HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, öz yönetimin insanın onuruyla ilgili bir konu olduğunu savunarak, “Öz yönetim küçümsenemez. Masaya özyönetimin ‘öz’ünü bile getirmediler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Olağanüstü Genel Kurulu’nda konuştu. HDP’nin kurulduğu ilk günden bu yana öz yönetim hakkını kabul ederek, tüm halklar için meşru bir talep olarak gördüklerini belirten Demirtaş, seçim beyannamesinde de özyönetimin önemli bir parça oluşturduğunu ifade etti. Öz yönetim insanın onuruyla ilgili bir konu olduğunu ve küçümsenemeyeceğini savunan Demirtaş, “Masaya öz yönetimin ‘öz’ünü bile getirmedirler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik. Dolmabahçe’de bunu dile getirdik işte orada kıyamet koptu. Öcalan, iğneyle kuyu kazar gibi sabırla o aşamaya getirdi. 16 yıldır küçük bir radyosu ve 3 kitabıyla bütün Ortadoğu dengelerini sizden iyi okuyan ve bunun alt yapısını, direnişini oluşturan bir lider karşısında hepiniz küçüldünüz. Bunların hepsini kendisi İmralı’da söyledi. Bunları gidin Ankara’da iyi anlatın diye heyetlerimize altını çize çize söylemiştir. Tarihi bir müzakere yapıyoruz bunu anlatın demiştir” diye konuştu.
Yaşanan ölümlerden ve kentlerin tarihinin yok olmasından en fazla siyasetçilerin sorumlu olduğuna dikkat çeken Demirtaş, şunları söyledi:
“Biz bunlardan memnun muyuz? Bizim eksikliğimiz, mahcubiyetimiz Ankara’ya karşı değil halkımıza, direnenlere karşıdır. Varsa eksikliğimiz onlara karşıdır. Türkiye’de yönetim modeli tartışmak günah mıdır? Kuran’ı Kerim’i tartıştırıyorlar ama darbeci bir generalin kitabını tartışamıyorsunuz. Modelle ilgili herkesin bir fikri olabilir, onlar da Başkanlık diyorlar, ama bize ’Asla özerkliği biz tartıştırmayız’ diyorlar. Kürtlerle ilgili Kürtler dışında herkes söz söyleme hakkına sahip, bir tek biz konuşamıyoruz. Biz konuşmak istediğimizde hayır sizi pişman ederiz diyorlar. Herkes Kürt halkının statüsünü konuşabiliyor ama halkın kendisini konuşamıyor. Kürt gençleri bu bilinçle bu yaşananlarla yola çıkıyorlar. Zerrece Ankara’da konuşma umudu kalmadığı için, masayı devirip yerine tank koyduğu için isyan ediyor insanlar. Madem hasta ameliyat masasına yatırıldı, defalarca denedik ilaç verdik olmadı. Bu direniş zaferle sonuçlanacak, herkes halkın iradesine saygı duyacak. Bedeli ağır olacak diye onurumuzu mu yitireceğiz. Bazılarının mezar taşı, cenazesi yok. Neyse bedeli biz ödemek için göze alacağız. Bundan başka yol yok, olsa biz ona her zaman açığız. Çok ciddi girişimlerde bulunduk, diyalog için ama reddedildi, çünkü infaz kararı verilmişti. Ortadoğu dengeleri içinde Kürt gücünün doğmasını
(İHA)
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Olağanüstü Genel Kurulu’nda konuştu. HDP’nin kurulduğu ilk günden bu yana öz yönetim hakkını kabul ederek, tüm halklar için meşru bir talep olarak gördüklerini belirten Demirtaş, seçim beyannamesinde de özyönetimin önemli bir parça oluşturduğunu ifade etti. Öz yönetim insanın onuruyla ilgili bir konu olduğunu ve küçümsenemeyeceğini savunan Demirtaş, “Masaya öz yönetimin ‘öz’ünü bile getirmedirler. Zurnanın zırt dediği yerde dile getirdik. Dolmabahçe’de bunu dile getirdik işte orada kıyamet koptu. Öcalan, iğneyle kuyu kazar gibi sabırla o aşamaya getirdi. 16 yıldır küçük bir radyosu ve 3 kitabıyla bütün Ortadoğu dengelerini sizden iyi okuyan ve bunun alt yapısını, direnişini oluşturan bir lider karşısında hepiniz küçüldünüz. Bunların hepsini kendisi İmralı’da söyledi. Bunları gidin Ankara’da iyi anlatın diye heyetlerimize altını çize çize söylemiştir. Tarihi bir müzakere yapıyoruz bunu anlatın demiştir” diye konuştu.
Yaşanan ölümlerden ve kentlerin tarihinin yok olmasından en fazla siyasetçilerin sorumlu olduğuna dikkat çeken Demirtaş, şunları söyledi:
“Biz bunlardan memnun muyuz? Bizim eksikliğimiz, mahcubiyetimiz Ankara’ya karşı değil halkımıza, direnenlere karşıdır. Varsa eksikliğimiz onlara karşıdır. Türkiye’de yönetim modeli tartışmak günah mıdır? Kuran’ı Kerim’i tartıştırıyorlar ama darbeci bir generalin kitabını tartışamıyorsunuz. Modelle ilgili herkesin bir fikri olabilir, onlar da Başkanlık diyorlar, ama bize ’Asla özerkliği biz tartıştırmayız’ diyorlar. Kürtlerle ilgili Kürtler dışında herkes söz söyleme hakkına sahip, bir tek biz konuşamıyoruz. Biz konuşmak istediğimizde hayır sizi pişman ederiz diyorlar. Herkes Kürt halkının statüsünü konuşabiliyor ama halkın kendisini konuşamıyor. Kürt gençleri bu bilinçle bu yaşananlarla yola çıkıyorlar. Zerrece Ankara’da konuşma umudu kalmadığı için, masayı devirip yerine tank koyduğu için isyan ediyor insanlar. Madem hasta ameliyat masasına yatırıldı, defalarca denedik ilaç verdik olmadı. Bu direniş zaferle sonuçlanacak, herkes halkın iradesine saygı duyacak. Bedeli ağır olacak diye onurumuzu mu yitireceğiz. Bazılarının mezar taşı, cenazesi yok. Neyse bedeli biz ödemek için göze alacağız. Bundan başka yol yok, olsa biz ona her zaman açığız. Çok ciddi girişimlerde bulunduk, diyalog için ama reddedildi, çünkü infaz kararı verilmişti. Ortadoğu dengeleri içinde Kürt gücünün doğmasını
(İHA)