02-02-2016 08:17
Sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, ’Diyarbakır’ın o güzel Sur’u, Cizre, Silopi, hepsini bütün evleriyle, yollarıyla öylesine yeniden inşa edeceğiz ki; herkes buna sadece gıpta duyacak. Van depreminden sonra ne yaptığımızı herkes biliyor. 28 bin konut, 1 yıl içerisinde yeniden bir Van inşa ettik neredeyse. Bu ilçeleri de aynı şekilde, en iyi şekilde yeniden inşa edeceğiz’ dedi.
Başbakan Davutoğlu, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Çakaya Köşkü’nde STK temsilcileri hitap eden Davutoğlu, Güneydoğu’da yaşanan terör olaylarına dikkat çekti.Bölgeye yapılan yatırımların, terör örgütü mensupları tarafından engellenmeye çalışıldığını kaydeden Davutoğlu, “Bir bodrumda yaralılar olduğu bilgisi üzerine bütün dünyayı ayağa kaldırdılar. Ben ve İçişleri Bakanımız gerekli bütün talimatları verdik, onlar da biliyorlar. Ancak o mekana doğru yaklaşılan her anda ambulanslar keskin nişancılarla ve ateşlerle karşılandı. Bu dönemde kaç ambulans yakıldı biliyor musunuz? Sonra şikayet ediyorlar. Bir hanımefendi hamileyim diye telefon ediyor, alınıp hastaneye götürüldü. Kontrolü yapılıp sezaryen olması gerektiği söylendi. ‘Evde doğum yapacağım’ dedi, evine götürüldü. ‘Tekrar aramanız icap ederse şu telefonlardan ulaşabilirsiniz’ denildi. Bu hanım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ‘sağlık hizmetine ulaşamıyorum’ diye müracaatta bulundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne belgeleri sunduğumuzda bizden özür dilendi. Dünyayı aldatma üzerine kurulmuş bir anlayış kabul görebilir mi? Her bir kadınımız, her bir çocuğumuz bizim için kıymetlidir. Bunlara her şartta, her türlü hizmeti sunacağız ama onlar sunulan eğitim, sağlık hizmetlerini, ulaşım hizmetlerini sabote ettiler, ediyorlar” diye konuştu.
“BU YATIRIMLAR HAYATA GEÇTİĞİNDE TERÖRE MAHAL KALMAYACAK”
Başbakan Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapılan ve yapılacak yatırımları anlattı. Bölgedeki işadamlarının da terör olaylarına ve aldıkları tehditlere rağmen ihracatlarını arttırdığına vurgu yapan Davutoğlu, şunları söyledi:“Doğu Anadolu Projesi’ne önümüzdeki dönem eylem planını hazırladık, 21 milyar yatırım planlıyoruz. GAP’ta ise önümüzdeki dönem için 27 milyar yatırım planlıyoruz. Geçmiş dönemlerde 65 milyar toplam yatırım yaptık bu bölgeye. 2002 yılında kamu yatırım ödeneklerinin yüzde 6.1’i bölgeye gidiyordu, şimdi yüzde 13.8’i gidiyor. 19 baraj yaptık, yüzlerce gölet, 475 bin hektar alanı sulamaya açtık, 18,3 milyar TOKİ’nin konut yatırımı planları yapıldı. 53 bin konut yapılması planlandı, 80 bini aşkın konut yapıldı. Bunların her yapılışında engelle karşılaştık. Silvan Barajı 5 milyar TL’lik bir yatırım. Kaç kez terör saldırısına uğradı biliyor musunuz? Yatırım yapmadığınız zaman ‘bölge geri kalıyor’ deniyor, yatırım yaptığınız zaman engelleniyor, bombalanıyor.
Çünkü biliyorlar ki, bu yatırımlar hayata geçtiğinde teröre mahal kalmayacak. Bu yatırımlar hayata geçirildiğinde bu topraklar bereketlenecek, bu yatırımlar hayata geçirildiğinde insanlar o topraklarda kalacak. Bunlar bu yatırımları, hizmeti engelleyerek, orada zorunlu bir göç ile kendileri gibi düşünmeyen herkesin o güzel şehirlerden çıkmalarını istiyor. İstihdam bağlamında, büyük istihdam olanakları için yatırımlar gönderdik. Ama giden yatırımlarda hep engellemelerle karşılaşıldı. Silvan Barajı’nda en az 250 bin istihdam olacak. Bazı rakamlara göre de ikinci aşamada 35 bine çıkacak. 250 bin kardeşimiz iş imkanına kavuşacak. Onun için Silvan Barajı’nı bombalıyorlar, onun için Silvan Barajı’na giden iş makinelerini yakıyorlar. Çünkü biliyorlar ki; insanlar iş güç sahibi olurlarsa teröre mahal kalmaz.
2002’de GAP bölgesinin toplam ihracatı 689 milyon Dolar’dı, 2014’te 9.2 milyar Dolar; ihracat 15 kat arttı. Daha da artabilirdi. Eğer bu terör saldırıları olmamış ve sizler rahatlıkla yatırım yapabilme imkanı bulabilseydiniz, eminim şuana kadar 30 milyar, 40 milyarı bulurdu. Çünkü ben bölge insanını bilirim çalışkandır, en zor şartlarda İstanbul’a gider ve İstanbul’u en iyi işadamları arasına girer bölge insanı. Niye kendi bölgesinde bunu yapmasın? Ama bırakmadılar, bırakmıyorlar. Onlar bırakmasalar da biz onlara bunu bıraktıracağız. Sizler üzerinde oynanan terör baskısını ortadan kaldıracağız.”
“SUR, CİZRE VE SİLOPİ’Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ”
Depremden sonra Van’ın yeniden inşa edildiğini hatırlatan Davutoğlu, Silopi, Cizre ve Sur’un da yeniden inşa edileceğini belirterek, “Diyarbakır’ın o güzel Sur’u, Cizre, Silopi, hepsini bütün evleriyle, yollarıyla öylesine yeniden inşa edeceğiz ki; herkes buna sadece gıpta duyacak. Van depreminden sonra ne yaptığımızı herkes biliyor. 28 bin konut, 1 yıl içerisinde yeniden bir Van inşa ettik neredeyse. Bu ilçeleri de aynı şekilde, en iyi şekilde yeniden inşa edeceğiz. Ama bundan sonra yeniden bu olayların yaşanmaması için o şehrin sakinlerinin de o şehre sahip çıkıp, ‘burada silah, mayın, barikat, çukur istemiyoruz’ diye ortak bir ses yükseltmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.“HDP’Lİ BELEDİYELER YATIRIMLARINI HALKA HİZMET İÇİN DEĞİL, MAYINLARA, BARİKATLARA AYIRMAK İÇİN KULLANIYOR”
Başbakan Davutoğlu, HDP’li belediyelerin devletin kendilerine hizmet yapmaları için aktardığı paraları başka amaçlar için kullandığını dile getirdi. “Belediye hizmetleri açısından ne zaman gitsem hicap duyuyorum bölgede” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Evet demokrasiye saygı duyuyoruz herkes istediğini seçer ama bir kez de bakmak lazım ‘bu belediyeler ne üretiyor?’ Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin toplam gelirlerinin yüzde 96,7’si merkezden veriliyor, kendisi gelir üretmiyor. Türkiye ortalamasında bu yüzde 66,7. Peki verdik, helali hoş olsun. Ne yapmışlar bu parayı? Personel gideri yüzde 62.6, yatırım gideri yüzde 7. Yüzde 7 yatırım yapılan bir yerde, personel yüzde 62 alabilir mi? O güzelim Mardin yolları, altyapısı yenilenmeyecek mi? O yüzde 62’lik personel gideri kime gidiyor? Bu ülkenin her bir köşesinden topladığımız vergileri onlara veriyoruz, bizim bunu sorma hakkımız var. Türkiye ortalamasında belediyelerin personel gideri yüzde 11,7. Mardin Belediyesi’nin ne personel ihtiyacı var ki yüzde 62’sini ona ayırıyor; çünkü orada terör odaklanıyor. Yatırım gideri yüzde 7; yüzde 7 yatırım gideri olur mu? Türkiye ortalamasının yatırım gideri yüzde 46,9. Demek ki Mardin’in hiç yatırıma ihtiyacı yok ki harcamıyor.
Ayrıca da yatırımın gelire gidere oranı yüzde 217,7. Yani bunlar yatırmadığı gibi verdiğimiz parayı de tümüyle harcamıyor. Çünkü bunlar harcanır yatırım yapılırsa, buralar güzelleşir ve bu ülkenin insanı bu ülkeyle gurur duymaya başlar. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin merkezi gelirlerinin yüzde 83,5’i merkezi hükümetten gidiyor; Türkiye ortalaması yüzde 66,7. Personel gideri yüzde 26, yatırım gideri yüzde 20. Sadece yüzde 20’sini yatırıma kullanıyor. Niye yatırım yapmıyorsunuz? Çünkü yatırımlarını halka hizmet için değil, mayınlara, barikatlara ayırmak için kullanıyorlar. Van Büyükşehir Belediyesi merkezi yönetimden aldığı pay yüzde 71,7. Yatırımlara ayırdığı sadece yüzde 10, personel gideri yüzde 40. Bunun örnekleri hemen hemen her yerde aynı.
Hizmeti engellerler, altyapıyı bombalarlar, iş makinelerini yakarlar, iş adamlarını tehdit edip sürmeye kalkarlar, verdiğimiz kaynakları yatırıma değil, halka değil, yandaş gördükleri terör örgütü mensuplarına personel gideri diye harcarlar, sonra da dönüp özyönetim diye bir şeyden bahsederler. Türkiye’de en büyük yerel yönetim devrimi Büyükşehir Yasası’yla yapıldı. Ellerine her türlü imkanlar verildi. Peki siz 13 yıl içerisinde yerel yönetimlerde ne yaptınız ki, bu halka ne hizmet sundunuz ki şimdi Türkiye’nin anayasal sistemine alternatif bir sistem teklif edip ‘biz buraları daha iyi idare ediyoruz’ diyorsunuz.”
