Kayseri
Soğanlı Mahallesi'nde yaşayan Hayriye ve Ahmet Kapusuz çiftinin yaşadığı köy, 1990 yılında heyelan tehlikesiyle farklı bölgeye taşındı.
Devletin bölgede inşa edip kurayla verdiği eve babası ve kardeşlerinin rahat etmesi için taşınmak istemeyen çift, çocuklarının eğitimi dolayısıyla Ankara'ya yerleşti.
Kapusuz ailesi 2000 yılında döndükleri köylerinde, üzerinde zilyet (mal üzerinde fiili hakimiyet bulunduran gerçek veya tüzel kişi) hakları olan 25 metrekarelik peribacasına yerleşti.
Köylerine yaptırdıkları yeni evlerine 2017 yılında taşınan Kapusuz ailesi, güzel hatıralar biriktirdikleri peribacasının temizliğini ve bakımını yapmaya, ara sıra da olsa oturmaya devam etti.
Hayriye Kapusuz, AA muhabirine, geçmişte kiler ve arılık amaçlı değerlendirdikleri peribacasını 2000 yılında ev olarak kullanmaya başladıklarını söyledi.
Artık ev olarak kullanmasalar da peribacasına titizlikle bakmaya devam ettiğini belirten Kapusuz, şunları kaydetti:
"Peribacasının karşısına ev yaptırdık, Allah nasip etti ve oraya geçtik. Burayı da yine kullanıyorum, kapatmadım. İçini temizlerim, bakımını yaparım. Turistik bölge olduğu için gelenler oluyor. İşimi bitirince kapının önüne oturuyorum. Ev yaptırdık ama burayı da takip ettik. Komşular gelir, otururuz."
Kapusuz, küçük olmasına rağmen peribacasında oturma odası, mutfak, tuvalet, üst katında yatak odası bulunduğunu dile getirdi.
Ev olarak kullandıkları bu yerin küçük ama huzur verdiğini vurgulayan Kapusuz, "Burası 25 metrekare anca gelir. Öyle çok büyük bir yer değil ama insan yaşadığı yeri severse her yerde yaşar. Biz burada hiç sıkıntı çekmedik, üzülmedik. Evimiz yok demedik, yıllarca sabırla bekledik. Allah nasip etti, şimdi kocaman evim var. Burayı da yine kullanıyorum ama insan mutlu olmasını bilirse böyle yerde de mutlu oluyor." diye konuştu.
"Burayı hiç terk edemedik"
Ahmet Kapusuz da yeni bir ev yaptırsalar bile yıllarca ev olarak kullandıkları peribacasına zaman zaman gelerek dinlendiklerini söyledi.
Dedesi ve babasının kullandığı peribacasının yıllarca kendisine de yuva olduğunu anlatan Kapusuz, şöyle devam etti:
"Ev olmayınca dedemizden kalma yere biraz çekidüzen verelim, kullanalım diye düşündüm. İhtiyaçlarımızı giderecek kadar bir yer oldu. Aslında ev denilmez ama bizim için yaşam alanı oldu. Burada yıllarımız geçti. Çocuk okuduğu için bir ayağımız dışarıda oluyordu. Köyde kalmamız gereken günlerde de ev ihtiyacımızı burayla karşılardık. Burayı hiç terk edemedik."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com