Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan Emniyet Müdürü Dursun Acar'ın öğretmen eşi Özgül Acar, 1. sınıftaki öğrencilerine kocasını örnek göstererek vatan, millet, devlet ve bayrak sevgisini aşılıyor.
Çocuk sevgisi nedeniyle öğretmenliği tercih eden 38 yaşındaki Acar, 16 yıllık meslek yaşantısında Bursa, Iğdır, Kocaeli, Ardahan'da görev yaptı. Kocaeli'de 2012 yılında arkadaşı aracılığıyla tanıştığı Dursun Acar (44) ile evlenen Acar, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimini, 3 yaşındaki kızıyla Özel Harekat Daire Başkanlığı yakınındaki polis lojmanlarında yaşadı.
Eşini, FETÖ'nün Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlediği saldırıda kaybeden Acar, o geceyi çok yakından yaşayanlardan biri. Özgül öğretmen, eşinin acısına rağmen ülkesine bağlı, vatanını, devletini seven nesiller yetiştirmek için izin kullanmadan görevine döndü.
"İyi ki eşim nöbetçiymiş"
Özgül Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesi eşinin görev başında olmasının darbe girişiminin seyrini değiştirdiğini anlattı.
"İyi ki eşim nöbetçiymiş" diyen Acar, eşinin silah, mühimmat, araç-gereç alımı gibi işleri takip ettiğini aktararak şöyle konuştu:
"O kara gecede yapılması gereken çok önemli bir hamleyi yapmış, fabrikada Güneydoğu'ya gönderilmek üzere hazır bekletilen üzerinde uçaksavarı bulunan 'Ejder' adlı 10 zırhlı aracın Ankara sokaklarına çıkarılmasını sağlamıştı. Araçlarla ilgili en geniş bilgiye sahip şube müdürü oydu, bu yüzden iyi ki o nöbetçiymiş o gece. Bu hamleyi yapabilmesi belki de darbenin gidişatını, o gece Ankara'nın kaderini değiştiren bir olay oldu, yaşanabilecek büyük kayıpların önüne geçti."
"Dursun Acar"lar yetiştiriyor
Darbe girişiminin ardından ailesinin yaşadığı İzmir'e taşınan Acar, derslerinde vatan, bayrak, devlet ve millet sevgisinin önemini vurgulayarak vatan için gerektiğinde canın feda edileceğini şehit eşini örnek vererek anlatıyor.
Acar, üzerinde "önce vatan" yazan eşinin fotoğraflarını öğrencilerine göstererek "Hepimizden, her şeyden önce vatan. Elifnaz'ın da babası öyle dedi ve vatan için şehit oldu." ifadeleriyle konunun hayati önem taşıdığını dile getiriyor.
Eylül ayında öğretmenlerin okullarına döndüğüne işaret eden Acar, kendisine "İsterseniz izin kullanabilirsiniz" denmesine rağmen bunu kabul etmeyerek tüm öğretmenlerle birlikte okuluna döndüğünü söyledi.
Acar, görevini yapabilecek güçte olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Ülke bu haldeyken bencillik edip izin kullanmak doğru değil. Ülke bu haldeyken herkesin normalde çalıştığında çok daha fazla çalışması gerekiyordu. Bu yüzden hiç izin kullanmadım. 1 Eylül itibarıyla görevimin başındaydım. İnşallah güzel bir nesil yetiştireceğim. Bize o kötü geceyi, kötü günleri yaşatanlar en doğru şekilde yetiştirilmeyen bir nesildi. Böyle kara geceyi tekrar yaşamamak adına özellikle sınıf öğretmenlerinin yapması gereken, bu benim yaptığım, parlak güzel bir gelecek için parlak bir nesil yetiştirmek. Bunun için sorumluluk büyük, yapılması gereken iş mühim."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com