Başbakan Ahmet Davutoğlu, yüzde 41'lik kesimin hakkını, hukukunu tartışma konusu yapmayacaklarını söyledi.
Davutoğlu, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Milli İrade Platformu iftarına katıldı. Davutoğlu, milli iradenin 7 Haziran’da ortaya çıkardığı bu tabloya
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yüzde 41'lik kesimin hakkını, hukukunu tartışma konusu yapmayacaklarını söyledi.
Davutoğlu, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Milli İrade Platformu iftarına katıldı. Davutoğlu, milli iradenin 7 Haziran’da ortaya çıkardığı bu tabloya cevap vermek ve gereğini yapmak durumunda olduklarını belirterek, '7 Haziran’dan itibaren her vesile ile zikrettiğim gibi biz hiçbir zaman milli iradeyle mücadele etmedik. Hiçbir zaman mili iradenin önümüze koyduğu, sandığın önümüze koyduğu tabloyu meşruiyet tartışmasına, sınavına sokmadık. Onun gereği ne ise onu yapmak konusunda adım atmakta da tereddüt etmedik. Nitekim 7 Haziran’dan bu yana öylesine ilkeli bir tutum tavır sergiledik ki hamdolsun karşımızda yüzde 60’lık bloklardan bahsedenler Meclis Başkanlığı seçimi geldiğinde ortada bloğun veya kutuplaşmanın olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kaldılar. Ve Türkiye’de teamüllerin gereği oldu Meclis Başkanı en büyük partiden yani AK Parti’den seçildi. Adım adım bu gerçek üzerine yürümeye devam edeceğiz' dedi.
Davutoğlu, görevden kaçmayacaklarını belirterek, 'Önümüzdeki günlerde yürüteceğimiz müzakerelerde de ağırlık vereceğimiz husus şudur, evet milli irade bizi tek başımıza iktidar yapmadı ama herkes de bilsin ki milli irade yüzde 41’lik bir oranla 258 milletvekili ile en yakın partiye yüzde 16’lık bir farkla AK Parti’yi bu ülkenin geleceği sana emanettir mesajı ile görevlendirdi. Biz bu görevden kaçmayız. Biz herhangi bir şekilde milli iradeye öfkeyle yaklaşıp ne halleri varsa gibi tavırların içerisine girmeyiz. Bu görev eğer AK Parti’ye verilmişse ki verildi, milli iradenin gereğini yaparız. Ama herkes de bilmeli ki pazartesi gününden itibaren yapacağım görüşmelerde milli iradenin yüzde 41 oranda destek veren kesimin haklarını ve hukukunu öncelikle tartışma konusu bile yapmayız. Her kez bu anlamda tek taraflı olarak değil, karşı taraftan değil, her kez mili iradeye saygı konusunda ilkeli bir tutum göstermelidir' dedi.
Koalisyon çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, “Görüşmelere Kadir Gecesi’nin olduğu gün başlayacağız. Bayram öncesinde de ilk turu bitireceğiz. Bunlar bereketli günlerdir. Eğer gönüller açıksa zihinlerde açılır, zihinler açılırsa ellerde açılır. Ve o eller güzel bir Türkiye için birleşebilir. Görüşmeler, böyle bir güne, böyle bir haftaya denk gelmesi ilahi bir tevafuk olarak değerlendirelim. Biz bu günlerin anlayışı, psikolojisi ve feraseti içerisinde inşallah muhataplarımıza yaklaşacağız. Eğer onlardan da aynı anlayışı ve aynı feraseti görürsek inşallah ülkemizi bir an bile hükümetsiz bırakmayacak formülde, bir hükümet ortaklığında buluşma imkanı olur” dedi.
Görüşmelerin bayrama kadar sürdüreceklerini ifade eden Başbakan Davutoğlu, “Bayrama kadar bu görüşmeleri sürdüreceğiz. İlk turda hem tarafların iradelerini, yaklaşımlarını, hem ortada olabilecek konularla ilgili ilk temasları gerçekleştireceğiz. Ama ilk önce millete şu güvene vermek gerekir. Ankara’da 78 milyonu düşünen, bize oy versin vermesin her bir vatandaşımızın huzurunu memleketin huzuru ile eş gören bir kadro var. Ak Parti kadrosu böyle kritik günlerde en doğru kararları alma tecrübesini birçok kez çok kere geçirmiştir. İnşallah bu kadroların elinde hem Türkiye doğru istikametinde devam edecek, hem de coğrafyamızda Türkiye’ye dönüm olarak ortaya çıkmış olan beklentilerin gereği yapılacak” dedi.
Davutoğlu, bitmeyen hesapların içerisinde bir dünyada yaşanıldığını belirterek, 'Saray Bosna'da bir kez daha hissettim ki Türkiye'nin kaderi yalnızca Türkiye'nin kaderi değildir. Eğer Türkiye dayanağı sarsılırsa, sivil toplumun gücü sarsılırsa, sadece Türkiye değil çevre coğrafyamız da çok daha büyük facialara maruz kalır. Alacağımız her karar, atacağımız her adım, duyacağımız her his geleceğimizi belirlemenin yanı sıra, coğrafyamınız da geleceğini belirleyecek. Bu tarihi dönemeçte, 20 yıl önce Bosna'da yaşananlar bugün Suriye'de yaşanıyor, Şam'da, Humus'ta, Bağdat'ta yaşanıyor' dedi.
dikGAZETE.