21-01-2016 18:24
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin son 3-4 yıl içinde de mülteci konusunda da çok fazla sesini yükselttiğini ancak yeteri kadar destek görmediğini ifade etti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde düzenlenen “Türkiye’nin Küresel Rolü” genel oturumunda soruları yanıtladı. Davutoğlu, Türkiye- AB arasında göç sorununun nasıl ele alınacağına dair soruya, “Bir insani sorumluluk, öncelikle bunun altını çizmeliyim. Türkiye her zaman güvenli bir bölge oldu. Kürtler Saddam’dan kaçtığında, Boşnakların Balkanlar’da karşılaştığı sorunlar çerçevesinde Türkiye her zaman güvenli ülke oldu. Bu çerçevede son 3- 4 yıl içinde de mülteci konusunda da Türkiye çok fazla sesini yükseltti ancak yeteri kadar destek görmedi. Suriye’de bir çözüm sürekli umut aşılanması gerektiğini ifade ettik, bunun için çalışılması gerektiğini ifade ettik. Bu umudun gerçekleşmesi halinde bu insanların geri döneme umudunu canlı tutacaklarını düşündük ve bunu halen düşünmekteyiz. Küresel farkındalık, AB’deki farkındalık yükseldi. Bu açıdan memnuniyetimi ifade etmeliyim. Sayın Merkel bu farkındalığı güçlendiren başlıca isim oldu. Sadece bu konuyu görüşmeyeceğiz ama bu da görüşmenin en önemli maddelerinden biri olacak” yanıtını verdi.
“ÇOCUKLARIMIZA SAĞLAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ GÜVENLİĞİ SURİYELİLER İÇİN DE BUNU SAĞLAMAMIZ GEREKMEKTE”
Davutoğlu, dün gerçekleştirdiği bir toplantıda insanların kendisine 3 milyar Euro’yu sorduklarını kaydederek, “Bu bir para konusu değil. Fakir, ailelerini kaybeden çocuklar için 10 milyar dolara yakın para harcadık. Para müzakere etmiyoruz, bizim için bu insani bir sorumluluk. Bu görüşmelerin merkezinde finansal yardım değil bizim sorumluluğumuz bu inşalara yardım etmek. Hangi unsurları kullanabiliriz ona bakmaktayız. Ortak bir tarih algısıyla bakmaya devam ediyoruz ve AB-Türkiye ilişkileri açısından da bu görüşmeler içinde yine bu unsurlar söz konusu. Bu çerçevede bazı sorunlar yaşandığını görmekteyiz. Bunların önlenmesi için, insani trajedilerin sona ermesi için bu görüşmeler devam ediyor. Almanya ile yarın bu görüş alışverişi çerçevesinde Şansölye Merkel’le bir arada olacağız. Umuyorum ki, bu sorunun çözümü için gelecek adımlar somut adımlar olacaktır. Bu sadece Almanya konusu değil, Türkiye konusu değil, Suriye konusu değil küresel bir sorun. Bu küresel sorun karşısında birlikte çalışmak zorundayız. Yine yükselen farkındalık açısından da memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Merkel’in liderliğinden dolayı da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum” açıklamasını yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu küresel bir köy döneminde yaşandığını kaydederek, “İş piyasası, çalışma piyasası herkes için daha fazla insanlar iş bulabildiği yerlere göç ediyor. Ticaretin boyutları çok yükseldi. Bilgece yöneticilik çok önemli. Ben Suriye’deki çocukların trajedisini hissetmezsem eğer burada benim siyasi çözümlerim, yaklaşımlarım insani olamaz. Suriye’deki çocuklar bilindiği üzere Ege Denizi’nde yaşadığı trajediler söz konusu. Çocuklarımın yüzüne baktığımda Suriyeli çocukların yüzünü, gözlerini görmek zorundayım. Bu noktada çocuklarımıza sağlamaya çalıştığımız güvenliği Suriyeliler için de bunu sağlamamız gerekmekte. Bizler insanız ve bu sorunlara insani olarak bakmalıyız. Bütün bu şiddete, DAEŞ şiddetini arttırmasına kadar önce ortaya konulması gereken tepki söz konusu olmalıydı. Bu çerçevede rejimin ortaya koyduğu şiddet söz konusu. Bizler sadece konuşmak için konuşmamalı, Afrika için, Asya için, Latin Amerika için, Pasifik bölgesi için nerede olursa olsun, nere insanlar desteğe ihtiyaç olursa olsun eyleme geçmeliyiz” açıklamasını yaptı.
(İHA)
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dünya Ekonomik Forumu çerçevesinde düzenlenen “Türkiye’nin Küresel Rolü” genel oturumunda soruları yanıtladı. Davutoğlu, Türkiye- AB arasında göç sorununun nasıl ele alınacağına dair soruya, “Bir insani sorumluluk, öncelikle bunun altını çizmeliyim. Türkiye her zaman güvenli bir bölge oldu. Kürtler Saddam’dan kaçtığında, Boşnakların Balkanlar’da karşılaştığı sorunlar çerçevesinde Türkiye her zaman güvenli ülke oldu. Bu çerçevede son 3- 4 yıl içinde de mülteci konusunda da Türkiye çok fazla sesini yükseltti ancak yeteri kadar destek görmedi. Suriye’de bir çözüm sürekli umut aşılanması gerektiğini ifade ettik, bunun için çalışılması gerektiğini ifade ettik. Bu umudun gerçekleşmesi halinde bu insanların geri döneme umudunu canlı tutacaklarını düşündük ve bunu halen düşünmekteyiz. Küresel farkındalık, AB’deki farkındalık yükseldi. Bu açıdan memnuniyetimi ifade etmeliyim. Sayın Merkel bu farkındalığı güçlendiren başlıca isim oldu. Sadece bu konuyu görüşmeyeceğiz ama bu da görüşmenin en önemli maddelerinden biri olacak” yanıtını verdi.
“ÇOCUKLARIMIZA SAĞLAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ GÜVENLİĞİ SURİYELİLER İÇİN DE BUNU SAĞLAMAMIZ GEREKMEKTE”
Davutoğlu, dün gerçekleştirdiği bir toplantıda insanların kendisine 3 milyar Euro’yu sorduklarını kaydederek, “Bu bir para konusu değil. Fakir, ailelerini kaybeden çocuklar için 10 milyar dolara yakın para harcadık. Para müzakere etmiyoruz, bizim için bu insani bir sorumluluk. Bu görüşmelerin merkezinde finansal yardım değil bizim sorumluluğumuz bu inşalara yardım etmek. Hangi unsurları kullanabiliriz ona bakmaktayız. Ortak bir tarih algısıyla bakmaya devam ediyoruz ve AB-Türkiye ilişkileri açısından da bu görüşmeler içinde yine bu unsurlar söz konusu. Bu çerçevede bazı sorunlar yaşandığını görmekteyiz. Bunların önlenmesi için, insani trajedilerin sona ermesi için bu görüşmeler devam ediyor. Almanya ile yarın bu görüş alışverişi çerçevesinde Şansölye Merkel’le bir arada olacağız. Umuyorum ki, bu sorunun çözümü için gelecek adımlar somut adımlar olacaktır. Bu sadece Almanya konusu değil, Türkiye konusu değil, Suriye konusu değil küresel bir sorun. Bu küresel sorun karşısında birlikte çalışmak zorundayız. Yine yükselen farkındalık açısından da memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Merkel’in liderliğinden dolayı da teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum” açıklamasını yaptı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu küresel bir köy döneminde yaşandığını kaydederek, “İş piyasası, çalışma piyasası herkes için daha fazla insanlar iş bulabildiği yerlere göç ediyor. Ticaretin boyutları çok yükseldi. Bilgece yöneticilik çok önemli. Ben Suriye’deki çocukların trajedisini hissetmezsem eğer burada benim siyasi çözümlerim, yaklaşımlarım insani olamaz. Suriye’deki çocuklar bilindiği üzere Ege Denizi’nde yaşadığı trajediler söz konusu. Çocuklarımın yüzüne baktığımda Suriyeli çocukların yüzünü, gözlerini görmek zorundayım. Bu noktada çocuklarımıza sağlamaya çalıştığımız güvenliği Suriyeliler için de bunu sağlamamız gerekmekte. Bizler insanız ve bu sorunlara insani olarak bakmalıyız. Bütün bu şiddete, DAEŞ şiddetini arttırmasına kadar önce ortaya konulması gereken tepki söz konusu olmalıydı. Bu çerçevede rejimin ortaya koyduğu şiddet söz konusu. Bizler sadece konuşmak için konuşmamalı, Afrika için, Asya için, Latin Amerika için, Pasifik bölgesi için nerede olursa olsun, nere insanlar desteğe ihtiyaç olursa olsun eyleme geçmeliyiz” açıklamasını yaptı.
(İHA)
