yener
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ