USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Çevre-Hayat

Değirmende geçen yarım asır

Şanlıurfa'da yarım asırdır dede mirası değirmeni işleten Ömer Kurt, ilerlemiş yaşına rağmen çocukları ve torunlarıyla bir arada çalışıyor. - Anadolu Ajansı

Değirmende geçen yarım asır
13-06-2017 15:22
Google News

ŞANLIURFA - YASİN DİKME

Şanlıurfa'da yarım asırdır dede mirası değirmeni işleten Ömer Kurt (60), ilerlemiş yaşına rağmen çocukları ve torunlarıyla bir arada çalışıyor.

Türkiye'de tahıl üretiminin önemli merkezlerinden Şanlıurfa'da 20 yıl öncesine kadar her mahallede çok sayıda değirmenci bulunurken, teknolojinin gelişmesi ve fabrika unlarına yönelinmesiyle değirmencilik kaybolmaya yüz tuttu.

Kentte faaliyet gösteren az sayıda değirmen de genellikle kenar mahallerde zor şartlarda faaliyetini sürdürüyor.

Haleplibahçe Mahallesi'nde değirmencilik yapan Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yaşındayken dedesinin ve dayısının yanında mesleğe başladığını söyledi.

Kurt, bir asır önce dedesinin köyde su değirmeni kurarak mesleğini icra etmeye başladığını anlatarak, teknolojinin gelişmesiyle zamanla değirmenciliği su ve taş yerine yeni makinelerle yaptıklarını ifade etti.

Son yıllarda değirmencilerin sayısının hızla azaldığını dile getiren Kurt, "Mesleği dedem ve dayılarımdan öğrendim. Onların yanında çıraklık ettim. Daha sonra teyzemin çocuklarıyla değirmen işlettik. Onlar da mesleği bırakınca tek başıma yaklaşık 30 yıl önce iş yeri açtım. 5 çocuğum da bu mesleği yaptı. Şimdi yanımda iki çocuğum çalışıyor, torunlarım da yetişti, onlar da bizlere yardım ediyor. Üç nesildir dede mesleğini yapıyoruz." diye konuştu.

Kepekli un tekrar gözde

Kurt, 30-40 yıl önce Şanlıurfa'da ailelerin, evlerinde "zahire" adı verilen senelik buğday bulundurduğunu, bunları ihtiyaca göre değirmenlerde öğütüp un haline getirdiklerini ifade etti.

"Artık makineler çıktı yeni elekler, elektrikli makineler ve işler kolaylaştı. Bizler buğdayı kara değirmen dediğimiz değirmenlerde kepeğiyle birlikte işlerdik, daha sağlıklı olurdu" ifadesini kullanan Kurt, şunları kaydetti:

"İnsanlar, beyaz kepeksiz unu tercih edince yeni makineler kullanmaya başladık. Unlar kepeksiz olunca sağlığımız bozuldu, bunun için iş yerime 'Sağlığınız için kepekli un bulunur' şeklinde yazı yazdım. Fakat insanlarımız 'Ekmeğimiz beyaz olsun' diyor, bu da sağlığı olumsuz etkiliyor. Şimdi doktorlar insanlara, 'Tansiyonun, şekerin varsa, mideden, bağırsaktan rahatsızsan kepekli ekmeği tercih et.' demeye başladı. Dostlarım bana 'Eski sistem değirmeni kaldır.' diye tavsiyelerde bulunuyorlardı fakat insanlar zamanla eskiye dönecek diye eski makinemi kaldırmadım. Şu anda insanlar gelip kepekli un istemeye başladı. Günde 8-10 kişi gelip kepekli un satın alıyor."

Çölyak hastaları için de glutensiz un ürettiklerini aktaran Kurt, bir dernek aracılığıyla ihtiyaçları karşılamaya çalıştıklarına değindi.

Babasının yanında çalışan Muhammet Kurt da kuşaktan kuşa mesleği devam ettirdiklerine işaret ederek, "Mesleğimiz bugün yok olmaya başladı. Bizler buna direniyoruz. İnsanlara sağlıklı şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz. Babamız bize öğretti, biz de çocuklarımıza öğreteceğiz inşallah." dedi.

İbrahim Halil Kurt da küçük yaşlarda babasının yanında çalışarak mesleği öğrendiğini, değirmenciliği ailece devam ettirmeye kararlı olduklarını bildirdi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ