HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümete yüklenerek, “Kendine ’Müslümanım’ diyenler, meydanlarda bize ’Zerdüşt’ deyip hakaret ediyorlar” dedi.
Demirtaş, partisince Bitlis’te düzenlenen mitinge katıldı. Eski Sanayi Sitesi’nde düzenlenen mitingde yaklaşık 10 bin kişiye hitap eden Demirtaş, özellikle bu kadar zorlu bir tarih, baskı ve zulme rağmen bir arada durmayı başardıklarını, bugün Bitlis’in bu heyecanı, gençleri, kadınlarının bu mücadelesinin 7 Haziran’daki seçim zaferinin müjdecisi olduğunu söyledi. Demirtaş, “Bu manzara ezilenlerin mücadelesinin fotoğrafıdır. Elbette Meclis’e gireceğiz. Bir kez daha sizler, bizler Meclis’te olacağız. Olmamız gerekiyor. Türkiye’nin bütün renkleri Meclis’te olmalıdır. Aslında büyük küçük bütün partilerin Meclis’te olması gerekiyor. Özgürlüğe, adalete inanmış bir parti olarak sadece HDP’yi değil, herkesi parlamentoya taşımaya çalışıyoruz” dedi.
"SAF OLARAK YAPILAN DUALAR KABUL EDİLİR”
Selahattin Demirtaş, bugünün Ramazan ayının müjdecisi olarak kabul edilen Beraat Kandili olduğunu hatırlatarak, “Bugün Ramazan ayının müjdecisi Beraat Kandili’dir. Bugünde sizlerin saf ve inanarak yapacağınız dualarınız kabul edilir. Hem barışa hem kardeşliğe ve özgürlüğe vesile olsun istiyoruz. Allah dualarınızı kabul etsin, emeğimizi boşa çıkarmasın. 7 Haziran’a doğru giderken dikkatlice, sabırla seçim çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizler de izliyor ve destek veriyorsunuz. Bütün Türkiye’nin renklerini Bitlis’te olduğu gibi bir araya getirerek seçim kampanyamızda önemli bir yere geldik” ifadelerini kullandı.
“BİZİM ORTAK AKLIMIZ SİZLERSİNİZ”
Demirtaş, Başbakanın seçim meydanlarında kendilerine yönelik eleştirilerini de dile getirerek, “Davutoğlu, her meydanda ‘HDP’yi üst akıl yönetiyor’ diyor. Buradan onlara sesleniyorum. Zannediyorlar ki sizde de bizde de bu akıl yok. Bir tek kendilerini akıllı zannediyorlar. Bizi yönetenler işte karşımızda. Ortak aklımız yönetiyor. Siz karar veriyorsunuz, siz akıl veriyorsunuz. Siz asılsınız, bizler vekiliz. Biz sizin aklınıza güveniyoruz ve sizler ortak akılla karar verdiniz. Bütün Türkiye’de bir arada özgürce yaşamak istiyoruz dediniz. Siz karar verdiniz. Biz yapıyoruz. Konya’da, Diyarbakır’da, Van’da, Hakkari’de, Bitlis’te ortak akılla Ankara’da yönetime, iktidara yürüyoruz. Bunu tek bir kimlikle mezheple yapmıyoruz. Bütün Türkiye’yi kucaklayarak, helalleşerek Ankara’da iktidara yürüyoruz. Biz ne diyoruz. Bizler kimiz, bizler Türk’üz, Kürt’üz, Sünniyiz, Aleviyiz, ancak önce insanız. Hep birlikte gideceğiz. Öylesine özgürlükçü, öylesine demokrat bir ülke var edeceğiz. Kimsenin çarşafına, sakalına dil uzatmayacağız. Herkesin yaşamı, inancı kendine diyeceğiz. Bunu HDP icat etmedi. Bu nereden geliyor. İslam’ın ilk anayasası Medine Sözleşmesi’nden geliyor. Medine Sözleşmesi’ni Bitlis’in alimleri, şeyhleri iyi bilir. Ben alim değilim, ben gariban bir Müslümanım. Medine Sözleşmesi’ni Peygamber Efendimiz kendi eliyle yazmıştır. Orada diyordu ki, ’Medine’nin halkı Yahudi, Müslüman birbiri ile eşit yaşayacaklar. Medine’de birlikte yaşayıp, birlikte savunacaklar. Birbiri ile kavga edemezler.’ Allah’ın huzurunda Hz. Peygamberimiz hakem olacak. Yıl 622. Bundan 1400 yıl önce kendisi bizlere bunu miras bırakıyor. Biz HDP olarak bütün inançları insanlık değerinden buluşturmak için kullanıyoruz. Kendine ’Müslümanım’ diyenler bizlere meydanlarda ’Zerdüşt’ deyip hakaret ediyor. Her gün bunu yapıyorlar. İnançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar. Bunların kimlerin yolundan gittiğini anlatmaya çalıştım. Bunlar Hz. Muhammed’in yolundan değil, Yezid’in yolundan gidiyorlar” diye konuştu.
“BATIDA AYRI, DOĞUDA AYRI KONUŞUYORMUŞUM”
Demirtaş, kendisine yönelik yapılan eleştirilere de cevap vererek, “Batıda başka, doğuda başka konuşuyormuşum. Bizim nazarımızda bir Müslüman’la Alevi’nin, Yahudi’nin bir farkı yoktur. Hepsi insandır. Hepsinin hakkını savunacağız. Bu bizim insanlık görevimizdir. Biz kime karşıyız? Zalime, hırsıza, emek hırsızlarına karşıyız. İnsanların dinine hakaret etmeyiz. Ankara’da da, Edirne’de de aynı söyleriz. Bizim savaşa, kana, gözyaşına son dememiz lazım. Bunun yolu herkesin eşitliğinden geçer. Biz sessiz kalırsak dilsiz şeytan olmaz mıyız? Bunların yeni icat ettiği bir şey var. ‘AKP’li değilsen, Müslüman değilsin’ diyorlar. Maalesef kendi kafalarından İslam’ın yeni şartı diye bir şey uydurdular. AKP’ye biat etmeyen din düşmanıdır. Meydanlarda ikisi de ağlaya ağlaya dolaşıyor. Bak az kaldı. Şimdi kaybedeceklerini anladıkça dini, inancı nasıl sömürüyorlar. Neredeyse sahneye seccade serip ‘bakın biz namaz kılıyoruz’ diyecekler. Müslüman vicdanlıdır. İmanı olan vicdanlıdır. Mazlumdan yanadır. Vicdanları ve inançları sömürmeye çalışıyorlar” dedi.
“KENDİ KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞTÜLER”
Demirtaş, seçim meydanlarını gezen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğna’ın Kürtçe Kur’an-ı Kerim üzerinden siyaset yaptığını de söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada gelip konuştuklarında Kur’an-ı Kerim’i eline alıp ’Kürtçe mealli Kur’an-ı size getirim’ dediklerinde ne kadar samimi olduklarını siz biliyorsunuz. Bir Kürt seydası bana bir şey söyledi. Miting meydanında söyleyeceksin dedi. ’Sen Kürtçe Kur’an-ı Kerim’i bize getirmeden önce biz onu yüzlerce yıldır okuyorduk. Merak etme’ dedi. Sen ’Kürtçe Kur’an-ı Kerim meali getirmişsin. Ancak okullarda Kürtçe eğitimi kaldırmışsın. Kürdün dili yasakken nasıl okuyacak?’ Bunlar, kendi kazdıkları kuyuya düştüler.”
“BEN ÇALDIĞIMI SÖYLÜYORUM, SEN DE YÜREKLİYSEN ÇALDIĞINI SÖYLE”
Demirtaş, saz çalmasını eleştiren Erdoğan’a yönelik, “Benim saz çalmama hakaret ediyor. Ben çaldığımı söylüyorum. Sen çaldığını söyleyebiliyor musun? Ben çaldığımı söylemekten utanmıyorum. Sende utanmıyorsan söyle. Bunlara yüreği yetmez. Hem ona hem de küçüğüne çağrı yapıyorum. Televizyonda tartışalım, hodri meydan. Bilgine, ilmine güveniyorsan gel canlı yayında açık açık tartışalım, hodri meydan. Eğer yalancı değilsen, doğruysan bana yüzüme söyle. İnsan bundan çekinmez. Sen yanında 100 tane danışmanınla da gelebilirsin. Canlı yayına bizimle çıkmaya korkuyorlar. Sizin yaranız, yalanınız var, suçunuz var, o yüzden canlı yayına çıkmıyorsunuz. Bizim ilk görevimiz her şeye rağmen barışı hayata geçireceğiz. Dağlardan kurşun sesi değil, kuş sesi gelinceye kadar uğraşacağız. İlk işimiz Ortadoğu’da, Filistin’de, Yemen’e kadar her yerde barışı sağlayacağız. Dincilik, mezhepçilik yapmadan Türk, Kürt, Alevi, Sünni demeden çalışacağız. IŞİD barbarlarının sesini keseceğiz” şeklinde konuştu.
“MURSİ’YE GAZ VERİP, YARI YOLDA BIRAKTILAR”
Demitaş, Mısır’ın eski cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gaz verdiğini ancak darbe sonrası yalnız bıraktığını ifade ederek, “Gece gündüz meydanlarda Rabia selamı vererek, Mursi’ye gaz verdiler. Darbe ile karşı karşıya kaldı. Mursi’yi gaza getirip daha sonrada sahip çıkmayanlar bunlar. Cumhurbaşkanına buradan sesleniyorum. Gece gündüz hakaret ve tehditler savuruyorsun. Birlikte heyet kuralım. Mısır’a, Kahire’ye gidelim. İdamı durduruncaya kadar oradan çıkmayalım. Biz hazırız gel birlikte Gazze’ye de gidelim. Ablukayı kaldırıncaya kadar çıkmayalım. Mısır’da da, Filistin’de de barış gücü olalım. Bunlar hiçbir konuda samimi olmadılar. Çirkin kampanyalarla bizi engellemeye çalıştılar. Halk vicdanlıdır. Bitlis meydanı bunun şahididir. Bugüne kadar söylediklerimizin arkasında durduk. Özü sözü bir olanların kazanması lazım. Bu seçim çok kritiktir. İnsani görevlere, insani değerlere zarar vermiş iktidarı durdurmamız gerekir. Parlamentoya güçlü gidelim ki herkes derin nefes alsın. 81 vilayette HDP umudu büyütmüş durumda. Haksız değiller. Biz haksızlık gördük, ancak haksızlık yapmadık. Hırsızlık yapmadan alnımızın teri ile bugünlere geldik. Biraz daha sabırla çalışmamız gerekir. Tek bir oyun bile boşa gitmemesi lazım. Bitlis eskisinden daha güçlüdür. 3 vekille oraya gideceğiz. Sandıklara sahip çıkmamız lazım. Oy çalınmasına karşın hazırlık yapmamız lazım. Hırsızı sandık başında suçüstü yakalamak için sistem kurduk. Rahatça gidip oyunuz kullanın” dedi.
Demirtaş, mitingin ardından Muş’a geçti.
(İHA)