Zürih'te Türk vatandaşlarına seslenen Başbakan Davutoğlu: "Türkiye, Avrupa için bir yük değil şifadır. Bir gün mutlaka AB'ye gireceğiz. Yalvarmayacağız, başımız dik şekilde, dinimizle, dilimizle gireceğiz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İsviçre'nin başkenti Zürih'te düzenlenen ''İsviçre Buluşması'' toplantısında, ülkede yaşayan Türk vatandaşlarına hitap etti.
Davutoğlu, 10 gün önce Paris'te terör saldırısına karşı Avrupalı liderlerle birlikte yürüdüklerini, orada bulunmanın, Avrupalı Müslümanlar adına hiçbir kimsenin İslam ile terörü yan yana zikredemeyeceğini göstermek için olduğunu söyledi.
"İSLAM, AVRUPA'NIN ASLİ DİNİDİR"
Charlie Hebdo saldırısı ve Avrupa'daki camilere yönelik saldırılara değinen Davutoğlu, "Nerede olursa olsun, her türlü ırkçılığa karşı başımız dik bir şekilde ayakta duracağımızın mesajını verdik. İşte bir kez daha Zürih'ten sesleniyorum; İslam Avrupa'nın asli dinidir ve asli dini olarak devam edecektir" dedi.
Müslümanlar ve Hristiyanların Avrupa'da barış içinde yan yana yaşayacağını belirten Davutoğlu, bunu kimsenin engelleyemeyeceğini söyledi.
''AB YOLUNDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Türkiye'nin AB yolunda stratejik kararlılığını bir kez daha vurguladıklarını anlatan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Önümüze getirilen engellere rağmen, önyargılara rağmen, her türlü provokasyona rağmen Türkiye, Avrupa Birliği yolunda yürümeye kararlıdır. Neden biliyor musunuz? Hem Türkiyesiz Avrupa büyük bir eksiklik olacaktır ama en önemlisi de sizler için, Avrupa Birliği yolunda yürümeye devam edeceğiz.
Madem ki burada bizim kültürümüzü, örfümüzü, dilimizi, dinimizi temsil eden kardeşlerimiz var, madem ki 45 milyon var Avrupa'da Müslüman, işte Türkiye Avrupa Birliği'nin parçası mutlaka olacaktır.
Mutlaka bir gün Avrupa Birliği'ne gireceğiz. Yalvarmayacağız, dilenmeyeceğiz, hiç bir özel ayrıcalık beklemeyeceğiz. Başımız dik bir şekilde gireceğiz, onurla gireceğiz. Dinimizle, dilimizle, örfümüzle Avrupa Birliği'ne gireceğiz.''
''TÜRKİYE AVRUPA'YI AYAĞA KALDIRACAK ŞİFADIR''
Başbakan Davutoğlu, "Avrupa bir gün küresel güç olacaksa, Türkiye'nin üyeliği ile olacak. Avrupa ekonomisi bu krizden çıkacaksa, Türkiye'nin dinamik nüfusuyla, girişimci kudretiyle çıkacak. Avrupa için biz bir yük değiliz. Avrupa için Türkiye bir şifadır. Hem ırkçılık hastalığına karşı, hem ekonomik durgunluğa karşı, hem de Avrupa'nın düşen gücüne karşı, Avrupa'yı ayağa kaldıracak bir şifadır" dedi.