25-12-2015 19:36
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Şimdi niye düşürdükleri belli olmayan, hiçbirimizin onaylamadığı yanlış bir dış politikayı eleştirdik, karşı çıktık diye ihanet etmiş oluyoruz?" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisini Moskova ziyareti dolayısıyla eleştirmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Demirtaş, Rusya uçağı düşürülürken muhalefet olarak bilgileri olmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Sonrasında da bilgilendirilmedik. Parlamentoda ortak aldığımız bir karar değildi Rus uçağının düşürülmesi. HDP-AK Parti uzlaşması protokolü yoktu. Biz parlamentoya gelirken ’AK Parti, hükümeti bir gün ne amaçla yaptığı belli olmayan bir Rus uçağı düşürürse biz hükümetin arkasında duracağız’ diye bir sözümüz yoktu. Tam olarak kime ihanet etmiş olduk?" Biz seçilirken halkımıza her zaman barışı savunacağımızı söyledik. Şimdi niye düşürdükleri belli olmayan hiçbirimizin de onaylamadığı yanlış bir dış politikayı eleştirdik, karşı çıktık diye kime ihanet etmiş oluyoruz? Aramızda bir anlaşmamı var? Neye, hangi sözümüze ihanet ettik. AKP seçim beyannamesinde içeri ve dışarıda barışı savunacaklarını söylüyorlardı. Peki kim kendi sözüne ihanet etmiş durumda? Hele ihanet kavramının bu kadar rahat kullanılması, bu kadar rahat bir şekilde ifade edilmesi paniğin, korkunun göstergesidir."
Demirtaş, "Şimdi Lavrov Türk Dışişleri Bakanına telefon açsa görüşelim dese gitmeyecekler mi?" diye sordu. Demirtaş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Paris’te, uluslararası konferanslarda koridorda Putin’le karşılaşıp ortak bir görüntü vermek için kulislerde ne tür entrikalar çevirdiklerini bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Biz görüşerek neye ihanet etmiş olduk. Uçak düşürüldüğünde Türkiye’de de, Moskova’da da, Amerika’da da ’yanlıştı düşürülmesi’ dedik. Halen de ’yanlıştır’ diyorum. Açıklayabilirler mi? Yok. Kendileri de açıklayamıyor. Pilotu kurbanlık seçmişler. Pilotun hatası noktasına kadar getirdiler kendilerini."
Paralel yapı operasyonlarına işaret eden Demirtaş "Başbakanın kendisi ’Biz 2004’te bu kararı zaten verdik. Bu ilçelere operasyon yapacağımız kararını vermiştik’ dedi. Fakat korkarım ki ileride ’bu planlar belgeler paraleller tarafından yapıldı ve bizi kandırdılar’ deyip bütün bu suç, günahı başkalarının üzerlerine yıkmaya çalışabilirler" dedi.
"BİR KADIN BAŞBAKAN OLSAYDI..."
Demirtaş, konuşmasında şunları kaydetti: "Keşke hani AKP’de bu zihniyet var bunun farkındayım ama hiç değilse bir kadın Başbakan olsaydı yine bu kadar facia yaşanmazdı, kadınların duyarlılığının artması bence önemli. Kadınların duyarlılığının, CHP grubunun orada olması anlamlıdır. Ben AKP’li kadın milletvekillerinden bu drama sessiz kalmamasını rica ediyorum."
Lavrov’la görüşmesi sırasında Suriye’deki Kürtler adına hiçbir şey talep etmediğini savunan Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye’yi Türkiye’den bakarak konuştum. Yani Suriye’deki Kürtler adına hiçbir şey talep etmedim. Etme yetkimizde yok. Kendi kurumları temsilcileri var, görüşürlerse talep ederlerse kendileri talep eder ama biz HDP olarak Türkiye’deki iç politikadan başlayarak Suriye’ye doğru çözümün nasıl gelişebileceğini paylaştık. Suriye halkı kendi geleceğini kendisi belirlemelidir. Dışarıdan kimse model belirtmemeli ve kimse kendi hükümranlığını oraya kurmak için savaşı derinleştirmemelidir."
(İHA)
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Meclis’te düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisini Moskova ziyareti dolayısıyla eleştirmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Demirtaş, Rusya uçağı düşürülürken muhalefet olarak bilgileri olmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Sonrasında da bilgilendirilmedik. Parlamentoda ortak aldığımız bir karar değildi Rus uçağının düşürülmesi. HDP-AK Parti uzlaşması protokolü yoktu. Biz parlamentoya gelirken ’AK Parti, hükümeti bir gün ne amaçla yaptığı belli olmayan bir Rus uçağı düşürürse biz hükümetin arkasında duracağız’ diye bir sözümüz yoktu. Tam olarak kime ihanet etmiş olduk?" Biz seçilirken halkımıza her zaman barışı savunacağımızı söyledik. Şimdi niye düşürdükleri belli olmayan hiçbirimizin de onaylamadığı yanlış bir dış politikayı eleştirdik, karşı çıktık diye kime ihanet etmiş oluyoruz? Aramızda bir anlaşmamı var? Neye, hangi sözümüze ihanet ettik. AKP seçim beyannamesinde içeri ve dışarıda barışı savunacaklarını söylüyorlardı. Peki kim kendi sözüne ihanet etmiş durumda? Hele ihanet kavramının bu kadar rahat kullanılması, bu kadar rahat bir şekilde ifade edilmesi paniğin, korkunun göstergesidir."
Demirtaş, "Şimdi Lavrov Türk Dışişleri Bakanına telefon açsa görüşelim dese gitmeyecekler mi?" diye sordu. Demirtaş, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Paris’te, uluslararası konferanslarda koridorda Putin’le karşılaşıp ortak bir görüntü vermek için kulislerde ne tür entrikalar çevirdiklerini bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Biz görüşerek neye ihanet etmiş olduk. Uçak düşürüldüğünde Türkiye’de de, Moskova’da da, Amerika’da da ’yanlıştı düşürülmesi’ dedik. Halen de ’yanlıştır’ diyorum. Açıklayabilirler mi? Yok. Kendileri de açıklayamıyor. Pilotu kurbanlık seçmişler. Pilotun hatası noktasına kadar getirdiler kendilerini."
Paralel yapı operasyonlarına işaret eden Demirtaş "Başbakanın kendisi ’Biz 2004’te bu kararı zaten verdik. Bu ilçelere operasyon yapacağımız kararını vermiştik’ dedi. Fakat korkarım ki ileride ’bu planlar belgeler paraleller tarafından yapıldı ve bizi kandırdılar’ deyip bütün bu suç, günahı başkalarının üzerlerine yıkmaya çalışabilirler" dedi.
"BİR KADIN BAŞBAKAN OLSAYDI..."
Demirtaş, konuşmasında şunları kaydetti: "Keşke hani AKP’de bu zihniyet var bunun farkındayım ama hiç değilse bir kadın Başbakan olsaydı yine bu kadar facia yaşanmazdı, kadınların duyarlılığının artması bence önemli. Kadınların duyarlılığının, CHP grubunun orada olması anlamlıdır. Ben AKP’li kadın milletvekillerinden bu drama sessiz kalmamasını rica ediyorum."
Lavrov’la görüşmesi sırasında Suriye’deki Kürtler adına hiçbir şey talep etmediğini savunan Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye’yi Türkiye’den bakarak konuştum. Yani Suriye’deki Kürtler adına hiçbir şey talep etmedim. Etme yetkimizde yok. Kendi kurumları temsilcileri var, görüşürlerse talep ederlerse kendileri talep eder ama biz HDP olarak Türkiye’deki iç politikadan başlayarak Suriye’ye doğru çözümün nasıl gelişebileceğini paylaştık. Suriye halkı kendi geleceğini kendisi belirlemelidir. Dışarıdan kimse model belirtmemeli ve kimse kendi hükümranlığını oraya kurmak için savaşı derinleştirmemelidir."
(İHA)
