22-01-2016 18:51
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da karne töreni esnasında bir okula yapılan bombalı saldırıyı kınayarak, saldırıyı “Tam bir vahşet anlayışı” olarak değerlendirdi.
Ulusal ve uluslararası insan hakları derneklerinden oluşan heyeti kabul eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Leyla Zana’nın 7-8 ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme talebine yeni cevap geldiğini belirterek, randevu talebinin parti adına yapılmış bir başvuru olmadığını söyledi. Diyarbakır’da karne töreni esnasında bir okula yapılan bombalı saldırıyı da kınayan Demirtaş, saldırıyı “Vahşet anlayışı” olarak değerlendirdi.
Demirtaş, “Biz hiçbir örgütün uzantısı veya siyasi kanadı değiliz. HDP olarak parlamentonun üçüncü büyük grubuyuz, gücümüzü seçmenlerimizden alırız, meşruiyetimizi de halk desteğinden alırız. Bunun her seferinde tartışmaya açılmasını kabul etmiyoruz. Siyasetin toplumun sorunlarının çözümünde muhatabın kim olacağını kişiler belirleyemez, halk belirler. Halk belirlemiştir. Bu siyasi iradeyi tanımamak, buna saygı duymamak halkın iradesine saygı duymamaktır. Başka muhataplıklar üzerinden devasa Kürt sorununu çözmeyi düşünüyorlarsa, bunu yapma güçleri varsa buna engel olmayacağız” dedi.
PKK’nın Ortadoğu genelinde ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet yürüten ve aynı zamanda silahlı kolu olan bir örgüt olduğunu kaydeden Demirtaş, “Türkiye’de PKK ve devlet arasında büyük savaş var. Bu savaşı çözme konusunda güvenlikçi politikalar dışında bir irade ortaya çıktığında onu muhatap almayıp kimi muhatap alıp çözecekler merak ediyorum” diye konuştu.
Leyla Zana’nın yaklaşık 7-8 ay önce bir randevu talebinde bulunduğunu belirten Demirtaş, Zana’nın görüşme talebinin parti adına olmadığının altını çizerek, “Partimiz adına bir randevu talebinde bulunulmamış. Kendisi kişisel olarak çaba sarf etmek istiyor bu konularda. Biz görüşmesinde bir sakınca görmüyoruz. Sonuçta halk savaş istemiyor, sorunun diyalogla çözülmesini istiyor. Bu konuda çaba sarf eden, kapıları açma konusundaki bütün çabalara saygı duyarız” şeklinde konuştu.
“PYD BİZATİHİ YEREL HALKIN ÖRGÜTÜDÜR”
PYD terör örgütünün Suriye’deki yerel halkın örgütü olduğunu söyleyen Demirtaş, “Suriye’de çözüm için etkili tarafların masada olması lazım. Çözüme gidilememesinin nedeni Türkiye başta olmak üzere Suudi Arabistan, Katar, Batı dünyası ve Doğu dünyasının kendi arasında uzlaşamamasıdır. Bunun faturasını Suriye halkı ödüyor. Türkiye’de çözüm masasında, müzakerede kimin olup olmayacağına dair söz söyleme olarak hakkın var Başbakan olarak. Suriye’de kimin masaya oturacağına hangi hakla karışıyorsun. Oradaki Kürt toplumu masada olmayacak da IŞİD mi masada olacak. Tecavüz ordusu, barbar ordusu Cenevre’ye davet edilse Davutoğlu’nun gıkı çıkmayacak. Çünkü onlar Davutoğlu’na göre öfkeli çocuklar. PYD’nin meşruiyeti, gücü Davutoğlu’nun iki dudağının arasına bağlı değil. Orada yerel topluluğun temsilcisidir ve biz seçmedik, Davutoğlu atamadı onları, bizatihi yerel halkın örgütüdür. Suriye’deki topluluklar için de geçerlidir, herkes masada olma hakkına sahiptir. Davutoğlu, Suriye’nin geleceği ile ilgili söz söyleme hakkına sahip olacak ama Suriye’deki Kürtler olmayacak, bu düşmanca bir tutumdur, Kürt düşmanlığıdır” ifadelerini kullandı.
“ORADA YAŞAYAN İNSANLARIN REFERANDUM İLE VERECEĞİ KARAR”
Bazı şehirlerin taşınmasına yönelik iddialara da cevap veren Demirtaş, “Bu konuda güvenlik politikası ile hareket ettikleri muhakkak. Tümüyle askeri bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Şehir kurulur mu, şehir ilçe olur mu, bunların hepsi orada yaşayan insanların referandum ile vereceği karar ile belirlenmesi gerekir. Biz ‘özerklik’ diyoruz, ‘oradaki insanlar kendini yönetsin’ diyoruz. Ankara’dan nerenin şehir olacağına halka bile sormadan karar verebiliyorlar. Bu merkezi yönetim anlayışının terk edilmesi lazım. Şırnak ve Hakkari halkı düşünülerek alınmış bir karar değil, tümüyle askeri güvenlik bakış açısıyla alınmış bir karardır” dedi.
“TAM BİR VAHŞET ANLAYIŞIDIR”
Diyarbakır’da bir okula karne dağıtımı sırasında bomba atılmasına ilişkin konuşan Demirtaş, “Net bir şekilde bu saldırıyı kınadığımızı ifade ediyorum. Tam bir vahşet anlayışıdır, küçük çocukların bulunduğu okul bahçesine bomba atmak tam bir vahşettir. Fakat öyle bir ortamdayız ki, hiçbir suçun failini gerçek olarak ortaya çıkartacak bir irade yok. Etkili soruşturma yapacak ne bir savcı ne de kolluk gücü var. Fail kim olursa olsun kınadığımızı belirtiyorum” diye konuştu.
(İHA)
Ulusal ve uluslararası insan hakları derneklerinden oluşan heyeti kabul eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Leyla Zana’nın 7-8 ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme talebine yeni cevap geldiğini belirterek, randevu talebinin parti adına yapılmış bir başvuru olmadığını söyledi. Diyarbakır’da karne töreni esnasında bir okula yapılan bombalı saldırıyı da kınayan Demirtaş, saldırıyı “Vahşet anlayışı” olarak değerlendirdi.
Demirtaş, “Biz hiçbir örgütün uzantısı veya siyasi kanadı değiliz. HDP olarak parlamentonun üçüncü büyük grubuyuz, gücümüzü seçmenlerimizden alırız, meşruiyetimizi de halk desteğinden alırız. Bunun her seferinde tartışmaya açılmasını kabul etmiyoruz. Siyasetin toplumun sorunlarının çözümünde muhatabın kim olacağını kişiler belirleyemez, halk belirler. Halk belirlemiştir. Bu siyasi iradeyi tanımamak, buna saygı duymamak halkın iradesine saygı duymamaktır. Başka muhataplıklar üzerinden devasa Kürt sorununu çözmeyi düşünüyorlarsa, bunu yapma güçleri varsa buna engel olmayacağız” dedi.
PKK’nın Ortadoğu genelinde ve dünyanın birçok ülkesinde faaliyet yürüten ve aynı zamanda silahlı kolu olan bir örgüt olduğunu kaydeden Demirtaş, “Türkiye’de PKK ve devlet arasında büyük savaş var. Bu savaşı çözme konusunda güvenlikçi politikalar dışında bir irade ortaya çıktığında onu muhatap almayıp kimi muhatap alıp çözecekler merak ediyorum” diye konuştu.
Leyla Zana’nın yaklaşık 7-8 ay önce bir randevu talebinde bulunduğunu belirten Demirtaş, Zana’nın görüşme talebinin parti adına olmadığının altını çizerek, “Partimiz adına bir randevu talebinde bulunulmamış. Kendisi kişisel olarak çaba sarf etmek istiyor bu konularda. Biz görüşmesinde bir sakınca görmüyoruz. Sonuçta halk savaş istemiyor, sorunun diyalogla çözülmesini istiyor. Bu konuda çaba sarf eden, kapıları açma konusundaki bütün çabalara saygı duyarız” şeklinde konuştu.
“PYD BİZATİHİ YEREL HALKIN ÖRGÜTÜDÜR”
PYD terör örgütünün Suriye’deki yerel halkın örgütü olduğunu söyleyen Demirtaş, “Suriye’de çözüm için etkili tarafların masada olması lazım. Çözüme gidilememesinin nedeni Türkiye başta olmak üzere Suudi Arabistan, Katar, Batı dünyası ve Doğu dünyasının kendi arasında uzlaşamamasıdır. Bunun faturasını Suriye halkı ödüyor. Türkiye’de çözüm masasında, müzakerede kimin olup olmayacağına dair söz söyleme olarak hakkın var Başbakan olarak. Suriye’de kimin masaya oturacağına hangi hakla karışıyorsun. Oradaki Kürt toplumu masada olmayacak da IŞİD mi masada olacak. Tecavüz ordusu, barbar ordusu Cenevre’ye davet edilse Davutoğlu’nun gıkı çıkmayacak. Çünkü onlar Davutoğlu’na göre öfkeli çocuklar. PYD’nin meşruiyeti, gücü Davutoğlu’nun iki dudağının arasına bağlı değil. Orada yerel topluluğun temsilcisidir ve biz seçmedik, Davutoğlu atamadı onları, bizatihi yerel halkın örgütüdür. Suriye’deki topluluklar için de geçerlidir, herkes masada olma hakkına sahiptir. Davutoğlu, Suriye’nin geleceği ile ilgili söz söyleme hakkına sahip olacak ama Suriye’deki Kürtler olmayacak, bu düşmanca bir tutumdur, Kürt düşmanlığıdır” ifadelerini kullandı.
“ORADA YAŞAYAN İNSANLARIN REFERANDUM İLE VERECEĞİ KARAR”
Bazı şehirlerin taşınmasına yönelik iddialara da cevap veren Demirtaş, “Bu konuda güvenlik politikası ile hareket ettikleri muhakkak. Tümüyle askeri bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Şehir kurulur mu, şehir ilçe olur mu, bunların hepsi orada yaşayan insanların referandum ile vereceği karar ile belirlenmesi gerekir. Biz ‘özerklik’ diyoruz, ‘oradaki insanlar kendini yönetsin’ diyoruz. Ankara’dan nerenin şehir olacağına halka bile sormadan karar verebiliyorlar. Bu merkezi yönetim anlayışının terk edilmesi lazım. Şırnak ve Hakkari halkı düşünülerek alınmış bir karar değil, tümüyle askeri güvenlik bakış açısıyla alınmış bir karardır” dedi.
“TAM BİR VAHŞET ANLAYIŞIDIR”
Diyarbakır’da bir okula karne dağıtımı sırasında bomba atılmasına ilişkin konuşan Demirtaş, “Net bir şekilde bu saldırıyı kınadığımızı ifade ediyorum. Tam bir vahşet anlayışıdır, küçük çocukların bulunduğu okul bahçesine bomba atmak tam bir vahşettir. Fakat öyle bir ortamdayız ki, hiçbir suçun failini gerçek olarak ortaya çıkartacak bir irade yok. Etkili soruşturma yapacak ne bir savcı ne de kolluk gücü var. Fail kim olursa olsun kınadığımızı belirtiyorum” diye konuştu.
(İHA)
