İstanbul
Güney Kore Ticaret, Sanayi ve Enerji Bakanı Sung Yun-mo, "Her ne kadar Kovid-19 sebebiyle en kötü ekonomik krizle karşı karşıya olsak bile ülkelerimizin aktiviteleri engelleri aşmaya yetecek. Türkiye, böyle krizleri aşma konusunda ustadır." dedi.
Bakan Yun-mo, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Kore Ticaret ve Sanayi Odası'nca düzenlenen, iki ülke iş insanlarının iştirak ettiği Türkiye-Kore İş ve Yatırım Toplantısı'na video konferans yöntemiyle katıldı.
Yun-mo, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok eskiye dayandığını ifade ederek, Kore Savaşı'yla ilişkilerin sağlamlaştığını ve kardeş iki ülke olunduğunu söyledi.
Ülkeler arası devam eden duygusal bağın ekonomik iş birliğini zenginleştirdiğini aktaran Yun-mo, "Türkiye-Kore Serbest Ticaret Anlaşması (STA) 2013'te başarıyla devreye girdi, böylelikle ekonomik iş birliğimizin temelleri atıldı.
Ülkelerimiz gittikçe daha da yakınlaştı. Şu an Türkiye'de 300'den fazla Koreli şirket, ülkenin ekonomik büyümesine ve istihdamına katkıda bulunuyor." diye konuştu.
Ekonomik ilişkilerin pandemiden etkilenmediğini dile getiren Yun-mo, ikili ticaretin yıldan yıla büyüdüğünü söyledi.
Pandeminin uzadıkça global ekonominin zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Yun-mo, şöyle devam etti:
"Pandemi, yapısal dönüşümleri zorunlu kılıyor. Her 2 hükümet de pandemiyi yönetmeye devam ediyor. Uyarı paketleriyle yeşil ve dijital endüstriyi canlandırmaya çalışıyor.
Kore, temmuz ayında hem yeşil hem dijital olarak tanımladığı anlaşmasını duyurdu. Bu anlaşmayla birlikte yatırımı ve istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye de geçen yıl açıkladığı 5 Yıllık Kalkınma Planı'nda yeşil ekonomiye verdiği önemi gösterdi.
Biz de ekonomik iş birliğimizi Kovid-19'a rağmen yeşil ve dijital endüstriye odaklamalıyız. Böylece Kovid-19 sonrası döneme hazır olduğumuzu göstermeliyiz. İş birliğimizi geleneksel imalattan yeşil ve dijital endüstrilere doğru evriltmeliyiz."
"Pandemi, ticaretimizde yeni fırsatlar oluşturacak"
Sung Yun-mo, iş birliğinin sürdürülebilir kalkınma için yeşil ekonomi alanında genişletilmesi gerektiğini belirterek, "Yeşil hareketlilik bu noktada dikkati çekiyor. Türkiye'de elektrikli taşıt endüstrilerini teşvik etmek gerekiyor. Çünkü Türkiye, elektrikli taşıtları 2023'e kadar toplu imalata sokmak istiyor. Yetkinlik ve teknolojimize dayanarak iş birliğimizle bunu kuvvetlendirebiliriz." ifadelerini kullandı.
Dijital dönüşümün iş birliğini çeşitlendirmeye katkı sunacağını aktaran Yun-mo, şunları kaydetti:
"İş birliğimizi çeşitlendirdiğimizde karşılıklı fayda sağlayacağız. Kabul edelim ki Kovid-19 ekonomik bir şoku beraberinde getirdi. Her ne kadar Kovid-19 sebebiyle en kötü ekonomik krizle karşı karşıya olsak bile, ben eminim, ülkelerimizin aktiviteleri gelecek engelleri aşmaya yetecek. Türkiye, böyle krizleri aşma konusunda ustadır. İki ülkedeki iş insanlarının gelecekteki her türlü değişikliğe hızlıca adapte olacağını düşünüyorum. Hatta pandemi, ticaretimizde yeni fırsatlar oluşturacak."
"İkili ticaret hacmimiz çok daha dengeli hale gelebilir"
DEİK Başkanı Nail Olpak da artık yatırımların çeşitlendirilmesi ve verimli iş birliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Mevcut ilişkilerin daha da ileriye taşınmasının önemini vurgulayan Olpak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İkili ticaret hacmimiz çok daha istenilen seviyeye çıkabilir, çok daha dengeli hale gelebilir. Bizler de farkındayız, bu konu, iş çevrelerinin sorumluluğu ve görevidir. Bu amaç için çalışması gereken de iş çevreleri ve iş dünyasının temsilcileridir.
Son 8 yılda, Türkiye-Kore ikili ilişkilerimiz stratejik bir ortaklığa dönüşmüş durumda. Bu her iki ülke yatırımcıları ve iş insanlarının düzenli olarak katıldığı etkinliklerin sonucu... Pandemiyle birlikte her zamankinden daha fazla iş birliğine ve dayanışmaya ihtiyacımız var.
(8 yıl önce imzalanan STA'ya ilişkin) Bundan Türkiye'deki iş çevrelerinin daha dengeli ve avantajlı olarak, karşılıklı daha fazla faydalanma isteği olduğunu vurgulamak istiyorum. Umut ederim, bu amacı gerçekleştirebiliriz."
Olpak, glokalleşme ve erişebilirliğin çokça konuşulduğu bir süreç içinde olunduğuna işaret ederek, "Pandemi, yakınlık ya da mesafeden ziyade erişebilirliğin daha önemli olduğunu gösterdi. Hepimiz anladık ki pazarın ve tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi büyük önem arz ediyor.
Türkiye ve Kore, üretimlerini pandemide sürdürmeyi başarabilmiş iki ülke. Türkiye'deki şirketlerin Kore'deki tedarik zincirine daha fazla katkıda bulunmasını arzu ediyoruz." şeklinde konuştu.
"Pandemi engelini fırsata çevirmeliyiz"
Kore Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (KCCI) Başkanı Park Yongmaan, Kore iş delegasyonunun mart ayındaki Türkiye ziyaretinin pandemiden dolayı ertelendiğini hatırlatarak, internet aracılığıyla da olsa bir araya gelmenin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Kovid-19'a rağmen ikili ilişkilerin daha da kuvvetlendiğine işaret eden Yongmaan, "Devlet başkanlarımız, pandemide anlamlı bir diyalog kurdu, pandemiyle beraber mücadele edip daha ileri iş birliği için bir yol çizmeye karar verdi.
İş dünyası temsilcileri olarak pandemi engelini fırsata çevirmeliyiz. İş birliği alanlarımızı çeşitlendirmeliyiz. İş birliğimizi dijital ve sağlık teknolojisine odaklamalıyız." diye konuştu.
"Hedefimiz, konsorsiyumların sayısının artırılması"
DEİK/Türkiye-Kore İş Konseyi Başkanı Ali Kibar da Türk ve Koreli şirketlerin konsorsiyum ile birçok mega projeye imza attığını belirterek, hedeflerinin, 3. ülkeleri kapsayacak şekilde bu konsorsiyumların sayısının artırılması olduğunu söyledi.
Hizmet ticareti ve yatırım anlaşmalarının 2018'de devreye girdiğini anımsatan Kibar, bu çalışmanın, gelecek yıllarda doğrudan yatırımları teşvik edeceğini belirtti.
Pandemi döneminde Türkiye'nin üretimini askıya almamasının önemine değinen Kibar, Türkiye'nin lojistik konumundan dolayı Koreli şirketlere büyük avantaj sağladığını kaydetti.
Kibar, Türkiye'deki iş çevrelerinin, STA'nın yararlarını daha sürdürülebilir ve avantajlı bir şekilde hayata geçirmeye hazır olduğunu da vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com